Sezgin ÖZBAY
Vallahi bırakmayız
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasûlüne olsun.
Başlıktaki cümle, içinde pratik bilgilerin yer aldığı bir internet sitesine ait. Temizlikle alakalı bir konuda, bahsi geçen siteden sorunumuza çözüm bulduk. Konunun altında ‘Vallahi bırakmayız.’ yazıyordu. Gerçekten de bırakmadılar. Altta o kadar güzel konular vardı ki, üç dört başlık daha okumak zorunda kaldık. Eğer ‘vallahi bırakmayız’ cümlesi olmasa, birçok insan sorusunun cevabını alıp siteden çıkıverirdi.
Kimisi böyle sözlerle çekerken kimisi görsellerle, kimisi de nefse hoş gelen şeylerle çekiyor insanları. Pratik bilgi siteleri, temizlik, alışveriş, dekorasyon siteleri yahut ahlaksız siteler. Herkes ilgi alanına göre takılıp kalıyor internet sitelerinde. Peki, biz Müslümanların insanları çekecek ve bırakmayacak bir yöntemi var mı? Bizim dergilerimizin, yayınevlerimizin yahut gazetelerimizin sitelerine giren insanlar neyle karşılaşmaktadır? Cevabı kıt da olsa biz verelim: Geçmişte kalmış yazılar, atıl durumdaki sayfalar, hiç güncellenmeyen hatta güncellenmesinin teklif dahi edilemeyeceği düşünülen bir görünüm vs… Aynı renk, aynı desen, eski tarihli yazılar… Sahibi ölmüş bir ev gibi tenha, sessiz…
Bazı camialar bu konuda çok düzenli. Dergilerinin siteleri gayet güzel, güncel, üzerinde çok iyi çalışılıyor ama yazıları okumak için tıkladığınızda yazının yarısı yok. “Gerisi dergide…” demek oluyor bu. Hani derdimiz Allah rızasıydı? Hani her yerde dilimizden düşmeyen Allah rızası?
Medya ve sosyal medya önemli… Yazar yazmış, çizmiş, uğraşmış; editör düzenlemiş, düzeltmiş, çabalamış; matbaa didinmiş önemli değil insanlar için. Önemli olan o derginin sitesinin ve sosyal medya hesaplarının güncelliği. Her yerde o kadar “Vallahi bırakmayız.” diyenler varken insanları nereye bırakıyoruz? Herkes dergi alamayabilir. Durumu/imkânı yoktur, ailesel veya maddi sorunları vardır. Onları o kadar çeken kötülüklerin karşısında neden biz yokuz?
Yazı, Allah için yazılırsa sadaka-i cariyedir. Allah rızasına niyetle başlanan basit bir söz, insanlar için çok tesirli olabilir. Fakat burada da bir gevşeklik var biz Müslümanlarda. Bir site yenilendi mi hemen eski yazılar siliniyor. Neden böyle ki?
Bir zaman bir video aratırken, içinde arattığımız kelimenin geçtiği ahlaksız bir videoyla karşılaştık. Video, internetin yeni çıktığı yıllara aitti. Şerler devamlı, hayırlar zamanlı… Böyle iş mi olur? İnternette dolaşan biri, şerde internetin doğduğu güne kadar gidebilirken, hayırda birkaç yıl öncesine ancak gidebiliyor. Âlimlerimiz geçmişten bugüne yazıp çizdiler, dergilerde paha biçilmez yazılar kaleme aldılar. Ne var ki bu hazinelerden sadece dergiyi alanlar faydalandı, o da birkaç yıllığına. Zira herkesin dergiyi saklama imkânı olmadı ve zamanla neredeyse bir kitaplık dolusu hazine birçok evden yok olup gitti.
Geçmişteki eserleri düşmanlarımız yok etti, şimdikileri farkında olmadan biz yok ediyoruz. Rabbim bu gafletten cümlemizi uyandırsın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.