Van Eczacı Odası Başkanı Baransel: "Maske dünya için bir kriz haline geldi"
Türk Eczacıları Birliği 38’inci Bölge (Van, Bitlis, Hakkâri) Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Fikret Baransel, Covid-19 salgınına karşı kullanılan maskelerin dünyadaki bütün ülkeler için kriz haline geldiğini belirtti.
Tüm dünya bir süredir yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgını ile karşı karşıya kalmış durumda. Bu salgının en önemli özelliğinin insandan insana bulaşması ve çok hızlı yayılması olduğunu dile getiren uzmanlar bu salgına karşı mutlaka maske takılması gerektiğini ifade ediyor.
Uzmanların açıklamalarının ardından maskeye rağbet artarken, fırsatçılar tarafından da maske fiyatları fahiş fiyata satıldı. Ülkede gelen şikâyet ve talepler üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından maskelerin para ile satılması yasaklanarak vatandaşlara ücretsiz maske dağıtımına başlandı.
Eczaneler tarafından maskeler dağıtılmaya başlanırken, yaşanan yoğun talep nedeniyle maskeler kısa sürede tükendi. Vatandaşa dağıtılan maskelerin yerine yenilerinin de gelmemesi üzerine eczacılar ile vatandaşlar arasında sıkıntı yaşanmasına neden oldu.
Van Eczacı Odası Başkanı Hayrullah Fikret Baransel, İLKHA muhabirine, maske konusunda ciddi sıkıntıların yaşandığını, bunun sadece Türkiye'ye has olmadığını, dünyada maske konusunda ciddi sıkıntı ve sorunlar yaşandığını söyledi.
“Eczanelerin rolü yadsınamaz”
Bütün hastalıklara karşı eczanelerin büyük rol oynadığına değinen Baransel, “Eczaneler birinci derecede sağlık kuruluşları arasındadır. Dolayısıyla verdiği hizmet te aksatılamaz ve önemsizleştirilemez. Eczacıların toplumsal bilinçlendirme rolünü ortaya çıkartmamız lazım. Ülkemizde 27 bin eczanemiz bulunmakta ve bunlar ülkenin en ücra köşelerine kadar yayılmış durumdalar. Özellikle kırsal kesimlerde eczacıların sağlık hizmetleri alanında büyük bir rol aldığını görüyoruz.” dedi.
“Eczacılar ellerinden geleni yaptı”
Baransel, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Pandemi süreçlerinde de eczacıların rolü çok büyük oldu. Bu anlamda diğer ülkelere kıyasla ülkemizde bütün sağlık personelleri gibi eczacıların da özveri ile çalıştıklarına şahit olduk. Eğer bu özverili çalışma olmazsa başarının yakalanması mümkün değildi. Bu anlamda eczacılarımız da ellerinden geleni yapıyorlar. Bütün önlemlerini kendi bütçeleri ile alıyorlar. Kendilerini korumak adına aldıkları bütün önlemler ve bizim de oda olarak aldığımız önlemler eczacılarımızın kendi imkânları ile almış oldukları önlemlerdir. Bu anlamda bence ülkemizdeki eczacılar ellerinden geleni yaptı. Bütün sağlık çalışanları da gerçekten çok büyük özveri ile çalıştılar.”
“Salgın durumlarında dünyada uygulanan birkaç yöntem var”
Salgın ve pandemi durumlarında bazı dünya ülkeleri tarafından da uygulanan birkaç yöntem olduğuna işaret eden Baransel, “Bazı ülkeler salgının başında toplum bağışıklığını düşünerek hareket ettiler. Yani bu durum doğal seleksiyon dediğimiz; güçlünün yaşadığı, güçlü olmayanın hayattan koptuğu anlamına da geliyor. Bu virüse karşı uygulanacak doğru bir yöntem değildi. Nitekim ülkemizde böyle bir şey konuşulmadı bile. Bu anlamda sağlık otoritelerimizin dik bir duruşu oldu.” şeklinde konuştu.
“Bütün dünya ülkeleri maske konusunda sıkıntı çekiyor”
Maske olayının bütün ülkelerde kriz haline geldiğine değinen Baransel, “Güçlü olan 3 ülke düşünün, bir ülke diğer ülkenin maskelerine 3’üncü bir devletin gümrüğünde el koyabiliyor. Daha fazla para verip veya siyasi baskı kullanıp bir şekilde el koyabiliyor, yani maske dünyanın bütün devletlerinde problemli bir noktaya geldi. Ülkemizde de maske, dezenfektan hatta kolonya sıkıntısı bile yaşandı. Tıbbı anlamda kullanılacak bazı malzemelere ulaşımda ve tedarikinde ciddi sıkıntılar yaşandı. Hatta Van’da da 2 eczanemize ceza uygulandı. Bu cezalara itirazlar yapıldı ve bu 2 eczanelerimize uygulanan ceza kaldırıldı.” ifadelerini kullandı.
“Arz, talep maskeler konusunda sıkıntı yaşanmasına neden oldu”
Maskelerin eczanelere veya dağıtımını yapacak yerlere ulaşması konusunda sıkıntıların yaşandığını belirten Baransel, şöyle devam etti:
“Maskeler üreticilerden itibaren ciddi manada yükseldi. Arz talep dengesizliği ortaya çıkınca bu durumların ortaya çıkması çok olağan… Maskelerin ücretsiz dağıtımı ile alakalı daha önce çok demeç verdik. Ücretsiz dağıtılmasını kesinlikle destekledik ama bu şekilde değil. Düşünün hasta eczaneye maske almak için gidiyor ama eczaneye maske gelmediği için hasta maske alamadan geri dönebiliyor. Van’da 116 eczane var. Günde 500 adet maske geleceği söylendi. Bu da 58 bin maske demek. İlçelerle beraber bu sayı günlük 85 bin maskeye kadar çıkıyor. Hiçbir zaman günlük 85 bin maske gelmedi. 3-4 gün ara ile gelmeye başladı. 5-6 gündür maskeler gelmiyordu şu an maskeler gelmiş ve dağıtılmaya başlandı.”
“Maskeler belli bir üst limitle satılabilirdi”
Maskelerin ücretsiz dağıtılması ile beraber belli bir üst limitle satışına da izin verilmesinin gerekli olduğuna dikkat çeken Baransel, “Ücretsiz dağıtılamayan durumlarda vatandaşların en azından ücretle bu maskelere ulaşılmaları sağlanabilirdi. Çünkü vatandaşlar toplu olarak kullanılan yerlere kararname gereği maskesiz alınamıyor. Bu konuda bir sıkıntımız oldu ve bu durum krizi derinleştirdi. Cumhurbaşkanı tarafından yapılan açıklamada, maskelerin ücretli satılacağı ile ilgili bilgiler verildi ama yayımlanan herhangi bir genelge olmadığı için maskelerin ne kadar bir ücretle satılacağı ve kimler tarafından satılacağı konusu netlik kazanmış değil. Dolayısıyla biz eczanelerde hala maske satamıyoruz. Bu belirsizlik durumunda satmanın bize doğurabileceği olumsuzlukları da biliyoruz. Maskelerin satışı yasaklanınca eczanelere satışları yasaklandı üreticiler bize fatura kesemediler. O yüzden uzun bir süredir maske bulundurmuyorduk. Şimdi tekrar maske bulunduruyor olacağız.” diye konuştu.
“Hiçbir şey eskisi gibi olmamalıdır”
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan normalleşme sürecine ve açılması planlanan iş yerlerine de değinen Baransel şunları söyledi:
“Normalleşmeden biz ne anlıyoruz? Tamamen eskiye dönmeyi anlıyorsak bu yanlış. Özellikle ayın 11’i itibariyle açılacak olan ve kişisel bakımlarımızın yapılacağı noktaların kesinlikle eskisi gibi çalışmaması lazım. Belli standartlara kavuşturulmaları gerekiyor. Müşterilere aynı havluların ve aynı tıbbi malzemelerin kullanılması gibi durumların ortadan kalkması gerekiyor. Aslında hiçbir şey eskisi gibi olmamalıdır. AVM’lerin işleyişi de eskisi gibi olmamalıdır. Yaşantı tarzımız da eskisi gibi olmamalı. Ama bu sürekli bir diken üstünde kriz halinde olmak demek değil. Kişisel alanımızı, temizlik kültürümüzü, bireysel temizliğimizi bütün bunları kendi içimizde bir kültüre çevirmemiz gerekiyor. Kişisel hijyen konusunda kötü değiliz ama bireysel hizmet veren işletmelerin bu konularda eksiklikleri var. Bunları da gidermemiz lazım.”
“Normalleşmeye AVM’lerden başlanması bize göre doğru bir adım değil”
Normalleşmeye AVM’lerle başlanmasının gerekçesinin ekonomi olduğunu söyleyen Baransel, “Umarım AVM’lerin nasıl çalışacakları ile ilgili de bir kılavuz yayınlanır. Sadece açılsın diye açılacaklarsa virüs konusunda tekrar geriye dönebiliriz. Avrupa’da da bazı ülkeler normalleşme sürecine girdi sonra geri adım atmak zorunda kaldı. Sağlam zemine oturtulmamış adımlar sonradan geri adım atmaya neden oluyor. Bu konularda konunun uzmanları sürece daha çok dahil edilerek adım atılmalıdır. Bunu yapabilirsek daha iyi sonuçlar alabiliriz. Normalleşmeye AVM’lerle başlanması sağlık camiasında olan birçok kişiye doğru gelmiyor. Umarım atılan bu adım bize geri adım attırmaz. AVM’ler bu süreçte ciddi bir odak oluşturuyor. Bu kadar bunalmış insanın bir yere kaçma gibi istekleri olacak. İnsanların sıkıldığı böyle bir zamanda sadece AVM’lerin açılması riskli olur diye düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.