Van’da Engelsiz Yaşam Akademisi Türkiye 3'üncüsü oldu
Van İpekyolu Belediyesi Engelsiz Yaşam Akademisi verdiği hizmetler ve sosyal projeleriyle Türkiye üçüncülüğünü hak etti.
İpekyolu Belediyesi Engelsiz Yaşam Akademisi üstün hizmet ve performansları ile dur durak bilmeden engelli vatandaşın engellini kaldırarak Türkiye 3'üncüsü oldu.
Yaptıkları hizmetleri anlatan Engelsiz Yaşam Akademisi Kurucu Müdürü Ömer Durmuş, İpekyolu Belediyesine bağlı akademinin Temmuz 2017 yılında hizmete girdiğini ve bir yıldır hizmet verdiklerini söyledi.
Durmuş, konuşmasına şu şekilde devam etti: "Şu anda engelsiz yaşam merkezimizde beş yaştan 50 yaşa kadar hizmet veriyoruz, bütün engel gruplarına hitap ediyoruz. Akademimize baktığınız zaman zihinsel, görme, işitme, down, mikrosefali, hidrosefali, otizm gibi engel gruplardan oluşan, yaklaşık 5 yüz aktif öğrenci ve toplamda bin beş yüzün üstünde öğrenci akademimizden faydalanmaktadır. Kursiyerlerimizin akademimize ulaşımını biz ücretsiz bir şekilde karşılıyoruz. Sadece İpekyolu ilçesinde değil, Tuşba ve Edremit’te oturan ailelerimize de bu hizmeti sunmaktayız. Ücretsiz 3 adet özel asansörlü aracımız ile kursiyerlerimizi evden alıp akademimize ulaştırmaktayız. Daha sonra tekrar kurs bittiği süre zarfında alıp eve bırakmaktayız. Daha önce de ifade ettiğim gibi tüm engelli gruplara hizmet veriyoruz. Bütün engellilerin yanı sıra burada tohuma yönelik de bilinçlendirme çalışmaları yapmaktayız. Buraya gelen bütün kursiyerlere günde iki defa olmak üzere kek ve meyve suyu, sandviç gibi ikramlarımızla devam etmektedir, ahşap yapma atölyemiz, kokulu taş atölyemiz, sabun üretim atölyesi, el beceri atölyesi, tiyatro eğitimleri, müzik gibi sayısız sayıda kurslarımız mevcuttur." ifadelerini kullandı.
"Türkiye’de ilk beşte olduğumuzu hayal ederken ilk üçte olduğumuzu öğrendik"
Durmuş, "Engelsiz Yaşam Akademimizde 4 bin metrekare geniş bir alanda hizmet veriyor olmamız, dışardan gelen misafirlerimizin gözlemleri neticesinde bizler Türkiye’de ilk beşte olduğumuzu iddia ediyorduk ama ilk üçte olduğumuzun bilgisi bize ulaştı. Gerek yarışmalarda aldığımız dereceler gerek öğrencilerimizin buradaki katılım sayısı olarak, şu an Türkiye’de ilk üçte olduğumuzu gösteriyor. Geçtiğimiz haftalarda özel sporcularla düzenlenen müsabakalarda atletizm müsabakasında altı sporcumuzda her biri kendi yaş kategorisinde birincilik elde ederek, ilimize geri döndüler. Bir yıldır hizmet veriyoruz ama şu andan itibaren başarılarımızın ardı arkası kesilmiyor." dedi.
"Hepimiz bir gün engelli olabiliriz"
Türkiye’de her doğan dokuz kişiden birinin engelli doğduğunu, toplum olarak birlikte yaşamaya tahammülümüzün olması gerektiğine dikkat çeken Durmuş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Bazen engelsiz yaşam akademimize şikâyetler geliyor. Gerek yolda, gerek okulda, gerek kafeler de insanların pek hoş görü ile davranmadığını bizlere ifade etmekteler. Ben bütün insanlığa bunu ifade etmek istiyorum. Bu çocuklar azınlıkta, 9 kişiden biri olmasına rağmen azınlıkta. Fakat bir gün benim çocuğum, sizin çocuğunuz veya hepimiz bir engelli olabiliriz. Bu saatten sonra yapacağımız bütün çalışmaları bu anlayışla yaparsak eğer, toplumda bir nebze olsun bilinçli bir şekilde bu çocuklara yargılayıcı veya suçlayıcı gözle bakmak yerine, sevgiyle bakmalarını ve hiç bir şey yapamıyorlarsa bile yanlarından geçerken sadece gülümsemelerini istiyoruz. Bu yapacakları küçük çocukların hayatlarına büyük bir dokunuş olacak."
"Bütün engelli olan öğrencileri hayata kazandırmaya çalışıyoruz"
Yaşam Akademisinde öğretim görevlisi olan Nazlı Barut, "Engelli Yaşam Akademisinde bulunan zihinsel engelli çocuklar, gerek otistik olsun gerek otizm olsun, bedensel engelli olsun farklı farklı öğrencilerimiz var. Öğrencilerimiz için farklı etkinliklerimiz oluyor, engelsiz yaşam akademisine yeni başladım ve çok güzel buluyorum. Öğrencilerimiz engelsiz yaşam akademisinde engellerini aşabiliyor, bu da zamanla oluyor. Bedensel engelli olsun, bedensel engelli öğrencimize biz burada hareketler yaptırarak bedensel engelliliğini yavaş yavaş, kademe kademe onu azaltabiliyoruz, burada bulunan bütün öğrencileri hayata kazandırmaya çalışıyoruz."
"Çocukların en çok ihtiyacı olan şey oyun oynamak"
Engelsiz yaşam akademisinde ana sınıf öğretmeni Hatice Öztürkçü ise, "Burada bir senedir, görev yapıyorum. Evet, biraz öğrencilerle ilgilenmek zor oluyor. Engel sayabileceğimiz bütün engelli öğrencilerle ilgileniyoruz. Başlarda bu öğrencilerle çok zorluklar yaşadık, ancak belirli bir süreden sonra onlar bana alıştılar, ben onlara alıştım. Burada çocuklara oyunlar oynuyoruz en çok ihtiyacı olan şey oyun oynamak. Çocukların oyunlara ihtiyacı var, sosyal iletişime ihtiyaçları var. Öğrencilerimize burada bu tür etkinlikler düzenliyoruz." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.