Vanlı siyasilerin "Gezi Parkı" yorumları
Gezi Parkı olaylarını İLKHA'ya değerlendiren Vanlı siyasiler gelinen aşamada tarafların olaylardan ders çıkarması gerektiğini belirtti.
VAN - 27 Mayıs'ta Taksim'deki Gezi Parkı'nın Asker Ocağı Caddesi'ne bakan duvarının Taksim Yayalaştırma Projesi kapsamında yıkılması, 4-5 ağacın taşınmak üzere yerinden sökülmesi ile başlayan ve günlerdir devam eden Gezi Parkı olaylarını değerlendiren Vanlı siyasiler, olayların arkasında farklı hesapların olduğunu belirterek taraflara önemli çağrılarda bulundu.
Sorularımızı yanıtlayan Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) Van İl Başkanı Rasim Sayğın, Saadet Partisi İl Başkanı Necip Yavuzer, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Cemal Şen, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Eş Başkanı Figen Yaşar, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) İl başkanı Tayyip Kızılyıldız, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İl Başkanı Salih Göngüralp ve olayla ilgili yazılı bir açıklama yapan Adalet ve kalkınma Partisi (AKP) Van İl Başkanı Abdullah Aras, gezi parkı olaylarında ders çıkarılması gerektiğine vurgu yaparak göstericilerin camiye yaptığı saldırıya ise tepki gösterdiler.
HÜDA PAR: iki tarafın da kusur ve sorumsuzlukları var
Gezi Parkı olaylarında hem hükümetin hem de karşı tarafın ciddi olarak kusur ve sorumsuzluklarının olduğunu belirten HÜDA- PAR Van İl Başkanı Rasim Sayğın, "Burada hükümet var olan bir ateşe benzinle gitmiştir. Olayların ilk gününe gidecek olursak söz konusu olaylarda hükümet gezi parkının durumu ile ilgili olarak çok rahat bir açıklama yapıp tatmin edici cevaplar verebilirdi. Bunu yapmak yerine milleti bilgilendirmedi ve polisi insanların üzerine sürdü. İlk etapta tamamen masumane gelişmiş bir olay olsa da sonrasından özellikle hükümetin son dönem uygulamaları nedeniyle ciddi bir dolduruşa gelinmişti" dedi.
"Olay 'Gezi Parkı olayları' olmaktan çıktı"
Bu şekilde başlayan olayların zamanla mecrasından çıktığını hatırlatan Rasim Saygın, "Yani olay Gezi Parkı olayları olmaktan çıktı. Bu tamamen belki de ön alınamaz bir yola vardı. Bu noktada her iki tarafı da eleştiriyoruz. Her iki tarafın da yanlışı vardır diyoruz her kes kendi yanlışını görmek zorundadır" dedi.
Amerika Dış İşleri Bakanının açıklamalarını Türkiye'nin iç işlerine müdahale olarak değerlendiren Sayğın, bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Camiye yapılan saldırıya sert tepki
Bezmi Alem Valide Sultan Camisine yönelik yapılan çirkin saldırıya da değinen Sayğın, "Bu camiye sığınma ya da polis şiddetinden kaçma gibi basit bir eylem değil. Orada bulunduktan sonra belki oradaki cami duvarlarına çeşitli kabul edemeyeceğimiz ifadeler yazmışlar, içki şişeleri burada bırakılmış, sigara paketleri, ayakkabılarla oralara girmesi kutsal değerlerimize bir saldırı ve saygısızlıktır. Yani sadece bununla da sınırlı kalmış değiller. İstanbul'un çeşitli yerlerinde bulunan çeşitli dergâhlara, sakallı ve çarşaflı insanlara saldırılar söz konusu olmuştur. Bunlar tamamen insanları bir karşı cephe oluşturma karşılıklı bir kavgaya dönüştürmek, provoke etmeye yönelik adımlar olduğu çok açıktır" diyerek camiye yapılan saldırıya sert tepki gösterdi.
Saadet Partisi: Olaylar dış kaynaklıdır
Saadet Partisi Van İl Başkanı Necip Yavuzer, olayların tamamen provokasyon neticesinde meydana geldiğini ifade ederek, "Ülkemiz üzerinde uzun süredir gerek siyasi gerekse de diğer açılardan baktığımızda olayların dış kaynaklı olduğu ve Türkiye üzerindeki emellerin birer tezahürü olarak aksettiğini görmekteyiz" dedi.
"Camiye yapılan saygısızlığı lanetliyoruz"
Camiye yönelik saldırıya da tepki gösteren Yavuzer, "Sadece camilere değil hangi dine mensubiyeti olursa olsun onları kutsal yerlerine saldırmak kendilerine sosyalizmi ideoloji olarak kabul edenlerin İslam'a olan kinlerini ve nefretlerini sığınma amacıyla girdiği yeri tahrip edip orada bira içmeleri ve orayı talan etmeleri elbette ki lanetlenecek bir olaydır" dedi.
"Başbakan ateşe benzinle gidiyor"
Hükümetin tavrını da eleştiren Yavuzer "Bir ateş varsa söndürmeye gidilir. Benzinle yangın alevlendirilmemeli bu ülkemiz üzerinde oynanan oyunların görmek isteyen insanların görebileceği kadar net ve açıktır" dedi.
CHP: Bu halkın birikmiş tepkisinin sonucudur
Gezi Parkı olaylarının gün be gün artan toplumsal muhalefet olarak değerlendiren CHP Van İl Başkanı Cemal Şen, "Böyle bir ülkede böyle bir kaos yaşanırken bir başbakanın yurt dışına çıkışı doğru bir karar mıdır? Ülke şu an her yerde eylem var. Sadece şehirlerde değil ilçelerde ve köylerde de bunlar başladı. Bu bir siyasal partinin organize ettiği bir kitle yürüyüşü değil. Bu halkın birikmiş olan tepkirlinin bir sonucudur" dedi. Sağduyu çağrısında bulunan Şen, "Demokratik tepkiye evet şiddete hayır" diyerek konuşmasını bitirdi.
BDP: CHP Gezi Parkı olaylarını kullanmaya çalışıyor
BDP Van İl Eş Başkanı Figen Yaşar da eylemlerin doğal taleplerle başladığını ifade ederek, "Fakat ikinci gün eylemler çok farklı yerlere çekilmeye başlandı. CHP, Gezi Parkı olaylarını kendine kullanmaya çalıştı. Sanki bir nevi ambulansın arkasına takılan fırsatçılar gibi bir şey ortaya çıkmaya başladı" şeklinde konuştu.
CHP hala safını belirlememiş!
Yaşar, "Acaba bu olaylar süreci sabote etmeye yönelik olabilir mi? Süreçle ilgili kaygılarımız var. Sürecin sabote edilmesine yönelik kaygılarımız var. CHP olay seçim öncesi çok farklı bir kulvara çekmeye çalışıyor gibi görünüyor" dedi.
Hak Par: Camiye yapılan saldırıyı kınıyoruz
Hak Par Van İl Başkanı Tayyip Kızılyıldız, Gezi Parkı olaylarını provoke edilmek isteyenlerin olduğuna dikkat çekerek, Camiye yapılan saldırıyı da kınadıklarını ifade etti.
MHP: Hükümet bundan ders çıkarmalı
MHP Van İl Başkanı Salih Göngüralp da Ülkücülerin olmadığı hiçbir olayın içerisinde olmayacaklarını belirterek, Gezi Parkı'nın iki ağaç meselesi olmadığını, hükümetin bundan ders çıkarması gerektiğini ve Cumhurbaşkanının 'mesaj alınmıştır' açıklamasını Başbakandan da beklediklerini açıkladı.
AKP: Türkiye sağduyu ve irade testine tabi tutuldu
Öte yandan konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan AK Parti Van İl Başkanı Abdullah Aras ise ağaçtan bahanelerle birçok yerin yakıp yıkıldığı, kamu malına ciddi zararlar verildiği, Türkiye milyarlarca lirasını kaybettiği, onlarca insanın ve kamu görevlilerinin yaralandığı, hatta bir kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti. Birilerinin devrim dediği, birilerinin darbe dediği, dayatma dediği, diktatör dediği, istifa dediği bir vaziyetle karşılaştıklarını ifade eden Aras, "Türkiye'nin yeni bir sağduyu ve irade testine tabi tutulduğu açıkça ortadadır" dedi. (Murat Dalgın - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.