Yaşanan polis şiddetini İlke Haber Ajansı’na değerlendiren Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak ile Anadolu Gençlik Derneği Van şubesi Tanıtım ve Medya Komisyonu Başkanı Yusuf Aydın, yaşanan olayların tek müsebbibinin olay yerinde bulunan polislerin provokatif tavırları olduğuna dikkat çekerek, Diyarbakır polisinin Sisi cuntasının askerleri gibi davrandığını belirttiler.

“Yapılan Müdahale Müslümanların sesini kısma çabasıdır”

Mevcut İktidarın ve Cumhurbaşkanın söylemlerinde Muhammed Mursi ve arkadaşlarının idam cezasına çarptırılmasını siyasi malzeme olarak kullandıklarına dikkat çeken Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı Recep Karabulak, yaşanan polis müdahalesinin Müslümanların sesini kısma çabası olduğunu ifade etti.

STK’ların Mursi’ ve arkadaşlarının haklı davasında,  yanlarında olduklarını ifade etmek için yürümek istediklerini, ancak bu doğal haklarının anlaşılmaz bir şekilde engellendiğini belirten Karabulak, “Sanki orada büyük bir taşkınlık yapılıyormuşçasına gazlı müdahale yapılıyor. Halbuki bu güne kadar İslami STK’ların yaptıkları etkinliklerde, ya da basın açıklamalarında bir çakıl taşı dahi yerinden oynamamıştır. Polisin bunu çok iyi bilmesine rağmen halkı tahrik etmeye çalışması, bu işin içinde farklı hesapların olduğunu göstermektedir.” dedi.

Diyarbakır polisi kimin emrinde?

Diyarbakır Polisinin provokatif tavrı ile Hükümetin ya da Cumhurbaşkanının söylemlerine bir tezat oluşturduğuna dikkat çeken  Karabulak, “Daha yürüyüş başlamadan biber gazı sıkmaları, insanlara silah doğrultmaları ve sert müdahale etmeleri, sanki orada yasadışı bir faaliyet yürütülüyormuş   izlenimi vermek istediklerini gösteriyor. Öte tarafta Devlet erkanı ‘Muhammed Mursi’nin en büyük destekçisi biziz’ diyorken, bunu da halkın ifade etmesi kadar doğal bir şey olmazken, buna da en büyük tepkiyi, bu söylemlerin sahibi olanların polisleri gösteriyor. Sanki oradaki polisler Mursi’yi değil de Sisi’yi destekleyen bir devletin polisleriymiş gibi bir tavır takınıyor. Sanki Sisi burada polislerini görevlendirmiş ve halka müdahale ettiriliyor.” diyerek polisin tavrını eleştirdi.

“Diyarbakır valiliği çifte standart uyguluyor”

Diyarbakır Valiliği’nin çifte standart uyguladığını da sözlerine ekleyen Karabulak, HDP’lilerin yaptıkları onca taşkınlıklara rağmen, istedikleri yerde yürüyüş yaptıklarını, ancak İslami STK’ların bu güne kadar yaptıkları yürüyüşlerde en ufak bir sorun yaşanmamasına rağmen  müdahale edilmesinin düşündürücü olduğunu söyledi.

Olayı  Paralel yapıyla ilişkilendirmenin kolaya kaçma olacağını belirten Mustazaflar Cemiyeti Van Şube Başkanı   Karabulak, Hükümetin söz konusu polislerle ilgili derhal soruşturma başlatması gerektiği çağrısında bulundu.

“Hükümetin söylemleri bizi eylemleri ise Siyonizm’i memnun ediyor”

Yaşanan olayın aslında Hükümetin İslam ülkelerine yönelik dış politikasının bir sonucu olduğunu ifade eden Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Van Şubesi Tanıtım ve Medya Komisyonu Başkanı Yusuf Aydın ise, komşu ülkeleriyle sıfır sorunla başlayan iktidarın, 12 yıllık süre içerisinde   yalnızlığa terk edildiğini belirterek, “Hükümetin 12 yıllık batı yanlısı tavrı ve Mısır politikasını şu şekilde özetleyebiliriz; Hükümetin söylemleri bizi yani Müslümanları, eylemleri ise Siyonizm’i memnun ediyor. Dolayısıyla Cuma günü Diyarbakır’da yaşananlar Ak Parti’nin gerçek yüzünü ortaya koymuştur” şeklinde konuşarak hükümetin tavrını eleştirdi.

“Diyarbakır’da yaşananlar hükümetin samimiyet sınavıdır”

Diyarbakır’da yaşanan olayın Ak Parti’nin samimiyet sınavı olduğuna dikkat çeken   Aydın, “Bizim dışardan bir beklentimiz yok. Bizim beklentilerimiz ülkemizi yönetenlere yöneliktir. Onların bu konuda somut adımlar atmasını istiyoruz. Ancak gerek Diyarbakır’da gerekse farklı illerde yaşanan olaylara baktığımızda, Türkiye’de hukukun sadece söylemlerden ibaret olduğunu görüyoruz. Onun için yapılan manipülasyonlar, yapanların yanında kâr kalıyor. Bunlarla ilgili bir süreç ilerletilemiyor. Çünkü hukuk gerçekten akamete uğramış durumda bu yüzden de hukuki anlamda bir beklentimiz yok. Bu Hükümetin samimiyet sınavıdır. Yaşananların sorumlusu da hükümettir” diye konuştu.    

Bilindiği üzere geçtiğimiz Cuma günü, Mısır’da Muhammed Mursi’nin de aralarında bulunduğu 106 kişi hakkında verilen idam kararlarını protesto etmek için Diyarbakır’da bulunan 72 Sivil Toplum Kuruluşu, tarihi Ulu Cami önünden Şeyh Said Meydanı’na yürümek istemiş, ancak Diyarbakır polisinin provokatif tutumlarından dolayı olaylar çıkmış ve halka müdahale edilmişti. (Murat Dalgın-İLKHA)