Şimdi konuşma sırası Diyarbakır'da, Diyarbakır'ı bizzat temsil eden, Diyarbakır'a gerçek rengini vuran Peygamber Sevdalılarında, dindar kesimdedir.

Herkes yapacağını yaptı, yakacağını yaktı, yıkacağını yıktı. Sahnedekiler söyleyecekleri ne varsa söylediler.

Bunun için 17 Nisan Pazar günü Diyarbakır Kutlu Doğum etkinliği siz de kabul edersiniz ki şu ana kadar olanların hepsinden daha önemlidir.

Yaklaşık on yıldır düzenli bir şekilde yapılan Kutlu Doğum etkinlikleri her biri öncekinden daha muhteşem bir şekilde yapılmış ve nihayet bugüne gelinmiştir. Kutlu doğumların dışında da İslam'a yapılan hakaretler en sert karşılığı her zaman Diyarbakır'da bulmuştur.

Geçen yılkı kutlu doğumdan bu yana altı ay arayla iki seçim yapılmış, aynı zaman içerisinde bugüne kadar görülmeyen yurt içi operasyonları başlatılmış ve hâlen devam etmektedir. Aylardır ülkenin bir numaralı gündemi olmuş ve olmaya devam edecektir.

Ve bütün kesimler söyleyeceklerini söylemiştir dedik: PKK ve türevleri Özerklik dedi, Özyönetim dedi, bunun için eşilmedik hendek ve çukur bırakmadı, her köşeyi patlayıcı tuzaklarla doldurdu. Neticede Kürt halkını öyle perişan etti ki ancak bu kadar olabilir.

Bu arada öne sürdüğü binlerce gencin ölümüne sebep oldu.

Başta Diyarbakır merkez olmak üzere bölgeyi bu şekilde karanlıklara boğanlar, viraneye çevirenler, bütün bunlar yetmiyormuş gibi bölgeyi merkez alarak dışarıdan bir fuhuş ithaline girişmiş bulunmaktadır.

Batının bütün müptezelliklerini bünyesinde toplayan örgütlenmiş terbiyesiz kâfirlerin temsilciliklerini açma yarışına girmiştir. Örgüte bağlı belediyeler, dernekler, vakıflar bu iğrençlikleri Kürt halkı arasında yaymayı kendileri için birinci görev edinmişlerdir. Ve böylece kokuşmuş batının desteğini almaktadırlar.

İşte Pazar günü Müslümanlar başta bu konu olmak üzere söyleyeceklerini söyleyecektir.

Diyarbakır'ın ve bütün ülkenin bugünü için, yarını için özgürce bir irade beyanında bulunacaktır.

Bölgenin tamamını temsilen Diyarbakır Müslümanları 17 Nisan'da bütün bunlara cevap verecektir. Umarız ki herkes bu cevabı çok iyi okur.

Biz biliyoruz ki Pazar günü Müslümanlar Diyarbakır'ın muhteşem bir İslam Merkezi olduğunu haykıracak ve bir daha ilan edecektir.

Başta Türkiye olmak üzere İslam âleminin hiçbir merkezi Diyarbakır gibi bir potansiyele sahip değil, Diyarbakır gibi İslami ve özellikle Nebevî hassasiyetini ortaya koymuş değildir.

Bundan böyle de aynı hassasiyeti gösterecek, besleyip büyüttüğü Peygamber sevdasını daha da gürleştirecek, halka halka dört bir yana yayacaktır.

İslam'a ve onun Aziz Elçisine yapılan saldırılar yeryüzünde en sert karşılığı Diyarbakır'dan görmeye devam edecektir.

Gönül ister ki birileri bunu görsün. Öncelikle bölge insanının tamamı kurtuluşun Peygamber Sevdasında olduğunu, Peygamber Aleyhisselam'ın eline ve eteğine yapışmakta olduğunu net bir şekilde görsün. Allah'ın izniyle bizim bu temennimizin er veya geç gerçekleşeceğine inanıyoruz.

İkinci olarak iktidar çevreleri Diyarbakır'ın söyleyeceğini iyi dinlesin, iyi anlasın.

Maalesef bugüne kadar ne dinledi, ne anladı ve bunun bedelini kendisi de ödedi fakat bu korkunç bedeli ödeyen masum bölge insanı oldu.

Neyse, biz bize düşeni yapalım, inşallah Pazar günü Diyarbakır Nevruz alanında Kutlu Doğum etkinliğinde olmaya çalışalım. Katılamayanlar medya üzerinden izlemeye ve izletmeye çalışsın. Başta Rehber TV olmak üzere etkinliği canlı olarak verecek kanallar tavsiye edilsin, yeni frekansını bulmalarına yardımcı olunsun.