Sezgin ÖZBAY
Vefa istenmez ama gösterilir
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selâm da O’nun pak Rasûlüne olsun.
Vefakârlık başta Rabbimize, sonra ahdimize, sonra da bizlere iyilik edenlere göstermemiz gereken en güzel huylardan biri... Vefa Hakk’a şükrün, kula teşekkürün kavlî veya fiili göstergesi. Hakk’a vefanın en güzel göstergesi namazdır. Kula gösterilecek vefa ise çeşit çeşittir. Ne var ki bu çeşit çeşit vefadan birini bile gösteremeyenler oldukça fazladır.
Biraz iddialı bir cümle olacak ve kabullenmesi de zor olacak belki ama vefa beklentisi iman zayıflığının işaretidir. Vefa, yapılan bir iyiliğe karşı başka bir iyilik yapmaktır. Maddi veya manevi olur, fark etmez. Vefa göstermek bir erdemdir; ancak vefa beklemek eksikliktir.
Tarihin hiçbir döneminde hiçbir peygamber, hiçbir sahabe yahut hiçbir Allah dostu vefa beklememiştir. Aksine Kur’an’da peygamberlerin en çok “Allah’a iman edin.” sonra da “Ben sizden bir ücret beklemiyorum.” cümlesi geçer. Bunun tam aksine kimi zaman insanlar imanlarından dolayı peygamberlerden bir şeyler istemişlerdir. Efendimiz (sav)’e minnet edip “Biz olmasak savaş kazanamazdın.” diyen bedevilere Efendimiz(asv) sesini çıkarmamış, Rabbimiz bizzat ayetle cevap vermiştir: “… De ki: "Müslümanlığınızı bana karşı minnet (konusu) etmeyin. Tam tersine, sizi imana yönelttiği için Allah size minnet etmektedir…” (Hucurat,17)
Bahsi geçen meselede normalde Efendimiz(sav)’in minnet etmeye hakkı var. Zira dini tebliğ eden O’dur. Ancak Rabbimiz Efendimiz(sav)’in minnet etmesini ve vefa beklentisi içine girmesini istememiştir.
İfk olayı hadisesinde Hz. Âişe’ye iftira atanların başında Hz. Ebu Bekir’in baktığı bir aile de vardır. Hz. Ebu Bekir onlara yaptığı yardımları kesmek ister. Ancak Nur Sûresi 22. ayet bu isteğe mani olur: “İçinizden faziletli ve servet sahibi kimseler akrabaya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine yemin etmesinler; bağışlasınlar, feragat göstersinler. Allah'ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.” Burada değil bir vefa beklentisi, yapılan kötülüğe karşı ceza kesilmek istenmesine bile Rabbimiz izin vermemiştir.
Vefa, beklenmesi değil gösterilmesi gereken bir güzelliktir. Vefa beklentimiz oranında Allah rızasından uzağız demektir. Zira yaptığı her işi Allah için yapanın kimseden bir beklentisi olmaz. Bununla birlikte vefa göstermeyende de ciddi sorunlar var demektir. Zira verilen selama bile daha iyisiyle ya da aynısıyla karşılık vermemizi isteyen bir Rabbimiz var. (Bkz. Nisa, 86)
Allah’ım bizi, yaptığı her işi Sen’in rızan için yapan, kimseden bir karşılık beklemeyenlerden ve kendisine yapılan iyiliklere en güzeliyle mukabele eden vefalı kimselerden eyle.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.