Emin GÜNEŞ
Yahudi Yair Lapid ile tartışmam
Yahudi diyor ki,
“Bizden niçin bu kadar nefret ederler?
Şu anda Filistinlilerden bahsetmiyorum. Onların bizimle olan kavgası samimidir, merkezidir, onların günlük hayatıyla direkt ilgisi vardır. Kimin haklı olduğu sorusuna girmeden, bizlere bu bölgede tahammül etmek istememelerinin kendilerine göre sebebi vardır.
Fakat başkaları var ya, onları anlamaya imkân yok. Niçin, on binlerce taraftarıyla birlikte Nasrallah, hayatını, gözle görünen yeteneklerini, ülkesinin kaderini, hiçbir zaman görmediği bir ülkenin, hiçbir zaman rastlamadığı insanların ve sebepsiz olarak bir ordu ile savaşmak ihtiyacını hisseder?
Niçin İran'daki çocuklar, o kadar küçük olduğu için haritadaki yerini bile bulamadıkları ülkenin bayrağını şehrin meydanında yakarlar? Niçin Mısır'ın ve Ürdün'ün entelektüelleri, saf ve çaresiz insanları, barışsız yaşamanın kendi ülkelerini onlarca yıl gerilere döndüreceğini bildikleri halde herhangi bir barış anlaşması teşebbüsüne karşı kışkırtırlar? Niçin Suriyeliler kendilerine faydaları olup olmadığı çok şüpheli terör örgütlerini paraca destekleyerek zavallı ve boynu bükük bir üçüncü dünya ülkesi kalmayı tercih ederler? Irak'ta, Sudan'da da öyle. Onlara ne yaptık ki? Hayatlarında ne gibi bir yerimiz olabilir? Hakkımızda neler bilirler? Neden Afganistan'da dahi bizden nefret ederler? Orada yiyecekleri dahi yok, nefret etme kuvvetini nereden alıyorlar?
Geçen Cumartesi İran Başbakanı yeniden “israil'in ortadan kaldırılması için gayret etme” çağırısında bulundu. Hâlbuki israil hiçbir zaman İran'ın yok olmasını ne istedi ne de ümit etti. Aramızda ne sınır, ne de kötü hatıralar dahi yok. Buna rağmen bütün dünyaya karşı çıkmaya, ticari ablukaya katlanmaya, hayat düzeylerine zarar vermeye, ekonomik durumlarının kötüleşmesine hazırlar. Neden?”
....
CEVABIM.
Sizi sırtımıza saplanmış zehirli bir hançer gibi hissediyoruz. Bu hançer sürekli derinlere hem de matkap gibi dönerek gidiyor. Bu acıdan kurtulmak için ölüm en kolay çözüm gibi geliyor.
Bu hançeri sırtımızdan çıkarırsanız her şeyin normale döndüğünü görürsünüz. İnanmıyorsanız tarihe bakın. İspanya'dan kaçan atalarınıza yaptıklarımıza bakın. Osmanlıdaki saltanatınızı hatırlayın. Biz Yahudi düşmanı olsaydık ya da dinimiz bize bunu emretmiş olsaydı belki bugün size güç yetiremiyoruz, (bilinen nedenlerle) ancak çok güçlü olduğumuz dönemde sizlere neler yapabileceğimizi tahayyül edebiliyorsunuzdur herhalde. Dinimiz değişmediğine göre şimdi yapmak istediğimizi neden o zaman yapmış olmayalım?
O kadar çok soru sıralamışsın ki bilmeyen de bu sorularının çok zor cevapları olduğunu sanacak. Halbuki bir tek cevap tüm sorularına yeter de artar.
BM'in de kabul ettiği “işgal ettiğiniz” topraklardan çekiliyor musunuz?
Filistinlilerin gerçek anlamda bağımsızlığını kabul ediyor musunuz?
Zindanlarınızda işkence altındaki insanları serbest bırakıyor musunuz?
Cevabın kuşkusuz hayır!
Dünyada israil'den daha fazla barışı isteyen bir ülke tanımıyoruz. Ancak onlardan daha fazla barışı bozan, yıkan, tahrip eden bir ülke de yok. israil'in felsefesi bu: “Bir yeri işgal edeceğiz, o yerin sahipleri direnişe geçince ya da ülkelerini, topraklarını işgalden kurtarmaya çalışınca da onları barışa davet edeceğiz”.
İslam dünyası israil'den barışı “istemesini” değil “yapmasını” istiyor. Golü bulur bulmaz maçın bitmesini istemek ne kadar ilkeli bir davranıştır. Bu acımasız savaşın ve düşmanlığın bitmesi Müslümanların değil, israil'in elinde.
Bu savaş, israil adil bir barışı kabule razı oluncaya kadar devam edecektir. Bunun Yahudi düşmanlığı ile hiç alakası yoktur. Afgan ve Çeçen halkı Rus işgaline karşı direndiğinde savaş Yahudiliğe karşı mıydı? Müslümanlar dünyanın bütün bölgelerinde işbirlikçilere rağmen işgalcilere karşı direniyorlar. Anadolu halkının İngiliz ve Fransızlara karşı direndiği gibi.
israil'e bir tek Müslümanlar düşman değil ki. Dünyanın her yerinde insanlık onuruna sahip her ırktan ve dinden insanlar karşı. Bütün insanlık size düşman, bütün iktidarlar resmi organlar zorbalar sizden yana. Halkına saygılı hükümetler istisna.
Sorularının cevabını samimiyetle öğrenmek istiyorsan işte cevaplar.
Not: Cevabıma İzmirli bir Yahudi Selim Amado cevap vermiş yazışmalar devam etmişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.