Bingöl Küçük Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Saim Yayan, son zamanlarda bölgede yaşanan çatışmalarla ilgili açıklamalarda bulunarak, halkın büyük zarar gördüğünü belirtti.

Bölgede son günlerde yaşanan mevcut durumun topluma, sanayiciye ve esnafa getirdiği birçok olumsuzluklar olduğunu ifade eden Bingöl Küçük Sanayi Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Saim Yayan, İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Biz sanayi sitesi esnafı olarak, ticari açıdan önümüzü göremiyoruz.” diyen Yayan, “Diğer taraftan bu süreç insanları psikolojik açıdan bunalıma sokmuş durumda. İş kurmak isteyen, işini geliştirmek isteyen veya bu anlamda düşüncesi olan insanların zihnini bulandırıyor. Böylece o insanlar yapacakları işleri ertelemek durumunda kalıyor. Bizim bir an önce toplum olarak, işçi veya işveren olarak bunalımdan kurtulmamız lazım. Mesela bazı fabrikaların bayiliğini yapıyoruz. Onların ürünlerini getirip burada halka satıyoruz ama bu olaylar nedeniyle haftalarca malzeme getirecek araç bulamıyoruz. Batıdan bölgeye nakliye işi yapan sürücüler, yaşanan olaylar nedeniyle buraya gelmekte tereddüt yaşıyor. ‘Gelirsek burada bizi durdurup araçlarımız yakarlar, bize zarar verirler’ diyorlar. Bu anlamda esnaf veya sanayici olarak çok ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Siyasiler olsun, diğer farklı görüştekiler olursan toplumun yaşadığı bu sıkıntıları gözlemleyip ona göre sorunu çözmelidirler.” şeklinde kounştu.

"Yatırımcılar büyük bir karamsarlık içinde"

Yatırımcıların büyük bir karamsarlığa kapıldığına dikkat çeken Yayan, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni sanayi sitesi yapılacak. Ama özellikle bölgede oluşan bu mevcut ortam bu çalışmalarımızı yürüten ekibimizi karamsarlığa düşürüyor. Arkadaşlarımızda devam edelim mi? etmeyelim mi? tereddüdü var. Öte yandan yapılacak yeni sanayi sitesi Bingöl’de 5 ila 7 bin arasında insana istihdam sağlayacak. Yeni sanayi sitesi yapım projesinde ciddi mesafeler kaydedilmesine rağmen bölgede bir anda oluşan bu ortam, atılacak tüm adımları bir anda yavaşlattı. Projenin bir an önce tamamlanmasının önündeki en büyük engel, bölgede yaşanan bu kaos ve kargaşa ortamıdır. Bu noktada özellikle devlet, örgüt ya da neyse daha farklı oluşumlar, kendi faaliyetlerini sürdürürken halkın ve toplumun faaliyetlerini dikkate almalıdırlar.”

Yayan, “Bunun aksini yapanlar gün gelir bunun ceremesini çekerler. Çünkü toplum insanı cezalandırırsa bu ceza çok ağır olur. Toplumumuzun özünde İslam’a bağlılık vardır. Huzur dini olan İslam’ı yaşayan halkımız da huzur istiyor. Kısacası özü İslam olan bu toplum ne şekilde olursa olsun kimsenin ideolojisini kabul etmez. Huzurun olmaması sadece toplumda yaşayanlara değil herkese kaybettirir." ifadelerini kullandı.

"Yaşananlar toplumun hem psikolojisini hem de huzurunu bozuyor"

Bölgede Kürt halkı üzerinden yürütülmeye çalışılan bir takım faaliyetlerin olduğunu vurgulayan Yayan, "Çözüm süreci misali faaliyetler. Devletse devlet, örgütse örgüt eğer gerçekten bu toplumun salahiyetini düşünüyorlarsa bu toplumun yakasından ellerini çekmeleri lazım. Halk adına denilen faaliyetlerle bir taraftan devlet bir taraftan da örgüt halka baskı yapıyor. Bu kaos ortamının böyle sürmesi kabul edilemez. Her gün aynı sorun ve sıkıntılarla yatıp kalkmak, toplumun hem psikolojisini hem de huzurunu bozuyor." diye konuştu. (Nihat Kanat-İLKHA)