israiloğulları'nın buzağıya tapma hadisesi meşhurdur. Aslında Kur'an-ı Kerim'de geçen ismiyle “icıl” “tosun” manasındadır ve “acele” lafzından türemedir. israiloğulları'nın neden buzağıya ya da diğer ifadeyle tosuna taptıkları konusu hep sırrını korumuştur. Şirk, elbette tam bir ahmaklıktır fakat bunun yönlendiği nesnenin de rasgele seçildiğini söyleyemeyiz.

Türediği lafız itibariyle “icıl” acele ile doğrudan bağlantılıdır. Acele kelimesi de bir şeyi peşin ve hızlı istemek ve arabanın tekerleği manasındadır. Araba tekerleğine de “acele” denilmektedir. Eskiden arabaları çeken en ideal hayvanlar da tosunlardı. Yaşlı öküzlerin veya ineklerin de kağnı çekme durumu vardı ama en ideali aceleyle hedefe ulaştırma kabiliyeti olanlar “icıl” yani tosunlardı. Buna göre beni israilin özellikle tosuna tapınmaları, onların aceleyle hedefe ulaşma hırslarını ve ancak güce boyun eğdiklerini ifade eder.

Tekerleğe acele denilmiştir. Çünkü yuvarlak yapısıyla tekerlek kolay bir şekilde yuvarlanarak yol kat eder. Tekerleğin yuvarlak olma dışında bir şansı yoktur. Örneğin tekerlek köşeli bir şekilde olsaydı asla yol alamaz, köşeyi dönemezdi. Demek ki aceleyle ve güvenli bir şeklide yol almanın sırrı dairesel bir yapıya sahip olmaktır.

Allah (cc) “insanı aceleci yarattığını”(İsra:11) buyurur. Yani insan acelecidir. Muradına tez varmak ister. Bunun için acele yani dairesel bir yapıya muhtaçtır. Buna göre insan dairesinde hareket ettikçe aceleye binmiş olur ve daha çabuk muradına erer. Fakat insan tersini düşünür, daire dışında hareket ettikçe daha çabuk amacına ulaşacağını zanneder. Oysa bu durum tekerleği köşeli hale getirmekten başka bir işe yaramaz. Bu da aceleyle köşeyi dönmek değil aceleyi köşeli hale getirmektir.

Tekerlek, dünyada yol almak hedefe ve murada ulaşmak için dairesel şeklin en uygun şekil olduğunu ortaya koyuyor. Bu, yol almanın sistem tarafıdır. Öte yandan bunu çekecek olan dinamik bir insan gücünün de olması gerekir. Tabiri caizse yaşlı öküzler değil,  tosunların bunu çekmesi gerekir ki bu uyum sağlansın.

Dünya hayatı daireseldir. Bu nedenle İslam, hayatın ve toplumun feleğini-dairesini şaşırmasına izin vermez.  Sahip olduğu nizam ile İslam, dünyada en sağlam ve en dengeli tekerleğe sahiptir. Aceleci olarak yaratılmış olan insan fıtratına en uyumlu nizamdır. Yine sahip oldukları düzenli aile yapısıyla Müslümanlar en dinamik nüfus oluşturma güç ve kapasitesine sahiptir. Müslümanların dinamik nüfus yapısı, tabiri caizse tosunları, tekerleği asla tümsekte bırakmaz. Kesinlikle tekerleğin köşeli hale gelmesine de müsaade etmez.

Köşeli tekerlek köşeyi dönemez. Yaşlı öküzler de tekerleği çekemez. Güçlü tosunlar ve sağlam tekerlek Müslümanlardadır. Böyle devam ettiği takdirde israiloğulları yine o buzağıya hayran olacak ona boyun eğecektir. Çünkü güç ve nizam bir arada oldu mu herkes buna boyun eğer.

Yaşlı öküzler diyarı Avrupa, ümmetin güç timsali gençlerini, tosunlarını birbirine düşürerek aile düzeniyle oynayarak enerjisini ve dinamik nüfus yapısını bozmaya çalışıyor. Fakat bu, tekerleğin yol alarak köşeyi dönemsine engel olamayacaktır. Çünkü bizde tosunlar bitmez, tekerleğimiz de köşeli hale gelmez.
Türkiye'de dinamik nüfus sorunu yaşanmaya başladı. Çünkü kadınlar sınırsız ve dengesiz bir şekilde dışarı çıktıkça tekerlek daha yavaş dönmeye başlıyor. Çünkü tekerleği, çarkları döndürecek olan kadınlar değil tosunlardır. Kadınların çalıştığı bir toplumda bir noktadan sonra tosunların yetişmesi durur. Hükümet “buna dinamik nüfus” diyor ama biz buna “tekerleği çekecek tosun sıkıntısı” adını veriyoruz.

Kadınlar her alanda görev almaya başlarsa annelik kariyerleri biter. Bu da toplumda “tekerleği çekecek tosun sıkıntısı” anlamına gelir. Kadınlar tekerleği çekemez. Eğer ülkede dinamik nüfus yapısına sahip olmak isteniyorsa kadınların çalışmasına ciddi bir sınırlama getirilmeli, sadece çalışan kadınların anne olmasına değil anne olan her kadına ödüller ve teşvikler verilmelidir. Çalışan kadınlara bu kadar teşvik veriyorsanız o zaman şu soruyu sormak lazım “çalışan kadın çocuk yapınca uzun süre işinden uzak kalacak o zaman tekerleği kim döndürecek?”

İslam ümmetinin ve bu ülkenin en büyük kozlarından birisi olan “dinamik nüfus” kadınların iş hayatına hızla ve acemice atılmaları sonucunda korkarım ki kaybedilme durumuyla karşı karşıya kalacaktır. Unutmamak gerekir ki israiloğulları bile tosunlara boyun eğer. Yoksa ya tekerlek köşeli hale gelerek köşeyi dönemez. Ya da onu çekecek tosunlar kalmadığı için tümsekte kalır. Bizden söylemesi...