Abdulhakim SONKAYA
Yaşlı Teke Sendromu
Kahır, aşırı üzüntü ve acizlik içinde kişinin içinin içini yemesidir.
Kahır, ateşte kızartılan etin suyunu çekmesidir.
İnsanlar bazen amaçsız ve dengesiz bir hararetle nefsi tatmin peşinde koşar. Kendi nefislerini ateşten korumazlar. Böyle olunca içleri kurur. Şevklerini ve arzularını kaybederler. Bu hal onları kahreder. İçin için kahrolurlar.
Allah'ın Kahhar isminin, zalimlerin yerle bir olması şeklinde uygulamaya geçmesini bekleriz. Tabi bu da olabilir ve haktır. Ancak Allah'ın kahrı sadece bu şekilde tecelli etmeyebilir. Zira kahrın, kahretmenin yol ve seçenekleri çoktur.
İşte bunlardan biri de “Yaşlı Teke Sendromu” diye ifade edilen haldir. Nitekim yaşlı tekeye de “çok kahır çeken” manasında “kahkar” denilmiştir. Çünkü bu vasıftaki teke yaşlı olduğu için artık gençliğin vakti zamanındaki arzuya, güce, iştaha sahip değildir. Bu nedenle kahrolur. Çok kahır çeker. Günümüzde buna “Yaşlı Teke Sendromu” adını vermişler. Demek ki hikmet ve marifet onlara kendini dayatmış onları kahrederek bunu kabul ettirmiştir.
“Yaşlı teke sendromu” kişinin hayatında, zayıflık, dengesizlik, durağanlık, heyecanını yitirme, karamsarlık şeklinde kendisini gösterir. “Yaşlı Teke Sendromu”na yakalanan kimse bu durumu tam zıt yöndeki davranış ve hareketlerle örtmeye çalışır.
Bu, yaşın ilerlemesine bağlı bir sendrom değildir. Kişinin, toplumların hatta devletlerin ahlaksız, erdemsiz bir yaşam modelini benimsemeleri böyle bir sonuç doğurur. Çok erken yaşta buna yakalananlar vardır.
İslam âlemi dâhil, zenginliğine güvenerek sadece hazzı ve keyfi esas alan, ahlakı, erdemi, ameli, üretimi, hikmeti bir tarafa atan toplumların sonu budur. Tedbir alınmazsa İslam âleminin de buna yakalanma riski her zaman vardır.
Batı'da buna en bariz ve canlı örnek Fransa'dır. Fransa, genç bir lider seçerek bunu örtmeye çalışıyor ama bu iş böyle olmuyor. Sen dünyaya sahte, ahlaksız bir yaşam modeli sunarsan bu önce senin suyunun çekilmesine sebep olur. Seni kahreder. Sarı yelekliler senin eteklerini tutuşturur. Eteklerin sarı alarm verir. Sonra acizliğini “demokrasiye saygı” propagandasıyla örtmeye çalışırsın ama arif olan bunu yutmaz.
Fransız laikliğini örnek alan Danıştay'daki vesayetçi zihniyet de aslında bir tür “Yaşlı Teke Sendromu”na yakalanmış durumdadır. Bitmiş olan şevklerini, umutlarını, iktidarsızlıklarını böyle göstermeye çalışıyorlar. Arada bir kendilerini ve kamuoyunu yokluyorlar. Ama bilen biliyor, onların arzuları, şevkleri hayat sevinçleri yok. Kudretleri de iktidarları da yok. Ama bunun tersini göstermeye, dersini vermeye çalışıyorlar. Tam bir Yaşlı Teke Sendromu vakası yani…
Yelekleri mi etekleri mi her neyse bunlarınki de sarı alarm veriyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.