Yeni Kerbelaların yaşanmaması için vahdeti sağlamamız gerekir

Yeni Kerbelaların yaşanmaması için vahdeti sağlamamız gerekir

​Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık ve Molla Sinan Ünel, yeni Kerbelaların yaşanmaması için ümmetin vahdeti sağlaması gerektiğini ifade ettiler.

Hazreti Hüseyin ve 72 yareninin Kerbela çölünde Yezid tarafından vahşice katledilmesinin yıldönümü dolayısıyla açıklamalarda bulunan İl Müftüsü İhsan Açık ve Molla Sinan Ünel, Kerbela faciasında Müslümanların büyük dersler çıkarması gerektiğine işaret etti.

Müftü Açık, tarihte Muharrem ayında birçok vakıanın meydana geldiğini ifade ederek, bu olayların en acısının Hazreti Hüseyin ve 72 yareninin Kerbela çölünde Yezid tarafından vahşice katledilmesi olduğunu ifade etti.

Açık, "Bu ay içerisinde önemli olaylar olmuştur. Sevindirici olayların yanı sıra, çok üzücü olaylar da olmuş. Bu üzücü olaylardan biri de Kerbela olayıdır. Bütün Müslümanları üzen bu tarihi olay, tarihin hakemliğine bırakılmalı ve Müminler arasında soğukluğun ve kırgınlığın sebebi kılınmamalıdır. Tarihteki birçok olay bahane edilerek Müslümanlar arasında kavga, soğukluk ve kırgınlık olmamalıdır. Peki, bütün Müslümanlara düşen görev nedir? İslam tarihinde, Asr-ı Saadet dediğimiz o güzel dönemde yaşanan güzellikleri yaşayabilme adına birtakım çaba sarf edebilmek gerekir. Hazreti Âdem’den günümüze kadar yaşanmış yanlış, üzücü veya sıkıntılı gördüğümüz olayları bir daha yaşamama adına ne yapabiliriz? Bu hususlarda gayret göstermemiz gerekir." dedi.

"Müslümanlar Kerbela olayından ibret alması lazım"

Kerbela olayının Müslümanların arasında bir ayrıştırmaya sebep olmaması gerektiğini ifade eden Açık, "İslam tarihi okumak, okuduğumuzu Müslümanlara sunup kavga ve kırgınlık vesilesi kılmak için okunmaz. Tarihten o şekilde ibret alınmaz. Peygamber Efendimiz, (sallallahualeyhivesellem) bu hususta, ‘Ramazan ayından sonra en kıymetli oruç, Allah’ın (Celle Celalühu) ayı olan, Muharrem ayında tutulan oruçtur.’ müjdesini vererek bu ayı oruçla geçirmemizi tavsiye etmiş. Aşure günü içerisinde birçok Peygamberin yaşadığı anlar var. Muharrem ayı içerisinde örf ve gelenekten gelen bir aşure ikramı da var. Aşure, mozaik şeklinde birçok nimetin bir tat altında buluşması ve böyle sunulması, hayata bu yönden bakmamızı sağlıyor. Farklılıklarımız, mizaçlarımız, dilimiz, ırkımız farklı olabilir ama aynı tadı verebilecek işler yapabiliriz. Aşureyi böyle anlamamız gerekiyor olabilir." ifadelerini kullandı.

"Tarihi unutmamak için Kerbela’yı tekrar tekrar okumamız gerekir"

İmkânı olan her Müslümanın Muharrem ayını oruçla geçirmesi gerektiğini ifade eden Açık, "Peki bu üzüntülü Kerbela olayını unutacak mıyız? Elbette ki unutmayacağız. Hazreti Hüseyin şehit olmuş, Allah ondan razı olsun. Hazreti Âdem’den günümüze kadar, birçok Allah dostu, veli, hatta Peygamberler dahi şehit edilmiştir ve devam ediliyor. Kıyamete kadar da şehitlik devam edecektir. Muharrem ayı ile ilgili makale, kitap, okuyabiliriz. Tarihi unutmamak için Kerbela’yı tekrar okuyabiliriz. Onun haricinde, Peygamber Efendimizin tavsiye ettiği, Muharrem ayı çerçevesinde oruç tutabiliriz. Çünkü oruç, bizi en güzel şekilde tezkiye-terbiye eden ibadettir." diye konuştu.

"Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da verdiği mücadeleyi iyi anlamamız lazım"

Molla Sinan Ünel ise tarihte ibret alınabilecek birçok önemli mucizenin Muharrem ayında gerçekleştiğini hatırlattı.

Ünel, "Bu olayların birçoğu bizi sevindirmiştir. Hazreti Musa'nın kavmi ile beraber Firavun'un zulmünden kurtulması, Hazreti Nuh'un gemisinin Cudi Dağı'na oturması ve buna benzer birçok vakanın Müslümanların zaferiyle sonuçlanıp o şekilde gelmesi elbette ki bizleri sevindiren olaylardır. Fakat Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da tarihte görülmemiş bir vahşetle şehit edilmesi artık Muharrem ayını özellikle Aşura gününü Kerbela’yı hatırlamamız noktasında aklımıza gelen Kerbela oluyor. Bu diğer meselelerden biz bahsedemiyoruz. Artık Muharrem denilince özellikle Muharrem ayının onuncu günü denilince bizim aklımıza Hazreti Hüseyin’in Kerbela'da yapmış olduğu kıyam mücadelesi geliyor. Hazreti Hüseyin gerçekten tarihte görülmemiş bir benzerine rastlanmamış feci bir şekilde katlediliyor. Onu katledenler onu niçin katlettiklerini de çok iyi biliyorlar. Biz 21. asırda yaşayan Müslümanların Hüseyin'i özellikle Muharrem ayının onuncu gününde anarken Hazreti Hüseyin'in mesajını, Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da verdiği mücadeleyi, kıyamının nedenlerini bilmemiz lazım." dedi.

"Ümmet Hazreti Hüseyin’in mesajını anladığı gün zilletten kurtulacaktır"

Ümmet-i Muhammed’in Hazreti Hüseyin’in kıyamdaki mesajını iyi anlaması gerektiğini söyleyen Ünel, "Eğer biz Hazreti Hüseyin'in Kerbela'da yapmış olduğu kıyamı, tarihte yaşanmış acı bir hikâye olarak yâd edersek, Kerbela'dan bahsederken gözyaşları dökerek, mateme bürünerek o şekilde Kerbela'yı anlamaya çalışırsak, biz Hazreti Hüseyin kıyamını anlamamışız demektir. Çünkü Hazreti Hüseyin kendisinden bahsedildiğinde ümmet ağlasın diye bir kıyama başvurmamıştır. Muharrem ayının onuncu gününde ümmet mateme bürünsün diye bir kıyama başvurmamıştır. Hazreti Hüseyin bir hakikati göstermek için kıyama başvurmuştur. Hazreti Hüseyin’in o kıyamdaki mesajını ümmetin iyi anlaması lazım. Günümüzde de nice nice Kerbela yaşanıyor. İşte biz dün yaşanan Kerbela'dan, Hazreti Hüseyin'in vermek istediği mesajı anlayamadığımızdan dolayı, Hazreti Hüseyin’in Kerbela’daki direnişini, cesaretini, fedakârlığını kahramanlığını ve samimiyetini okuyamadığımızdan dolayı ümmet bugün yeni yeni Kerbelalar yaşıyor. Ümmet coğrafyasının her tarafı Kerbela olmuştur. Yemen, Suriye, Irak, Myanmar bir Kerbela olmuştur. Neden? Çünkü ümmet, Hazreti Hüseyin’i anlamadı. Hazreti Hüseyin’den sonra ümmet Hazreti Hüseyin’in şehit edildiği günü bir yas ve matem günü olarak anladı. Hâlbuki Hazreti Hüseyin böyle bir amaç için ortaya çıkmamıştı. Ümmet, Hazreti Hüseyin’in mesajını anladığı gün zilletten kurtulacaktır." ifadelerini kullandı.

"Hazreti Muhammed’in dininin hakikatleri her şeyin üstündedir"

Ünel, şunları söyledi: "Hazreti Hüseyin’in bize verdiği en büyük derslerden bir tanesi de şudur: Neye mal olursa olsun zulme baş kaldırmamız gerekir. Zulme baş kaldırma erdemliliğini, cesaretini Hazreti Hüseyin bize aşılamıştır. Hazreti Hüseyin bu gerçeği bize anlatmıştır. Kanıyla bunu ispatlamıştır. Ehl-i beytinin şehit olacağını bile bile, erkeklerin bir bir Kerbela çölünde kafalarının kesileceğini bile bile, eşlerinin ve kızlarının ellerine kelepçe vurularak, diyar diyar ve köy köy gezdirileceğini bildiği halde Hazreti Muhammed’in dini tahrif edilmesin diye bütün bu bedelleri göze alarak yola çıkmıştır. Çünkü Hazreti Hüseyin’in şahsında biz bunu anlıyoruz ki Hazreti Muhammed’in dininin hakikatleri her şeyin üstündedir."

"Kerbela çölü imanın küfre galip geldiği meydandır"

"Kerbela çölü, cesaretin ve kahramanlığın en güzel şekilde sergilendiği yerdir." diyen Ünel, "Kerbela çölü, Allah’a ve Resulüne bağlılığın neticesinin en güzel şekilde ispat etmenin en güzel yeridir. Mazlumiyetin ve kimsesizliğin en güzel sergilendiği yerlerden bir tanesi yine Kerbela çölüdür. Çünkü Kerbela çölünde çok ciddi anlamda bir mazlumiyet ve bir mahrumiyet yaşanmıştır. Kerbela çölünde insanlar suya hasret bırakılmıştır. Kerbela çölünde, ehl-i beyt bir damla suya, bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılmıştır. Ehli beytin yarenleri Kerbela çölünde birer birer katledilmiştir. Onun için Kerbela’yı iyi okumak ve iyi anlamamız lazım. Yeni Kerbela’ların yaşanmaması için Kerbela’daki hazreti Hüseyin’in kendi şahsında vermiş olduğu mesajları biz ümmet olarak iyi anlamalıyız. Dünü okuyamadığımız için bugün yeni Kerbelalar yaşıyoruz. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için ümmet vahdeti sağlaması gerekir." şeklinde konuştu.

İLKHA

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.