Nezir TUNÇ
Yeni müfredat ve itirazlar
Bilindiği gibi eğitim sistemimiz batı eğitim sistemlerinden kopyala yapıştır metoduyla alınmıştır. İlkokuldan Üniversiteye kadar bütün eğitim kurumlarımız Avrupa ve Amerika'lı pedagogların fikirlerine göre eğitim veriyorlar. Dolayısıyla bu mekteplerden mezun olan Ahmet ve Muhammedler, Coni ve Hans gibi düşünmeleri gayet normaldir.
Türkiye'de eğitim sistemi yap boz tahtasına dönmüş durumda. Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna oturan her bakan, mevcut eğitim sisteminde bazı lokal değişiklikler yaparak yeni eğitim sistemi diye uygulamaya çalışıyor. Yapılan her müfredat değişikliğinde ilgili bakan; “Bu ana kadar hiçbir müfredat bu kadar verimli olmamıştır.” Şeklinde demeçler veriyor; aradan birkaç yıl geçtikten sonra yine aynı tas aynı hamam.
Yeni müfredatta İlkokul ve ortaokul düzeyinde 17, lise düzeyinde 24, İHL'lerde 10 olmak üzere toplam 51ayrı müfredat, sınıflar esas alındığında ise 176 müfredat yenilendi. Yeni müfredatla olumlu değişiklikler olmakla birlikte eğitime ciddi bir katkı sağlayacağını düşünmüyorum, çünkü eğitim sistemimizin temeli yanlış atılmıştır. Eğer eğitim sisteminden verim almak istiyorsak, radikal kararlarla sistemi temelden değiştirmek gerekir.
Yapılan küçük değişiklikler ile bazı çevreler kıyameti koparıyorlar. Neymiş, eğitim müfredatının bilimle, bilimsel bilgi ile bağı koparılmış.
Neymiş, eğitim sisteminde her türlü bilim dışı akım ve düşüncenin gelişmesi için geniş bir alan açılmış. Yalanınız batsın, müfredatlarda yapılan değişiklikler ile sizin bu ideolojik yorumlarınızın birbiri ile ne alakası var.
Yeni müfredatta İtirazlarınız; “Lise son sınıf biyoloji dersinde yer alan ‘Hayatın başlangıcı ve evrim' ünitesinin, eğitim programından çıkarılması” ise tartışabiliriz.
Yeni müfredatta itirazlarınız bu ibarelere ise; “İffet temalı tavsiyeler başlığı altında verilen; ‘Kişi evliliğe kadar iffetini muhafaza etmeli, sadece nikâhın koruyucu şemsiyesi altında karşı cinsle bir araya gelmelidir. Unutulmamalıdır ki temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara layıktırlar” yine tartışabiliriz.
Yeni müfredatta itirazlarınız; “'Kabul Edilemez Evlenme Çeşitleri' başlığında ‘ateist, müşrik, mürtedle yapılan evliliklerin yasak olduğu” ise yine tartışabiliriz.
Yeni müfredatta itirazlarınız bu ibarelere ise; “Erkekler güç ve kuvvet yönünde daha ileri olduğundan, ailenin sorumluluğunu birinci derecede onlara yüklenmiştir. İslam, erkeğin üstlendiği mesuliyetlere karşılık kadının da kocasına itaat etmesini istemiş ve bu itaati ibadet saymıştır” yine tartışabiliriz.
Beyler! Yukarıdaki maddelere itiraz ediyorsanız adam gibi çıkıp yorum yapabilirsiniz. “Eğitim müfredatının bilimle, bilimsel bilgi ile bağı koparılmış” yalanının arkasına sığınarak laf cambazlığına gerek yok.
Unutmayın, sizler halkın % 99'u Müslüman bir Ülke'de yaşıyorsunuz. Yukarıdaki maddelere benzer yüzlerce madde müfredata girmelidir, bunlara da hazırlıklı olmalısınız.
Tekrar başa dönmek istiyorum, eğer eğitim sisteminden verim almak istiyorsak, radikal kararlarla sistemi temelden değiştirmek gerekir. İnanç ve medeniyetimizin temeli olan fikir ve kültürümüze, kendi öz eserlerimize ve kendi eğitim sistemimize dönmek mecburiyetindeyiz.
Bizim eğitim sistemimizin mayası İslam ve İslam'ın getirdiği değerler olmalıdır. Ancak o zaman; Farabi, Ahmed-i Hani, İbn-i Sina, Melayı Cezeri ve İbn Rüşd'ler yetişecek.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.