İttihad’ul Ulema Van Şube Başkanı Molla Ali Arslan, yılbaşı kutlamaları ve bunun devletin eliyle halka sunulmasıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Konuyla ilgili İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) konuşan İttihad’ul Ulema Van Şube Başkanı Molla Ali Arslan, Suriye ve diğer ülkelerde savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan mültecileri hatırlatarak, yılbaşında israf edilen paraların mazlum mültecilere harcanması gerektiğini söyledi.
 

Yılbaşının İslam’da hiçbir şekilde yerinin olmadığını belirten Arslan şu ifadeleri kullandı: ‘’Yılbaşı adında bir kutlama İslam’da yoktur. Maalesef gayri Müslimlerin güya Hz. İsa’nın doğum yıldönümü olarak kutladıkları bir gündür. Ne yazık kibu insanlar Hz. İsa’nın yolunda da değiller. Hz. İsa onların münkeratlarını kaldırmak için gönderilmiş bir peygamberdir, fakat bu insanlar Hz. İsa’nın yolundan giden insanlarda değillerdir. Şu an onların hastalığı İslam ülkelerine de yayılmıştır. Bu yıl yılbaşı hemen hemen Peygamber Efendimiz (sav)’in viladet yıl dönümüne denk geliyor. İslam ülkelerindeki zenginlere bakınca, Peygamber Efendimiz (sav)’in viladet yıl dönümünde yalnız bir camide mevlit okutuyorlarken, Yahudi ve Hristiyanların ortaya attıkları pisliği yani yılbaşını ise kendilerine ahlak ediniyor ve milyarlarca para boşuna harcıyorlar. Bu paralar israf edilip yok yere sarf ediliyor. Şayet bu paralar fakir ve mazlumlara verilmiş olsaydı dünyada fakirlik adına bir şey kalmazdı.” dedi.

“Müslümanlar yıllık muhasebelerini iyi yapmalılar”
Müminlerin kendi muhasebesini iyi yapmaları gerektiğini söyleyen Arslan, “İslam’da günlük, haftalık, aylık ve yıllık muhasebe vardır. Müminler yılbaşında kafasını iki avucunun arasına alarak, tefekkür etmesi gerekiyor. Mümin ‘ben 365 günümü geçirdim, bu sermayeyi nereye harcadım’ şeklinde muhasebe etmesi lazım. Müslümanlar bu sermayeyi Allah’ın emrettiği doğruda harcamışsa şükredip ibadetlerini attırması lazım, ancak yanlış yolda harcamışsa tövbe edip Allah’a dönmelidir. Fakat ne yazık ki bizden olmayan hastalıklar, bugün İslam âleminin içine girmiştir.” diye konuştu.

“Yılbaşında israf edilen paralar mültecilere harcanmalı”

Özellikle Suriye ve diğer ülkelerde savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınan mültecileri hatırlatan Arslan, yılbaşında israf edilen paraların mazlum mültecilere harcanması gerektiğine dikkat çekti.

Arslan ‘Şu an Türkiye’de bir milyonun üstünde mülteci var, o paralar mültecilere harcansaydı hem dünya için hemde ahiret için faydalı olacaktı. Ancak ne yazıkki bu yapılmıyor. Devlet eliyle bu tip yanlışlıklara halk yönlendiriliyor.Son zamanlarda görüyoruz ki medya dünyada ki en güçlü silahtır. Dikkat edecek olursak medya bir aydan beridir gece gündüz milli piyangoyu reklam ediyor. Ve yılbaşının hangi ülkede nasıl kutlandığını nasıl hazırlık yapıldığını ve neler yapıldığının reklamı yapılıyor. Hemen hemen bütün reklamlarını da o şekilde veriyorlar. Ne yazık ki İslam âlemi içerisin de milli piyango, kumar, içki, fuhuş ve benzeri kötülükler milli olmuş durumda, ama maalesef bunlar şu an devlet eliyle, devlet medyasıyla yapılıyor. Bu tür kötü şeylerde halka imkân sağlıyor ve halkı sevindiriyor. Mesela bugün İstanbul gibi bir yere gidecek olursak ellişer metre arayla bar, fuhuş yerleri olduğunu görürüz. Ve en büyük sorun da bunların devlet eliyle yapılmasıdır.” şeklinde konuştu.

Gençleri kötülüklerden korumak için dini programlar yapılması gerektiğini anlatan Arslan,“Bugün gençler serbest bırakılırsa fuhuşsa ve her türlü münkerata kapılır. Fakat gençlerçocukluktan, gençlik çağına gelinceye kadar İslam ahlakıyla eğitilir, Allah korkusu aşılansa ve Hz. Resulullah’ın sevgisini verilirse kesinlikle kötülüklere bulaşmaz. Şu anda görüyoruz ki memleketimizin her köşesinde olaylar oluyor ve bununla birlikte gençler her türlü münkerata bulaşıyor. Gençlerimiz öyle bir seviyeye gelmişki namaz kılan nisanların, hacı hocaların çocukları bile namaz kılmıyor, Allah’ı inkâr ediyor ve hatta namaz kılan insanlara düşmanlık ediyorlar.” şeklinde ifade etti.

“Salih amel işleyen gençler zelil ve esirdirler”

Geçtiğimiz günlerde ODTÜ’de namaz kılan gençlerden de bahseden Arslan, aynı saldırının bir kiliseye yapılmasıyla tüm dünyanın ayağa kalkacağını ancak, İslam ülkeleri gençlere yapılan saldırıya sessiz kalındığını eleştirdi.

Arslan devamla, “Şöyle bir düşünelim o saldırı kilisede ayin yapan insanlara yönelik yapılmış olsaydı ne olurdu? Bunun cevabı çok açık, bütün dünya ayağa kalkardı ve medya geceli gündüzlü o saldırıları konuşurdu. Ama geçtiğimiz günde Müslüman ülkede namaz kılan gençlere saldırıldı. Tek suçları namaz kılmak olan üniversiteli gençlere saldırılırken, İslam âlemi ve ulemalardan bir ses çıkmadı. Ne yazık ki şu an her münkerata bulaşan insanlar serbestçe münkeratlarını işliyorken, salih amel işleyen gençler zelil ve esirdirler. Bunun tek kurtuluş çaresi bu ümmetin ilkleri ne ile kurtulmuş ise yine tek kurtuluş çaresi Kur’an ve sünnette tabi olmakladır.” ifadelerini kullandı. (Yılmaz Sönmez- İLKHA)