Yılmaz: PKK Kürtlerin tek temsilcisi değil
HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz; Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. PKK'nin Kürtlerin tek temsilcisi olmadığını belirten Yılmaz, "Kürtleri PKK'nin insafına terk edemeyiz" şeklinde konuştu.
Hür Dava Partisi Adana İl Başkanlığı Hizmet Binası'nın açılışında basının sorularını cevaplayan HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz; Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
AK Parti Hükümetinin İmralı görüşmelerini olumlu bulduklarını belirten Yılmaz; "Yeni süreçte silahların susması, susturulması noktasında atılan adımları açık bir şekilde destekliyoruz. Silahın muhatabı, şiddetin muhatabı, PKK'dir. Dolayısıyla silahların susturulması, bıraktırılması noktasında PKK'nin, onun liderinin muhatap alınması doğru bir adımdır. Ama bir bütün olarak Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarının söz konusu edilerek PKK ile pazarlık yapılmasını yanlış buluyoruz. Çünkü Kürtleri temsil eden sadece PKK değildir. Sadece onun uzantıları değildir… Kürtleri PKK'nin insafına terk edemeyiz" şeklinde konuştu.
İşte HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz'a sorulan sorulara verdiği dikkat çekici yanıtlar:
Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili ne düşünüyorsunuz? HÜDA PAR olarak bu konuda neler yapacaksınız?
HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz: Şimdi bu güne kadar parti olarak; siyasi hareket olarak halkımızın faydasına, halkımızın lehine olan ne varsa, biz ona imza attık ve destekledik. Referandum sürecinde de açık bir şekilde bunu deklare ettik, açıkladık. Niye? Çünkü özgürlüklerin önünü açacak idi ve halkın faydasına olarak gördüğümüz için.
HÜDA PAR Genel Başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz: Şimdi bu güne kadar parti olarak; siyasi hareket olarak halkımızın faydasına, halkımızın lehine olan ne varsa, biz ona imza attık ve destekledik. Referandum sürecinde de açık bir şekilde bunu deklare ettik, açıkladık. Niye? Çünkü özgürlüklerin önünü açacak idi ve halkın faydasına olarak gördüğümüz için.
Şu an yine bir süreç başlamış bulunuyor. İster buna İmralı süreci deyin, isterse çözüm süreci deyin. Ne derseniz deyin bizim için önemli değil, önemli olan netice alabilmektir.
Biz her halükarda bu coğrafyada silahların susması gerektiğine inanıyoruz. Şiddetin bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Şiddetle, silahla sorunların çözülemeyeceğinin anlaşılması gerektiğine inanıyoruz. Niye? Çünkü bu coğrafyada, bu ülkede Kürt de Türk de kardeştir ve Müslüman'dır. Aynı dine mensuptur. Aynı dine mensup olan kardeşleri, birbirine kırdırtmanın birbirine öldürtmenin anlamsız olduğuna inanıyoruz.
Yeni süreçte silahların susması, susturulması noktasında atılan adımları açık bir şekilde destekliyoruz. Silahın muhatabı, şiddetin muhatabı, PKK'dir. Dolayısıyla silahların susturulması, bıraktırılması noktasında PKK'nin, onun liderinin muhatap alınması doğru bir adımdır. Ama bir bütün olarak Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarının söz konusu edilerek PKK ile pazarlık yapılmasını yanlış buluyoruz. Öyle bir şey yanlış olur. Niye? Çünkü Kürtleri temsil eden sadece PKK değildir. Sadece onun uzantıları değildir.
Kürtler, ortalama bir rakam ile 20-25 milyon civarında bir sayıdan söz ediliyor. Bu kadar insanın temsilcisi bir değildir, birden fazla temsilci mevcuttur. Kürtlerin örgütlü yapıları mevcuttur. Siyasi partileri mevcuttur. Yani içinde BDP'nin de yer alacağı şekilde partimiz HÜDA PAR, HAK-PAR, KADEP gibi siyasi partilerin de hatta batıda ulusal geçmişe dayalı olan CHP gibi partilerin de bu süreçte yer alması gerekiyor. Ve sürecin şeffaf olması gerekiyor. Gizli kapaklı bir süreç yürütülürse burada bir endişe doğar, burada bir sıkıntı olur.
Dolayısıyla bu güne kadar süreç bizimle paylaşılmadı, bu yanlıştır. Biz bölgede ve Türkiye'nin genelinde örgütleniyoruz. Ve gövdemizin ağırlığı, belki tabanımızın ağırlığı, Kürt coğrafyasında olması hasebiyle orada bizsiz bir çözüm olmaz. Kalıcı bir çözüm olmaz.
Eğer PKK muhatap alınıp bu sorun sadece onunla çözülmeye çalışılırsa, yani Kürt sorunu; Kürtlerin siyasi ve kültürel hakları noktasında veyahut da bu haklar PKK'nin ve onun liderinin özgürlüğüne kurban edilirse biz bunu kabullenemeyiz.
Bu nedenle kültürel ve siyasi haklar noktasında; bütün Kürt örgütleri, temsilcileri, siyasi yapılar, partiler, muhatap alınmalı ve onlarla özellikle Kürt sorununun çözümü noktasında kafa yoran, bu konuda çözüm raporları üreten kesimlerin muhatap alınması ve onlarla da danışarak ortak bir karara varılması lazım. Çünkü hiç kimse tek başına bu konuda yetkin değildir, etkin olmaz da.
Eğer bu şekilde yapılmazsa yeni sorunların doğmasına sebebiyet verecektir. Bu da istenmeyen neticelere gebe olur. Çünkü geçmişte biz biliyoruz; PKK'nin zulmünü, PKK'nin zalimliğini, diktatörlüğünü herkes yaşadı ve Kürtleri PKK'nin insafına terk edemeyiz. (Ayhan Kaya - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.