BURSA - Her ay düzenli olarak fakir ve muhtaç ailelere yaptıkları yardımlarla Bursalıların büyük teveccühünü kazanan Bursa Umut Kervanı Gıda Bankası yaptıkları faaliyetleri İlke Haber Ajansı’na anlattı.

İLKHA’nın sorularını yanıtlayan Bursa Umut Kervanı Gıda Bankası Genel sekreteri Fethullah Özsoy, kuruldukları günden bugüne yaptıkları çalışmalarından hedeflerine kadar her şeyi paylaştı.

Röportajın tamamı:

Derneğiniz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Dernek olarak nasıl bir hizmeti esas alıyorsunuz?

Kuruluş amacımız Hz. Peygamberin de bir hadislerinde belirtmiş olduğu üzere ‘Bir evin kapısından fakirlik girerse, penceresinden iman çıkar gider’ hadisi ışığında bu işe başladık. Biz de toplumdaki mağdur ve fakir insanlarla köprü görevi görmek için bu yola çıktık. Bizim ana hedefimiz budur.

Derneğiniz ne zaman kuruldu ve kurulduğu günden bu yana ne kadar kişiye ulaştınız?

Derneğimiz hizmet alanında daha yeni. Bir yılımızı daha tamamlamadık. 7-8 aylık bir hizmet geçmişimiz var. Bizim kayıt sayımız şuan 130’un üzerinde. Tabi Suriyelileri de göz önünde bulundurduğumuzda, bize gelen yoğun talepler ve kendilerinin de yardıma olan aciliyetinden dolayı bir süre kayıt almadan yardım yaptık.

Çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Örneğin kendilerine yardım edecek aileleri nasıl tespit ediyorsunuz?

Bizim yardım yapılacak ailelerin tespitinde bazı çalışma ve tespit prensiplerimiz var. Bizi tanıyan insanların bize bildirmiş olduğu ailelerle ilgili üç aşamadan oluşan bir yardım çalışmamız var. Birinci aşamada kendilerine başvuru formunu veriyoruz. Bu formu doldurduktan sonra bize ulaşan ailelere yardım tespit komisyonumuz öncülüğünde evlerini ziyaret ediyoruz. Mağduriyet durumlarını derecelendiren bu komisyonumuz, ev, eşya ve gelir durumlarını tespit ederek yönetimi bilgilendiriyor. Sonrasında da Dernek yönetimimiz de tespit sonuçlarını değerlendirerek, olumlu ya da olumsuz kararları ailelere bildiriyor.

Yaptığınız çalışmalar bir nevi bir kamu hizmeti gibi. Dolayısıyla süreklilik gerektiren bir hizmet. Böylesine zor bir hizmetin devamlılığını sağlamayı nasıl başarıyorsunuz?

Biz Umut Kervanı Gıda Bankası olarak tamamen gönüllülük esasına göre çalışıyoruz. 20-25 kişiden oluşan ekibimiz günlük mesailerini bitirdikten sonra derneğimize gelerek çalışmalara ortak oluyor. Biz yeni bir dernek olmamız dolayısıyla elbette ki süreklilik konusunda sıkıntılar var. Ama ümit ediyoruz ki bu sıkıntılar da en kısa sürede geçecektir.

Ne tür yardımlarda bulunuyorsunuz? Bu yardımlarınız ile ulaştığınız insanların ihtiyaçlarını ne oranda karşılıyorsunuz?

Şuana kadar şunu söyleyebilirim ki bize başvuruda bulunan ailelere yüzde 70 oranında yardımda bulunmuşuz. Her yardıma muhtaç olduğunu söyleyen insanın da yardıma muhtaç olmadığını yaptığımız tespitlerle görebiliyoruz. Şuan düzenli olarak yardım yaptığımız aileler var. Tabi bu sayı bazen 30, bazen 40 bazen de 50 olabiliyor. Yeni bir dernek olmamız dolayısıyla işte her ay standart olarak şu kadar yardım yapıyoruz diyemem ama bize yardım talebinde bulunan insanları da elimizden gelince incitmemeye çalışıyoruz. Ev eşyasından tutun gıda ve nakdi yardımlara kadar yardımda bulunuyoruz. Ama daha çok giyim ve gıda alanında faaliyette bulunuyoruz.

Bu tür hizmet eksenli çalışmalarınız için ne oranda destek görüyorsunuz? Sizce bu destekler yeterli mi?

Türkiye’de bu tür çalışmaları sadece biz yapmıyoruz. Bizim dışımızda yapan dernekler de var. Ama tabi biz kendi çalışmalarımıza yansıdığı kadarıyla sizi bilgilendirecek olursak yeteri kadar destek görmediğimizin kanaatindeyim. Belki de yeni olduğumuz için ya da sesimizi ulaştırmamız geren yerlere ulaştıramadığımızdan olacak ki bu düşünceye kapılmış olabiliriz. Ancak her şeye rağmen iyi bir verim aldığımızı düşünüyorum.

Bu çalışmalarınıza başladığınız günü dikkate alırsanız bu gün geldiğiniz noktayı kendiniz için yeterli olarak görüyor musunuz? Yeterli görmüyorsanız bu konuda hedeflediğiniz nokta nedir?

Aslında hedeflerimiz hem çok hem de çok büyük. Bu bağlamda bu hedeflerimizi şu an kamuoyuyla paylaşmak henüz erken. En azından bir iki yıl geçtikten sonra kamuoyuyla paylaşsak daha iyi olur. Ama şuna eminim ki biz ilk güne göre çok daha iyi bir noktadayız.

Sürekli olarak toplum ile birebir muhatap olan ve muhtaç aileler üzerinden çalışmalarını yürüten bir kurum olarak halkın durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Muhtaç insanların sayılarında bir artış olduğu ve insanların geçimlerini temin etmede giderek sıkıntı yaşadıklarını söyleyebilir miyiz?

Bunu daha önceki yıllara göre kıyaslayacak olursak şu an Bursa ilinde birisi eğer gerçekten çalışmak isterse iş bulma konusunda sıkıntı yaşamaz. Bursa’da iş imkânları çok fazla. Ama tabi bununla birlikte insanların giderleri de farklı farklı ya da çalışıyorsa da insanların gelirleri giderlerine denk gelmiyor.  Bir insan çalışmıyordur yardım yapılabilir ama çalıştığı halde mağdur ise yine yardım yapılabilir. Kazandıkları ona yetmiyordur.

Yardımlarınızı dağıtırken ya da muhtaç aileleri tespit etmeye giderken hiç unutamadığınız bir anınız var mı? Anlatır mısınız?

Evet, hiç unutmuyorum bize bu konuda maddi anlamda yardımcı olan bir esnaf ağabeyimizin vermiş olduğu bir adresin tespitine gitmiştik. Gittiğimde yaz mevsimiydi ve her o mahalleden geçtiğimde o an hiç aklımdan çıkmıyor. O mağdur olan şahsın adresine gittim ve o şahıs sakattı. İşimiz bittiğinde ayrılmak için müsaade istedim. O arkadaş biz evden ayrıldığımızda sürünerek bahçeye kadar geldi. O kadar ısrar etmeme rağmen o da ‘Hayır sen benim kapıma gelmişsin. Benim halimi hatırımı sormaya gelmişsin. Ben seni uğurlamayacak mıyım diyerek yatalak olmasına rağmen bahçeye kadar geldi. İşte o anı hiç unutamıyorum.

Son olarak maddi anlamda imkânları iyi olan insanlara bir çağrınız olacak mı? Özellikle toplumumuz için bir tavsiyeniz var mı?

Biz kendimiz için bir şey istemiyoruz, sadece köprü görevi görüyoruz. Biz gerek Bursa’da bulunan iş adamlarına gerek Bursa dışında olup da şuan sesimizi onlara duyurabildiğiniz ne kadar uzaklıktaysa uzaklıkta olsun bize yardım yapmak isteyen bu fakirlerin çığlıklarını bizden duysunlar. Ve biz de Allah için diyoruz ki duyarlı olalım. Mülk Allah’ındır. İstediğine verir. Bugün sizdeyse yarın sizden alıp başkasına verebilir.  O yüzden ne olur Allah’ın size tanımış olduğu bu iyi niyetin değerini bilin. Ve hem Allah’ın malınızda ki hakkı olan zekâtı, hem de fakirin malınızda ki hakkı olan sadakayı, Allah-u Teala bu malı, bu nimeti sizden almadan önce hakkıyla ve fazlasıyla verin.

Ve son olarak da duyarlı iş adamları ağabeylerimiz internet ortamında bize ulaşabilirler. Hem Facebook hem Twitter hem de www.bursaumutkervani.org  adresimizden bize ulaşabilirler. Burada hem banka hesap numaralarımız hem de telefon numaralarımız var. Buradan ulaşıp yardımlarını yapabilirler. Ben şimdiden duyarlı halkımızın yaptığı ve yapacağı yardımların Allah-u Teala’nın kabul etmesini diliyorum. Sizlere ve onlara teşekkür ediyor Allah razı olsun diyorum. (Zeki Aras/Veysi Siyah-İLKHA)