Yüksekova`da İslami Faaliyetler ve Mustazaf-Der Gerçeği - 2

Yüksekova`da İslami Faaliyetler ve Mustazaf-Der Gerçeği - 2

Hal bu iken İslam`a yabancı bırakılmış bir halk ve bu halkı özünde ayıran, İslami değerlere tahammülsüzlüğü olan devlet ve Pkk zamanla birçok insanımızın dini değerlere iyice nefret etmesini sağlamıştır. Rejim İslam`ı çağ dışı bir din, Pkk ise Kürtlerin ö

Öncelikle Mustazaf-Der Yüksekova Temsilciliği’nin açılmasından önceki döneme kısaca değinilmesinde yarar var.

Mustazaf-Der’in Yüksekova gibi bir yerde açılmasını önem arz eden sebepler neydi? Niye böyle bir oluşuma ihtiyaç doyuldu? Bilinçli bir İslami potansiyel mi vardı? Mustazaf-Der açılmadan önce İslami faaliyet alanı nasıldı? Nasıl bir İslami çalışma sürdürülüyordu? Kısaca yazmakta yarar vardır…

Fakat konuya girmeden evvel şunu özellikle vurgulayalım ki; Yüksekova’nın geçmiş tarihine baktığınızda hiçbir zaman İslami bir mücadele hizmetine rastlayamazsınız.

Yüksekova’da hiçbir zaman bir medrese olmamıştır. İslami kültürü yansıtacak tek bir tarihi esere rastlayamazsınız. Bir tane tarihi cami yok. Ama Yüksekova’nın dışına çıkın hemen hemen her yerde onlarca İslam kültürün yaşam biçimini yansıtan eserlere; medreselere, alim ve şeyhlerin mezarlarına rastlamak mümkündür. Hakkâri ve Şemdinli’de bunların örneklerini rahatlıkla bulabiliriz.

Hal bu iken İslam’a yabancı bırakılmış bir halk ve bu halkı özünde ayıran, İslami değerlere tahammülsüzlüğü olan devlet ve Pkk zamanla birçok insanımızın dini değerlere iyice nefret etmesini sağlamıştır. Rejim İslam’ı çağ dışı bir din, Pkk ise Kürtlerin özgürlüğü önündeki en büyük engel olarak görüyordu.

Devlet yetmiş yıldır İslam’a düşmanlığını tescillenmişti ve Pkk ise kendisince sağlam bir silahla ortaya çıkmıştı. “Kürt halkının özgürlüğü”

Pkk ye göre Kürt halkının özgürlüğün önünde ki en büyük engel İslam’dı ve bu anlayış bugünde tazeliğini kaybetmiş değil.

Yüksekova’nın İslami geçmişine pek rastlayamazsınız. Durum bu iken Yüksekova Pkk için hazır lokma gibi görünen bir yerdi ve kendince “sağlam bir kale” olabilirdi.

Durum bu ya; artık kimsenin karışmaya, söz söylemeye, izni olmadan değil bir dernek açmak bir bakkal dükkânı bile açmaya hakkı yok, olamazda… Komik gelecek ama Pkk’nin halka dayatmasından biri de; “evleneceksen düğününü benim propaganda aletim yapacaksın, beni öveceksin, yücelteceksin, herkes boyun eğecek; hacı, molla, şeyh, imam, sofi, dindar, köylü, çoban, esnaf olman fark etmez herkes gücüme ve otoriteme boyun eğecek” zorbalığıdır.

Bu yıl hariç son 5 yıldır dini bayramları “kara bayram” ilan edilip hemen ardından genç kızları ve erkekleri bir araya getirip tepebaşlarında geç vakitlere kadar “kültür programı” adı altında neler yaptıkları “vicdanı hür” halkımızın tarafından bilinen acı gerçeklerden biridir.

Sözde “Kürtlerin özgürlüğü için” kadın ve erkekleri bir arada sabahlara kadar eğlendirmeye (!); “KİMSENİN NAMUSU DEĞİLİZ “ pankart ve afişlerini okuma yazma dilmeyen ninelerin ve annelerin ellerine tutuşturarak kadını daha doğrusu toplumun yapı taşı olan aileyi nasıl bir felakete sürdükledikleri, Kürt halkının canından aziz bildiği “namus hassasiyeti”ni basite indirgeyerek yeni nesil üzerinde bunu hassasiyeti ortadan kaldırma gayreti inkar edilmez bir gerçektir.

(Devam edecek…)

HAMZA NURDAĞ / YÜKSEKOVA AJANS
 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.