DİYARBAKIR- Gaziantep`te başörtülü bir öğrencinin darp edilmesi skandalına gün gittikçe tepkiler artıyor. Memur Sen Diyarbakır Şube Başkanı Yunus Memiş, İlke Haber Ajansı`na yaptığı özel demecinde, Gaziantep Türktepe İlköğretim Okulu öğrencisi Sedanur Ağsu adlı öğrencinin okul müdürü tarafından kışkırtıldıkları iddia edilen bir grup erkek öğrenci tarafından darp edilmesi olayı ile ilgili olarak herkesin ayağını denk almasını, İl Milli Eğitim ve İlkokul müdürünü derhal görevden almasını istedi.

 

1997 28 Şubat dayatması zihniyetinin kalıntılarının hala toplumun beyninde silinmediğini ve halen bu kalıntıların devam ettiğine işaret den Memiş, o dönemin aksiyonlarının yine çocuklarımızın kılık kıyafetleri ile uğraştığını belirtti. Memiş, daha sonra keyfi uygulamalar ile ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu: " Yönetmelik diyor ki öğrenci siyah üniforma beyaz yaka takmalıdır. O zaman okullarda ki hiçbir öğrencimiz kılık kıyafette uymuyor. Şimdi eğitim ve öğretim 12 yıl zorunlu eğitim oldu. Yani siz bir yanda diyeceksiniz çocukları okula gönderin, diğer yanda da göndermeyenler hakkında parasal cezaları uygulayacaksınız hatta hapis cezasına kadar götürülüyor. Diğer yandan okula gönderilen çocuklar ile ilgili işlem yapmaya kalkışacaksınız. Bu ahlaki bir davranış değil, bu eğitimde ayrıcaklı davranmaktır. Bu insanları ayrıştırma politikasıdır. Dolaysıyla Gaziantep`te sık sık 2-3 yıldır Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü, orada ki bürokrasi kılık kıyafete karşı maşallah sanki böyle bir uygulama içindedirler."

 

Milli Eğitim Bakanlığının Gaziantep İl Müdürü ve oradaki bürokrasi hakanda bugüne kadar sessiz kalmasının kafalarında farklı soru işaretler doğurduğuna vurgu yapan Memiş, çünkü Milli Eğitim Bakanlığının bir yandan inançlı olduklarını belirtiyor diğer yandan da inançlı insanlara baskı yapan insanlar hala koltukta durduğunun altını çizdi. Oradaki Milli Eğitim Müdürünün basiretsizliğinden dolayı okul müdürü öğrencileri yönlendirdiğini belirten Memiş daha sonra şu ifadeleri kaydetti: "Aynen 1980 li yıllarda sağ sol çatışması şeklinde başörtülüleri avlama gibi bir mantıkla, başörtülülere saldırma politikasını hazmetmemiz mümkün değildir. Aksi taktirde unutmasınlar bu toplumun yüzde doksandokuzu Müslüman olan bir halktır. Başörtüsü bizim değerlerimizdir herkes aklını başına alsın. Biz Gaziantep`teki şuursuz Milli Eğitim Müdürü ve okul müdürünün hareketlerini asla benimsemiyor ve bunları kınıyor, bunlarla ilgili yasal işlem yapılması yönünde Milli Eğitim Bakanlığı`nın veya yargı yolunun gereğinin yapılması için her türlü çalışmaları da yapacağız ve olayın takipçisi olacağız, okullar hiç kimsenin babasının mülkü değildir."
Daha önce çarşaflı bir bayana İl Milli Eğitim Müdürünün basiretsizliğinden dolayı mahkemece ceza verildiğini hatırlatan Memiş, bu cezayı da şiddetle kınadıklarını hatırlattı.

 

Toplum içinde ayrıştırmaları ve farklı uygulamaları asla kabul etmediğini dile getiren Memiş, " Bununla ilgili çalışma hayatında da herkes özgür olsun. Kılık kıyafet diyoruz, kılık kıyafetin anlamı beli değil. Bazı bayanlar istediği gibi giyinebiliyor bazı bayanlar başörtü taktığı için çalışamıyor, böyle bir kılık kıyafet ayrımı olamaz. Başörtüsü yüce Allah`ın bir emridir insanlar bu Allah`ın emrini yerine getiriyor, herkes ayağını denk atsın. Yoksa bir siyasi simge veya insanların kafasında ki farklı şeylerle ilgili kimsenin aklına bir şey gelmesin. Orda ki Rehberlik Öğretmeninin 28 Şubat`ta ki gibi alıp bunları ikna odalarına almalarını baskı kurmaları hakaret onlara etmelerine kesinlikle kabul etmiyoruz.

 

Kimseye ayrıcalık istemediğini ve herkese eşitlik istediklerini ifade eden Memiş, eşitlik ise başörtülüye de eşitlik farklı giyinene de eşitlik dedi. Bu gibi konularda öncelikle siyasilerin bir adım atması gerektiğini belirten Memiş son olarak, " Bu okul müdürünün ve İl Milli Eğitim Müdürünün anında görevden alınması gerekir. Çünkü bu tür davranışlar başkasına cesaret veriyor. Yeni yapılacak olan Anayasa`da 10 yıldır iktidar da olan hükümetin derhal tüm kamuda, sadece üniversitede değil ilkokulda, lise de değil tüm kamuda insanlar özgür bir şekilde mini etekle gidebiliyorsa başörtülü de gidebilmelidir. Bununla ilgili olarak siyasiler yeni anayasada başörtüsünün anayasal güvence altına alınması için düzenlemeler yapmalıdır. (Osman İçli- Mehmet Furkan/İLKHA)