İnsanın nefesi ne kadar uzun soluklu olursa o kadar nefis şeyler ortaya koyar.

Nefes insanın ciğerden soluk alıp vermesidir ve hayatın en önemli belirtisidir. Nefis şeyler ortaya koyabilmenin, sonuca gidebilmenin şartıdır güçlü nefes. Bu nedenle pek hoş, güzel, değerli eserler ve de eşya için “nefis-nefise” tabiri kullanılır.

Allah (cc) “Nefes tüketenler bunun için nefes tüketsinler” (Mutaffifin:26) buyurur. Demek ki tüketilecek nefesin bir amacı hedefi olmalıdır. Nefis şeyler ortaya koyma ve elde etme amacına yönelik olmalıdır.

Kadının dünyaya bir çocuk-nefs getirdikten sonraki haline “nifas” denir. Çünkü insan nefstir. En nefis şeydir.

Evet, nefes döngüsü çok önemlidir. Sıkıntıda, yolda, çalışmada dinlenmek için istirahate teneffüs denir. Yeniden nefes tazelemek çok güzeldir. İnsanı rahatlatır.

Bugün dünyada bir teneffüs sorunu, nefes alma sorunu vardır. Nefis şeyler ortaya koyamama problemi vardır.

İslam âlemine karşı yapılan baskılar, dayatmalar insanların nefes almalarını zorlaştırıyor. İnsanımıza vize uygulanıyor. Ek şartlar getiriliyor. Bilgisayarlar uçağa alınmıyor. Resmi görevliler her türlü teamül hiçe sayılarak rehin alınıyor.

İslam âleminin nefesi-soluğu kesilmeye çalışılıyor. Ama burada gözden kaçırılan bir şey var. Müslümanların ciğeri sağlamdır. Ciğere “rie” denir. Bu nedenle bir solunum sorunu olan hastalığa da “Zatürre” adı buradan gelmiştir. Aynı bağlamda gösteriş sahiplerine de “Zatürriya” denir. Çünkü riyanın arkasında güçlü bir ruh ve nefes yoktur. Yüzeyseldir.

Sert ve soğuk rüzgâr insanı zatürre yapar. Ama onlar istedikleri kadar sert bir rüzgâr estirmeye çalışsınlar bizim rüzgârımız Rahmanın nefesindendir. Bu nedenle Peygamber (sav) “Rüzgâra laf etmeyin çünkü o Rahman'ın nefesindendir”(Nesai) buyurmuştur. Evet, biz rahmetin nefesini alıyoruz o rüzgâr bizi zatürre yapmaz.

Biz nefessiz kalmayız. Evet, nefis şeyler ortaya koymakta sıkıntı yaşıyoruz; ama İslam âleminde kadınlar ana olarak dünyaya nefsler getirmeye devam ediyor. Ve bu nefsler onların nefis şeyleriyle başa çıkacaktır. Zira bunlar onların nefis şeylerinden çok daha uzun solukludur.

Müslümanlar dünyada zatürre olma ihtimali en az olan millettir. Çünkü soludukları nefes Rahmanın nefesidir. Hiçbir nefse haksız yere kıymıyorlar. Ama kadınları nefis şeyler ortaya koymaktan aciz olanlar, nifas nedir bilmeyenler, kan akıtıyor. Zalimce ve gaddarca masum nefislere kıyıyorlar.

Müslümanlar zatürreye karşı en sağlam ciğerlere sahip olanlardır. Çünkü rüyaları vizyonları sağlamdır. Kaynakları sağlamdır. Nefesleri güçlüdür. Rüzgârları rahmettir. Buna karşılık yaşlı ve sağlıksız ciğerleriyle batı insanı zatürredir. Zatürriya'dır. Sadece gösteriş ve riya sahibidir. Artık yaşlı sağlıksız ve çürük ciğerlerin uzun soluklu bir mücadele için nefesi yetmez.

Evet, Müslümanların dünyada tanınmış markaları, somut olarak nefis şeyler ortaya koyan üretimleri sanatları şu an için yok ya da azdır. Ama nefesleri ciğerleri sağlamdır. Kadınları nifası unutmuş değildir. Böyleyken kimse onları nefessiz bırakamaz. Masum ve zeki nefisler karada, denizde ve her yerde uçup gidiyor; ama tüm bunlar Ümmetin nefes alma kapasitesini olumsuz etkilemiyor. Evet, acı ve ıstırap veriyor; fakat bu yine ümmeti zatürre yapmıyor. Bilakis Zatürrüya yapıyor. Rüya ve vizyon sahibi kılıyor. Çünkü bu da aynı kökten ve de kökendendir. Zira rüya da güçlü nefeslerin işidir. Ancak güçlü nefesi olanlar rüyalarının gerçekleşmesi için yola koyulmayı göze alır.

Mücadele nefis şeyler için nefes tüketmektir. Kimin hedefi daha nefis kimin nefesi daha güçlüyse o muradına erecektir. Biz çok iyi biliyoruz ki, yaşlı, hasta, zayıf ciğerler ancak zatürre olur, zatürriya olur; ama zatürrüya olamaz.