Zekat; Fakirle Zengin Arasında Kurulan Bir Sevgi Bağıdır
Müslümanlar zekâtlarını hesaplayıp Kur'an'ın belirlediği şartlara uygun kişi ve kurumlara vermeye başlarken orucun tamamlayıcısı olan fitre sadakaları da dağıtılıyor.
ADANA- Ramazan ayı denince oruçtan sonra insanın aklına gelen konuların başında zekât ve fıtır sadakası gelir. Müslümanlar bir yandan ramazan ayının heyecanını yaşarken bir yandan da zekâtlarını hesaplayıp Kur'an-ın belirlediği şartlara uygun kişi ve kurumlara vermeye başladılar. Aynı zamanda orucun tamamlayıcısı olan fitre sadakaları da dağıtılmaya başlandı.
Zekât ve fitrenin Müslüman topluluklar içerisinde ameli ve itikadi bir ibadet olduğunu belirten Molla Ekrem Derdiyok, " Zekat ve fitre inkarı küfür, terk edilmesi azap, yapıldığı takdirde ise mükafatı olan bir ibadettir. Zekât, manevi yönden malın ve bedenin temizlenmesi ve zenginle fakir arasında kurulan bir sevgi bağıdır. Bu bağı güçlendirmek aynı zamanda zengin olan bir Müslümansın, muhtaç olan bir Müslümansın duasını almasına vesile olur.
Fakirin duasını almayan bir zengin peygamber efendimizin hadisi şerifinde de ifade ettiği gibi 'helak' olur. Kendisini cehennem azabından korumak ve fakirin bedduasını almak istemeyen bir zenginin zekâtını, kendisine zekât düşen 8 sınıftan birine ulaştırması gerekir. Zekât verecek olan zenginlerin, fakirlerin şahsiyetini, kişiliğini ve onurunu korumaları için birilerini veya İslami kurumları aracı kılması daha evladır diye düşünüyorum" dedi.
Zekat ve fitre ile ilgili Peygamber Efendimizin, 'Bayram günü fakirlerin el açmamasını Sadaka-ı fitre vererek sağlayınız. Bunu yapmak ramazan ibadetini yapan bir Müslüman üzerine farzdır. Çünkü ramazan ayında yapılan ibadetlerin kabulü Sadaka-ı fitre vermeye bağlanmıştır. Aynı zamanda yaptığımız ibadetlerin göklere uruc etmesi için bir merdivendir.' hadisi şerifini hatırlatan Molla Ekrem, Sadaka-ı fitre yaratılışın bir hediyesi olduğunu ifade etti. (Mustafa Çiçek - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.