“Zekât fakirlerin zenginler üzerindeki önemli bir hakkıdır”

“Zekât fakirlerin zenginler üzerindeki önemli bir hakkıdır”

Bölgenin tanınmış âlimlerinden Molla Sahap Korkutata zekâtın, veren insanın malına bereket kattığını belirterek, fakirlerin zenginler üzerindeki önemli bir hakkı olduğunu söyledi.

İslam’ın beş temel şartından birisi olan zekât ile ilgili açıklamada bulunan bölgenin tanınmış kanaat önderlerinden ve İTTİHAD âlimlerinden Molla Sahap Korkutata, Ramazan ayına has ibadetlerden olan zekât ve fitre sadakası ile ilgili açıklamalarda bulunarak, fakirlerin zenginler üzerideki önemli bir hakkı olduğunu söyledi.

Ramazan ayının zekât ve fitre ayı olduğunu belirten Korkutata, “İslam’ın şartlarından biri olan zekât, Ramazan ayında verilir. Ramazan ayı zekât ve fitre ayıdır. Zekât ibadeti bereketli bir ibadettir. Bereketlidir, çünkü Allah (cc) öyle diyor. Faiz malı yok eder, fakat sadaka yani zekât malı arttırır. Müslümanların bu Ramazan ayında zekât ve fitrelerinde dikkat etmeleri gerekir. Eğer gerçekten Kurani bir yaşam istiyorsak Kur’an’ın hükümlerine uymalıyız.” dedi. 

‘Fakirlerin zenginler üzerinde hakkı vardır’

Fakirlerin zenginler üzerinde hakkı olduğunu belirten Korkutata, “Allah’u Teâlâ bazı insanları fakir bazılarını ise zengin yaratmıştır. Yine bizi yaradan Allah’u Teâlâ diyor ki; onların hakkı siz zenginlerin malında vardır. Bu malı da Allah ben yarattım diyor. Öyle bir fazilet veriyor ki Allah’ın verdiği maldan hem infak ediyorsun hem malın arttırılıyor. Hem de günahların temiz oluyor. Hem de sadaka ile cehennem ateşi söndürülür. Bir insan ki günah işlemiş ama Kurani bir sadaka vermiş ise o sadaka o ateşi söndürecektir. Dolayısıyla Müslümanların bu ayda zekât ve fitresini vermesi gerekiyor. Fakat şunu söyleyeyim, Allah’u Teâlâ Kur’an-ı Kerimde diyor ki ‘Zekât verdiğiniz sadaka ile fakirlere minnet yapmayın, amelinizi boşuna götürmeyin.’ Bu sebeple biz diyoruz ki zekât veren insan fertlere verirse kendine güvenmez. Gün gelir ki ona bir minnet eder, sadakasını da diğer amellerini de fesada götürür.” diye konuştu.

‘Zekâtlarımızı hayır kurumları aracılığıyla verelim’

Korkutata, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Toplumumuzda zekât alan kurumlar vardır. Zekât verecekler dağıtıcı kurumlar aracılığıyla zekâtını verirse bu daha sağlıklı olur. Zira bu kurumlar ihtiyaç sahibi olanları daha sağlıklı bir şekilde tespit etmiş ve ihtiyaç seviyelerine göre kime ne kadar gideceğini bilip, verilen zekât ve fitreleri daha adil bir şekilde dağıtıyorlar. O adam zekâtını onlara verse onlar da dağıtsalar o tehlikeden korunmuş oluyor. Yani bir rızka girmemiştir yani bu adamı bulup da ben sana zekât verdim, sen benimle yaşadın, ben seni besledim minnetini yapmaz ve o durumdan kurtulur. Mümkün mertebe zekâtını kurumlara verse kurumlar hakikaten çok iyi paylaştırıyorlar. Mesela adam zekâtını fakirlere verse o adam Ramazanda utanmıyor toplaya toplaya zengin oluyor ama çok fakir de vardır ki infaksız kalıyor, perişan kalıyor. Dolayısıyla kurumlar ihtiyacı kadar dağıtıyor dağılımına göre daha iyi dağıtırlar. Bu konuda sürekli teşekkür mesajları, aramaları gibi durumlarla karşılıyoruz ve artık bir fakire torpil yapmıyorlar dengeli dağıtıyorlar.”

Müslümanlardan Kur’an ayı olan bu Ramazanda, Kur’an üzerinde fazlaca durmaları, araştırıp, tefekkür etmelerini beklediklerini söyleyen Korkutata, “Çok oruç tutanlar vardır ki oruçtan uzaktırlar, çok namaz kılanlar vardır namazdan uzaktırlar. Neden çünkü Kur’an’ı anlamamışlar. Kur’an’sız hiçbir amelin hayrı kıymeti yoktur. Biz Kur’an’dan uzaklaştığımız için perişan olduk. Ramazan geliyor düzelmiyoruz. Namaz kılıyoruz düzelmiyoruz. Çünkü bu ibadetleri Kur’ani ibadet olarak yapmıyoruz.” şeklinde konuştu.    (Nihat Kanat-İLKHA)






 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.