"Zekat zenginin malını kirden fakirin gönlünü kinden temizler"
Zekâtın Allah ile kulu birleştiren İslam’ın bir köprüsü olduğunu vurgulayan İTTİHAD Üyesi Molla Beşir Şimşek, zekâtın, zenginin malını kirden, ruhunu cimrilikten; fakirin de gönlünü kinden temizlediğini belirtti.
Zekâtın mahiyeti ve önemi hakkında İlke Haber Ajansına açıklamada bulunan Alimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) Üyesi Molla Beşir Şimşek, Müslümanların Allah’ın rızasını kazanmak istiyorlarsa dünya ve ahret yakasına atılmış ikisini birleştirerek bir köprü vazifesi gören zekatı vermeleri gerektiğini söyledi.
İslam dininde imandan sonra ilk akla gelen iki rükünden biri namaz ise, diğerinin de zekât olduğunu ifade eden Şimşek, “Bu sebeple ulama, ‘Zekât İslam’ın üçüncü rüknüdür’ demiştir. Kur’an-ı Kerim baştan sona, namazla zekâtı hep yan yana zikreder. ‘Namaz kılın!’ derken arkasından da ‘Zekâtı verin!’ diye emreder. Zekâtın namazla aynı ehemmiyet çerçevesinde emredilmesi, İslam dininin, sade uhrevi hayat ve ibadetle meşgul olan bir din olmayıp dünya hayatını ahiret hayatından, ahiret hayatını dünya hayatından ayırmayan, ikisini bir mütalaa eden bir din olduğunun delilidir.” dedi.
Zekât toplumsal huzur ve barıştır
Müslümanların hem bu dünyada hem de ahrette huzurlu bir hayat sürdürebilmeleri için zekât vermeleri gerektiğinin altını çizen Şimşek, “Zekât vererek hem maddi ve dünyevi hayatımızı tazmin edilecek, hem de Allah’ın rızasını elde ederek ebedi hayat kazanılacak. Görüldüğü üzere zekât ne sırf bir dünyevi vergi, ne de sırf uhrevi maksatlı bir ibadettir. Zekât, Resulullah’ın ifadesiyle İslam’ın köprüsüdür. Ahiret yakasıyla dünya yakası arasına atılmış, ikisini birleştiren bir köprü; fani ile bakiyi, fakirle zengini, madde ile manayı, Allah ile kulu birleştiren bir köprüdür. Zekâtla zenginin malı kirden, ruhu cimrilikten temizlendiği gibi, fakirin de gönlü kinden temizlenir. Böylece cemiyetin iki zümresi sulha kavuşur. Zekât farizasına uyarak yardım elini uzattığı fakir zümreye zenginin merhamet hisleri uyanır, fakir de zengine hürmet ve muhabbetle dolar, müteşekkir olur. Bu, bir cemiyetin huzuru ve saadeti için şartı olan içtimai barıştır.” diye konuştu.
“Peygamberimiz Müslümanları zekâta teşvik etmiştir”
Hz. Muhammed (sav)’in Müslümanları çok defa zekâta teşvik ettiğini vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti: “Kur’an-ı Kerim, Müslümanları yardımlaşmaya teşvik eder ve bunun terki halinde cemiyetin huzurunu bozacak fitne, kargaşa ve ihtilallerin olacağını haber verir. Şu halde zekât, bu yardımlaşmayı gerçekleştirilecek en mühim vasıta olarak, Kur’an'da 30’dan fazla ayette emredilmiştir. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bu ilahi emrin yerine getirilmesi için pek çok beyanatıyla, Müslümanları zekâta teşvik etmiştir.”
Şimşek, Peygamberimizin zekâtın teşvikiyle ilgili söylediği bazı hadisleri şöyle sıraladı:
- ‘Zekât, İslam’ın köprüsüdür.’
- ‘Mallarınızı zekâtla koruyun, hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin. Belaya dua ile karşı koyun.’
- ‘Malının zekâtını eda ettin mi, üzerindeki borcu ödedin demektir.’
- ‘Sadaka malın miktarını eksiltmez, artırır.’
- ‘Zekâtını ödeyen, üzerinde bulunan (Fakirin) hakkını ödemiş olur, fazla vermek efdaldir.’
- ‘Farz zekâtı öde. Zira o seni temizler. Sıla-i rahimi eda et, dilenci, komşu ve fakirin hakkını gözet.’
- ‘Malınızın zekâtını vermeniz, İslam’ınızı tamamlar.’
- ‘İslam’ınızın kemali zekâtın ödenmesidir.’
- ‘Allah zekâtını ödemeyen kimsenin namazını kabul etmez, ikisini birlikte yapıncaya kadar. Zira Allah-u Teâlâ Hazretleri namazla zekâtı (Kur’an'da yan yana birlikte zikretmek suretiyle) birleştirmiştir, siz aralarını açmayın!’
- ‘Allah imanı ve zekâtı ancak imanla kabul eder.’
- ‘Kimin zekât verecek malı yoksa: “Allahümme salli ala Muhammedin abdike ve Resulike ve ala’lmüminine ve’lmü’minat ve’lmüslimüne ve’lmüslimat. (Allah’ım, kulun ve elçin Muhammed’e mü’min erkekleri ve mü’min kadınlara, Müslüman erkeklere, Müslüman kadınlara salât (rahmet et!)” desin bu söz onun için zekât yerine geçer.’ (M.Fatih Akgül - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.