Zekeriya Yapıcıoğlu Rudaw’a Konuştu: Kürdistan bir bütündür sorunun çözümü de bir bütün olarak ele alınmalı

Zekeriya Yapıcıoğlu Rudaw’a Konuştu: Kürdistan bir bütündür sorunun çözümü de bir bütün olarak ele alınmalı

Sadece bir parçanın sorunlarını çözmek yeterli bir adım olmaz. Kürdistan’ın bu tarafını çözelim de diğer taraflar bizi ilgilendirmez gibi yaklaşımlar doğru değildir.Kürdistan bir bütündür sorunun çözümü de bir bütün olarak ele alınmalı.

Rudaw’in sorularını yanıtlayan partinin eski genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Diyarbakır, Adana, Urfa, Mardin, Van, Şırnak, Bitlis, Bingöl ve Batman’da bağımsız adaylarla seçime katılacaklarını söyledi.

Yapıcıoğlu, Türkiye ve Kürdistan için “söyleyecek sözümüz var” sloganıyla parti çalışmalarına başlayacaklarını söyledi.

Zekeriye Yapıcıoğlu Rudaw’ın sorularını yanıtladı

Seçime nasıl gireceksiniz, seçim çalışmalarına başladınız mı?

Biz bağımsız aday olarak seçime giriyoruz. Dokuz şehirde dokuz adayla katılıyoruz. Her bir aday kendi aday olduğu seçim bölgesinde çalışmalar yapacak. Belki bazı aday arkadaşlarımız diğer adaylarımıza destek amaçlı bazı çalışmalarda katkı sunabilir.

Hangi illerde vekil adayı gösterdiniz?

Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Mardin, Van, Şırnak, Bitlis, Bingöl ve Batman…

En çok önemsediğiniz il hangisidir.

Aday gösterdiğimiz her dokuz şehrimizi de önemsiyoruz.  

Peki, sizin seçim çalışmalarınızda özellikle ne tür kampanyalar ve sloganlar ön planda olacak?

Bizim temel sloganımız şu: “Söyleyecek sözümüz var...”

Kime ve kim için söyleyecek sözünüz var? Bu mesaj ne manaya geliyor?

Kürdistan için, Türkiye için söyleyecek sözümüz var diyoruz. Mecliste söyleyecek sözümüz var. Barış, adalet ve kardeşlik için söyleyecek sözümüz var. İslami muhalefet adına söyleyecek sözümüz var. Bunun etrafında Türkiye’de ve Kürdistan’da diğer meseleler ile ilgili söyleyecek çok sözümüz var?

DOĞRU SİYESETİ DESTEKLEYECEĞİZ

Diyelim ki parlamentoya girdiniz, nasıl bir siyaset izleyeceksiniz?  

Parlamentoda muhalefet sırf muhalefet olsun diye muhalefet ediyor, iktidar da onları çok dinlemiyor ve karşı çıkıyor. Biz bu siyasi yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Doğru’ya doğru yanlışa yanlış diyeceğiz.

Siz orada yanlış gördüğünüz bu çizgiye nasıl bir yön vereceksiniz?

Biz orada olduğumuz zaman doğru kimden gelirse gelsin, memleket için hayırlı çalışmaları kim yaparsa yapsın destek vereceğiz. Yanlış da yine kimden gelirse gelsin karşısında duracağız. Önemli olan kimin söylediği değil, önemli olan ne söylendiğidir veya ne yapıldığıdır. Biz buna bakacağız.  

Peki, oy oranınız nedir ve bu oylarla ne kadar vekil çıkarabilirsiniz? Anket çalışması yaptınız mı?

Türkiye genelinde seçime katılmadığımız için bütün Türkiye’yi kapsayacak bir anket çalışması yapmadık. Yalnız seçime katılacağımız illerde anket çalışmaları yaptık. Yaptığımız anketler 30 Mart belediye seçimlerine göre oylarımızın arttığını ve hatta bazı yerlerde ikiye katlandığını görüyoruz.

Kaç vekil çıkarırsınız?

Umut ediyoruz ki bu dokuz arkadaşımızdan önemli bir bölümünü parlamentoya göndeririz. Bekli de tamamını...

KÜRTLER GERGİNLİK İSTEMİYOR

Seçim çalışmalarınız da veya mitinglerde bir engelle karşılaşacağınızı düşünüyor musunuz?

İnşallah olmaz fakat geçen sene belediye seçimlerinde birkaç yerde bazı engellemelerle karşılaştık. Seçim bürolarımıza ve seçim araçlarımıza bazı saldırılar oldu. Öyle büyütülecek çok büyük saldırılar değildi ama biz o dönemde uyarmıştık daha önceki seçim dönemlerinde bir gerginlik politikasını devreye sokarak kendi hanesine altı oyları yayabiliyordu HDP, tabii o zaman ki BDP.

Ama biz dedik ki bu sefer aynı şehirde, aynı mahallede, aynı sokakta hatta aynı apartmanda yaşayan insanlar arasında bir gerginlik çıkarsa bu sizin aleyhinize döner. Yapmayın dedik. Gerginlik çıkardıkları yerlerde oy kaybı yaşadılar. Şimdilik sakin görünüyor inşallah bu sükûnet devam eder.  Çünkü gerçekten Kürtler artık gerginlik istemiyor özellikle kendi aralarında gerginliği hiç istemiyorlar. Sağduyu sahibi bütün Kürtlerin böyle düşündüğünü var sayıyoruz, halkın içerisindeyiz, gerginliği kim çıkarırsa onlar kaybedecektir. Bunun HDP tarafından da görülmüş olmasını temenni ediyoruz. İnşallah görmüşlerdir.

REFERANS İSLAM

Başta dediniz ki sloganımız “söyleyecek sözümüz var”. Bu sloganda daha çok İslami kavramları mı öne alacaksınız yoksa demokrasiye veya başta argümanları da mı kullanacaksınız?

Biz İslamı referans alan bir partiyiz. Dolayısıyla olaylara bakışımızda inancımız, düşüncemiz söyleyeceklerimize ve politikalarımıza da rengini verecektir. Eğer İslamı bir tek kelime ile ifade etmek gerekirse en uygun bir tanesi “adalet” olur. Dolaysıyla adalet konusunda söyleyecek epey sözümüz ve sloganımızı olacaktır. Adaletsizliklere, haksızlıklara, zulümlere karşı çıkma noktasında yine söyleyeceklerimiz olacak.

Diğer kesimlerden de oy alacak mısınız?

Biz bütün kesimlere hitap etmek istiyoruz. Tabii ki bizim dünya görüşümüze yakın insanların ikna olması, bizim düşüncemize inanması elbette daha mümkün. Ama biz bütün beşeriyete seslenmek istiyoruz. Yine biz öyle inanıyoruz ki bizim programımızdaki ilkeler eğer hakim olursa, Müslim veya gayrimüslim, kadın-erkek, Türk, Kürt, Arap, Çerkez her kim varsa herkes bir tarağın dişleri gibidirler.  Kanun önünde herkesin birbirine eşit olduğu bütün inanç grupların ve adaletin terazisine hiç şaşmadığı bir sistem arıyoruz. Böyle bir sistem vaat ediyoruz inşallah.

YEMİN DEĞİŞTİRİLMELİ

Serçildiniz diyelim; yemin edecek misiniz?

Şuan ki mevcut yemin Kemalizm’e, Atatürk’ün ilkelerine, inkılâplarına bağlılık üzerine yapılan bir yemindir. Ve biz öyle inanıyoruz ki orada bulunan insanların o yemini okuyanların önemli bir bölümü sadece dilleriyle okuyorlardır. O yemine inanarak okuyanlar az sayıda insan vardır, onlar da bir Kemalist gruptur. Atatürk’ün ilkeleri malumunuz CHP’den altı ok’u ifade eder. Onun için bu yemin CHP için olmasa olmazıdır. Ve bu onlar için geçerlidir. Bu yeminin değiştirilmesi gerekir. Kimlerine göre orda bir yemin olmadığına söylüyorlar. Çünkü islam’a göre Şerr en Allah’ın adına yapılan yemindir. Orada öyle pekte yemin sayılabilecek ibare geçmemektedir. Neticede oraya gittiğimizde inşallah Şerr en bizim sorumlu bırakmayacak bir davranış içerisinde bulunmayacağız.

Seçmene ne vaat edeceksiniz?

Biz iktidara aday olmadığımıza göre herhangi bir iddiada bulunmayacağız. Ama biz hem ekonomiye hem toplumun sosyal dokusuna hem gittikçe yükselen suç oranlarına, Kürt meselesine, pek çok konuya değineceğiz. Kötü gidişata eleştirilerde bulunacağız ve ancak bu şekilde çaba sarf edeceğiz.

“Kötü gidişat ve bu yanlışlara dur diyeceğiz” dediniz nedir bunlar?

Mesela Türkiye’de aile kurumu çöküyor. Boşanma olayları patlamış, son dört beş yıl içerisinde ceza evine giren çocukların sayısı altı kat artmış, uyuşturucu kullanma yaşı giderek küçülüyor, uyuşturucu kullananların sayısı gittikçe artıyor. Aynı şekilde fuhuş da artıyor. Cinsel saldırı ve kadına yönelik şiddet gittikçe artıyor, yoksulluk artıyor, hırsızlık olayları artıyor. Bütün bunlar toplumsal bir yaradır. Yani bir toplumun sükûnet ve barış içeriden yaşamasını istiyorsanız bu gibi sorunların daha fazla büyümemesi yoğun bir çaba içerisinde olmanız gerekir. Biz bu sorunların daha da büyümemesi için çaba içerisinde olacağız.

Baraj sorununu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yüzde 10 seçim barajı temsil ve adalete yönelik yönetimde istikrara feda edilmesidir. Bu seçim barajı seçmenin iradesini sakatlayan bir durumdur. Bu barajın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. 

Sizce HDP barajı aşar mı?

Bugünkü tablo ile bizim göre bildiğimiz kadarıyla HDP’nin barajı aşması çok kolay değil. Bazı anketlerde HDP yüzde 11 -12 deniliyor hatta 13 civarında oy alıyor deniliyor. Bunun manipülatif olduğunu düşünüyoruz.  HDP şimdiye kadar Kürt seçmeninde oy alıyordu. Kürt seçmeninde de almış olduğu oyda doyum noktasına ulaştı. Bir önceki seçimde bunu gördük. Hatta oyları düştü. Bunun üzerine ilave olarak Türk solunda, LGBT (Lezbiyen Gay Biseksüle Trans ) ve Alevi kesiminden “Türkiyelileşme” sloganıyla bu kesimlere yöneldi ama onların da HDP’ ye barajı aşmasına yetecek miktarda yönelecekleri zayıf bir ihtimal olarak görüyoruz. Bu nedenle HDP barajı aşma ihtimali bize çok güçlü gibi görünmüyor.

 Fakat neticede seçime kırk güne kadar bir zaman var. Bu zaman zarfında yapılacak çalışmalar veya söylemeler HDP’nin seçmeni ikna edebilecek noktalar belirleyici olacak. Eğer barajı aşmasa yüzde dokuz civarında oy alır diye düşünüyorum ki herkes de bunu söylüyor. Barajı aşmaları için biraz daha çalışmaları gerekir. Barajı aşmaları için bir şey daha yapmaları gerekir.

Nedir o ?

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nitekim daha sakin daha makul bir dil kullanmışlardı. En ufak bir gerginlik kaybettirir onlara. Nitekim belediye seçimlerinde ortamın gergin olduğu yerlerde oy kaybı yaşadılar. Daha sakin kampanya yaptıkları yerlerde yükseldiler. Eğer yine gerginlik çıkarırlarsa bu sefer HDP’nin barajı seçmesine neredeyse imkânsız hale getirecektir diye düşünüyorum.

HDP’nin  LGBT’lileri öne çıkarmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunun bazı çevrelerin HDP’yi eleştirdikleri gibi biz de eleştiriyoruz. Biz bunun toplumun ahlaki yapısını çökertmek için bilinçli bir şekilde yapıldığını düşünüyoruz. Kadın haklarının çok ön plana getirmelerini de çok iyi niyetli olduğunu görmüyoruz. Başka bir şekilde kadını vitrine çıkarma suretiyle onu kullanma olarak okuyoruz. Nitekim bir taraftan kadının özgürlüğünden bahsederken yapmış oldukları çalışmalarda işte çarşafa, tesettüre saldırmaları. Ve kendilerinden olmayan örtülü kadınlara fiili saldırmalarda bulunmaları.

Yine söylemlerinde namusun toplumsal bir kabus olduğunu şeklindeki yaklaşımları aile toplumu çökertmek amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Bu da kendi ideolojilerinde kaynaklanmaktadır. Kürt toplumun değerlerine terstir bunlar. Bu LGBT’lilerin öne çıkarması hatta bazılarını bölgede aday gösterme bu tür sapkınlıkların toplumun zihninde meşrulaştırması için yapıldığını görüyoruz. Kürt seçmen geleneklerine bağlıdır, ailesine bağlıdır, inançları güçlüdür. Bu hareketleri sandıkta cezalandıracaktır diye düşünüyoruz.

HÜDA-PAR HDP’YE YAKINDIR

Kürt sorununun çözümünde AK Parti ve HDP ile birleştiğiniz ve ayrıştığınız noktalar nelerdir? Hangisine daha yakınsınız?

Kürt sorununa ilişkin söylemlerde belki AK Parti’nin söylemlerinden ziyade HDP’ ye daha yakın söylemlerimiz olduğu söylenebilir. İktidar Kürt meselesini sadece PKK’nin önündeki silahların bıraktırılması noktasına indirmektedir. HDP de kendi taleplerini ya da PKK’nin taleplerini Kürt toplumun talepleri olarak kabul ettirmek istiyor. Bu bizim için doğru bir çizgi değildir. Bize göre Kürt meselesi vardır ve bu sorun iki yüzyılı bulan bir sorundur. PKK ortalıkta yokken de bu sorun vardı.

Size göre Kürt sorunun çözümü nasıl olmalı?

Kürtler’in anayasal olarak, Kürtçe’nin de ikinci bir resmi dil olarak kabul edilmesi gerekir. Hatta bunların hiçbir şarta bağlanmadan yerine getirilmesi gerekir. Biz şunu da söylüyoruz: Türkiye Kürdistanı’nda ve Kürdistan’ın diğer parçaları arasındaki sınırlar Sünni sınırlardır. Bu sınırlar kaldırılmalıdır. Bu sınırlar milletimizi birbirinden ayırmıştır, bu sadece harita üzerindedir. Sınırın iki tarafında çok yakın akraba olanlar vardır. Ekonomik, sosyal, kültürel her türlü ilişiklerin geliştirilmesi için sınırların kaldırılması istiyoruz.  Sadece bir parçanın sorunlarını çözmek yeterli bir adım olmaz. Kürdistan’ın bu tarafını çözelim de diğer taraflar bizi ilgilendirmez gibi yaklaşımlar doğru değildir.

Kürdistan bir bütündür sorunun çözümü de bir bütün olarak ele alınmalı. HDP’nin Türkiyelileşme projesiyle Kürt meselesini kendi talepleri kabul ettirme veya sosyal hâkimiyetini genişletmek için kullanma eğilimi baş gösterdi. Seçim beyannamelerine de baktığımız zamanda Kürt sorunu ve Kürtlere ilişkin çok fazla bir şey yok. Yedi defa Kürt kelimesinin geçtiği yerde dokuz defa LGBT kelimesi geçebiliyor. 

Bir yandan Türkiyelileşme adına Türkiye’nin bütünlüğünden birliğinde bahsederken, öbür taraftan Irak Kürdistan yönetiminin parçası olan bazı yerlerde kanton ilan ederek oraları parçalama girişiminden geri durmuyorlar. Biz Kürt meselesinin Kürdistan’ın dört parçasının birbirinin ilgilendirdiği, birbirinden etkilendiği bir mesele olarak görüyoruz. Ve gelinen noktada bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söylüyoruz. Çözülmese çok daha acılara sebebiyet vereceğini söylüyoruz. Hükümeti bu noktada samimiyetini ortaya koymaya davet ediyoruz.

TÜRKLER KARDEŞLİĞİ BOZDU

Kürt meselesinin çözümü için örnek aldığınız herhangi bir model var mı?

Biz şunu söylüyoruz: Kürtler de en az Türkler kadar bu memleketin sahibidir. Hatta Kürtler Kürdistan’da binlerce yıldır yaşıyor. Türkler buraya geleli bin sene bile olmadı. Ama burada aynı inancı taşıyan Türkler ve Kürtler kardeşliği yaşadılar fakat bu kardeşliği bozan Kürtler olmadı, Türkler oldu.  Kürtler’in hukukuna riayet edilmediği zaman başkaldırılar, isyanlar ve sonrasında çatışmalar çıktı. Eğer kardeşlik hukukuna riayet edeceklerse yine birlikte yaşayabiliriz. Ama federatif bir yapı getireceğiz derseniz eğer adalet uygulanmayacaksa çok iyi kanunlar da yapsanız çok kötü sonuçlar verebilir. Neticede hangi sistem uygularsa uygulansın bu halk karar verecektir. Halk da hangi sisteme karar verecekse o sistemden kaçmak mümkün olmayacaktır.

Siz HDP’nin Türkiyelileşme projesine karşı mısınız?

HDP’nin Türkiyelileşme projesine karşı olup olmamamız bir şey ifade etmez. Kategorik olarak bunu destekliyoruz veya karşı çıkıyoruz dememiz de doğru olmaz. Bunu HDP karar verecektir. Ama eğer HDP Türkiyelileşecekse biz Kürt partisiyiz ve Kürtler’in tek temsilcisiyiz iddialarda bulunmasın o zaman. Biz bunu söylüyoruz.  

HÜDA PAR: DİNDE ZORLAMA YOKTUR

Hüda – Par parlamentoya girerse, farklı dillere ve sosyal kimliklere bakışı nasıl olacak?

Biz bütün dillerin, bütün renklerin bütün insanların ayrı ayrı kavimler halinde yaratılmasını Allah’ın ayetlerinden olduğuna iman ediyoruz. Hiç kimse etnik kimliğinden dolayı kimseden ne aşağıdır, ne de üstündür. Bütün insanlar Allah tarafında yaratılmışlar. Herkes eşittir. Herkese can güvenliği, mal güvenliği, din emniyeti, nesil ve akıl emniyetini sağlamak zorundadır. Bu tabii herkesin dininin koruma altında olması demek. Sadece İslam dinine mensup olanlara ait bir şey değildir. Dinde zorlama yoktur. Hiç kimse inanma veya inanmama konusunda zorlama hakkına sahip olamaz bizim bakışımız budur.   

KÜRDİSTAN’IN BAĞIMSIZLIĞI

Diyelim siz parlamentoya girdiniz ve Güney Kürdistan bağımsız oldu, bunu nasıl karşılayacaksınız?

İlk tebrik eden biz olacağız. DAİŞ’in saldırılarından önce Kürdistan’ın bağımsızlığı konuşuluyordu zaten. Hatta birtakım çevreler de karşı çıktı. Irak’ın toprak bütünlüğünden filan bahsettiler. Biz de şunu söylüyorduk: Eğer Irak yanmaya doğru gidiyorsa, Kürtler de onlar gibi yanmak zorunda değil. Eğer Kürdistan halkı bağımsızlık yönünde bir karar almışsa, herkesin bu duruma saygı göstermesi gerekir. Bu çok tabii bir haktır. Bu hakka saygı duymayanları en şiddetli bir şekilde kınıyoruz.

IŞİD’E BASIL BAKIYORLAR?

IŞİD’in İslami argümanlar kullanarak insanlığa zarar vermesini ve katliamlar gerçekleştirmesini nasıl karşılıyorsunuz?

DAIŞ'ın tekbir getirerek haydutluk yapması, İslami olduğu anlamına gelmez. DAIŞ’ın yaptığı gayri islamidir. Kendi alanını genişletmek için başka bir kavme veya başka bir millete saldırması cihad değildir. İster İslami olsun, ister olmasın bu İslam toplumunun içerisine giren büyük bir fitnedir. Mutlak surette bunun durdurulması gerekir.

KÜRTLER İÇİN HDP İLE MASAYA OTURURUZ

Parlamentoya girdiğinizde devlet, HDP ile birlikte sizi de Kürt sorununun çözümü için muhatap aldı diyelim. Siz HDP ile aynı masaya oturur musunuz?

Sonuçta masa yuvarlaktır o masada herkes kendi düşüncesini söyleyebilmelidir. Eğer sorun varsa, bu sorun bizleri de ilgilendiriyorsa - ki ilgilendiriyor - ve sorunun çözümü için söyleyecek sözleri varsa, çözüm adına kiminle aynı masaya oturmak gerekiyorsa otururuz. HDP de dahil otururuz.

PORTRE / Zekeriya YAPICIOĞULU

1966 yılında Batman'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Batman'da tamamladı. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. 1990-2012 yılları arasında avukatlık yaptı. Hüda - Par'ın kurucularından olan Zekeriya Yapıcıoğlu, 30 Haziran 2013'te Ankara'da yapılan kongrede genel başkanlığa seçildi. Yapıcıoğlu evli ve beş çocuk babasıdır.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.