M. Zülküf YEL
Zulmün kalelerini yıkın
Mısır kolluk kuvvetleri, 6 Ekim Batı Kahire banliyösünde bir daireye yaptıkları baskınla, dokuz muvahhidi şehit etti. Çatışma olduğu söylenen baskında bir tek polis bile yaralanmazken, yakınları ise katledilenlerin tamamının silahsız olduğunu belirtiyor.
Küresel şer güçlerin ve siyonistlerin kuklası darbeci Sisi yönetimi, imza attığı son katliamla zulümlerini yeni bir boyuta taşıdı. Basılan bir evde silahsız insanlar infaz edildi. İnfaz edilen bu şahısların İhwan-ı Müslimin'in orta düzey yöneticileri oldukları söylenmektedir. Aslında hedef alınan insanlara ve eylemin tarzın bakıldığı zaman; rejimin, başta İhwan liderleri olmak üzere, darbe karşıtlarını, o uyduruk, tiyatro mesabesindeki mahkemelere bile götürmeden, sokaklarda ve evlerde topluca katletme konseptini benimsediğinin açıkça göstermektedir. Mısır'da kaosun tırmanmaması adına darbe karşıtlarının gösterdiği tüm müsamaha girişimleri aciziyet ve zayıflık olarak algılandı. İyi niyet beyan ve duruşları fayda vermediği gibi, küfrün elebaşlarını azgınlaştırdı. Süreç içerisinde on binlerce insan katledildi ve on binlercesi zindanlara dolduruldu. Özellikle İhwan'ın şiddete yönelmemesi ve dünya kamuoyunda şiddet ile beraber zikredilmemesi adına meşru müdafaa hakkını bile kullanmaması, zalimleri iyiden iyiye azgınlaştırdı. Bu saatten sonra her iyi niyet beyan ve duruşu zalimlerin zincirlerini kırmasına sebebiyet verecektir. İxwan, şiddetle arasına mesafe koyduğu halde yine terörist ilan edildi. Yani ne yaparsa yapsın, şer güçler onları yine terörist ilan edecekler ve koyun gibi boğazlarını zalimlerin bıçaklarına teslim etmelerini isteyecekler. Güce tapan ve terörü kıble edinen bu zalimleri durduracak güç, onları anladığı dil olan kıyam ve misilleme dilidir.
Basına yansıyan bir metinde İhwan'ın kıyam anlamına gelebilecek ve yeni bir hamle olarak ifade edilebilecek bir konsept benimsendiği ve şimdiye kadar rastlamadığımız bir çağrı yaptığı görülüyor. İhvan, ülke genelindeki destekçilerine hitaben yayınladığı mesajda, ‘Ülke genelinde rejimin kalelerini yıkın' diyor. Bu çağrının gerçek olmasını ve resmi bir hüviyet taşımasını umarız. Rejimin bu cinayetleri karşılık bulmazsa İhwan zayıflama sürecine girer. Mısır'daki savaş, sadece Mısırlı Müslümanlar ile cunta güçleri arasındaki bir savaş değildir. Bu savaş, İslam Ümmeti ile küresel şer güçleri arasındaki bir savaştır. İxwan'ın mağlubiyeti, siyonistlerin zaferi olur. İxwan'ın şahsında İslam Ümmeti'nin boynuna yağlı urgan geçirilmek istenmektedir. Bu yüzden gerek Mısır'daki sahadaki Müslümanlar, gerekse de Mısır dışındaki Müslümanlar yüreklerini ortaya koyarak zulme karşı kıyamın sesine güç vermelidir. Sürekli İslam Ümmeti'nin Mısır konusunda gittikçe kaybolan duyarsızlığından yakınıyoruz. Ama bilmemiz gerekir ki asıl iş, Mısırlı Müslümanlara düşüyor ve bir an evvel kıyam sancağını kaldırmaları lazımdır. İnsanlığını yitirmiş bir yönetimin geri adım atması noktasında yapılan protestolar, firavunlar nezdinde ancak bir sivrisinek vızıltısı kadar anlamlı olabilir. Şuurunu ve izanını yitirmiş azgın zalimleri ancak silah ve kıyam durdurabilir. Bütün dünya Müslümanları bu zalimleri gece gündüz protesto etse de değişen bir şey olmaz. Onlar bildiklerini okuyacaklardır. Başta âlim ve önderlerimiz olmak üzere, mü'minler tek tek katledileceklerdir. O halde ey Mısırlı Müslümanlar ayağa kalkınız, zulmün ve küfrün karargâh ve karakollarını başlarına yıkınız. Barışın hakkını vermek gerektiği gibi, savaşın da hakkını vermek gerekir. Kalkınız ve Aziz ve Celil olan Allah'ın farz kıldığı cihadın hakkını veriniz. Gök kubbeyi zalimlerin başına yıkmadıkça, mazlumların boyunları uzanan zulmün kılıcı asla durmaz. Kılıcın karşılığı kılıçtır. “Ben kılıç ve merhamet peygamberiyim” diyen bir rehberin ümmeti olarak kılıcın hakkını vermeliyiz. “Cennet kılıçların gölgesi altındadır” nebevi düsturu ile ayağa kalkıp Müslümanların izzetini, kılıç ve şüheda kanları ile muhafaza edelim. Bize giydirmek istedikleri zillet gömleğini kılıçlarımızla parçalayıp zalimin boynuna geçirilmiş yağlı urgana çevirelim. Allah'ın izni ile kalkın ve dünyayı zulmün önderlerine dar edin.
İhwan liderlerinin şehadetini tebrik ediyor ve İxwan tarafından yapıldığı ifade edilen açıklamayı kısaltarak sizlerle paylaşmak istiyorum.
İşte İhvan'ın o açıklamasının metni:
“Sina'da Mısır askerleri silahlı militanlar tarafından katledilirken onlara ciddi bir karşılık vermeyen Mısır Ordusu, Müslüman Kardeşler liderlerine ve Müslüman Kardeşlerin çeşitli komitelerinde çalışan üyelerine suikast düzenledi. Katledilenler, şehit ve tutuklu ailelerine; psikolojik ve hukuki destekten sorumlu komitelerin mensuplarıydı. (Katledilenler arasında darbe rejiminin daha önce tutukladığı ve gözaltına aldığı kişiler de bulunuyor)
Müslüman Kardeşlerine liderlerine yönelik suikastlar, artık baskılara karşı zulme uğrayanların öfkesini kontrol etmeyi imkânsız hale getirmiştir ve Abdulfettah Sisi rejiminin suçları mücadeleyi yeni bir boyuta taşıyacaktır. Hiç kimse aileleri idam ve infaz edilirken evinde beklemeyecektir.
Öte yandan vurgulamalıyız ki şehitlerimiz, hain darbe komutanına bağlı suçlu milisler tarafından, evlerinde herhangi bir soruşturma ya da gözaltı olmaksızın soğukkanlılıkla katledilmiştir. Bütün bunlar göstermektedir ki Mısır, bir mafya devletine dönüştürülmektedir.
...............
Mısır'ın onurlu halkına...
Zalim, yapabileceğinin en kötüsünü yaptı.
Şimdi, vatanınız, hayatınız ve çocuklarınız için ayağa kalkın ve isyan edin.
Katil, şimdi vatana karşı en büyük ve en korkunç katliama başladı. Kalkın ve bu rezil katili vatanınızdan kovun. Adaletsizliğin ve zulmün kalelerini yıkın. Mısır'ı geri alın.
Allah şehitlerimize rahmet etsin.
Zafer devrimcilerindir.
Müslüman Kardeşler
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.