Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi Kadın Kolları, dünyadaki mustazafların çektiği acı ve mağduriyetlere dikkat çekmek amacıyla ‘Dünya Mustazaflar Haftası’ programı düzenledi. Programda, emperyalistlerin İslam coğrafyasındaki kirli emellerine ve bunlardan kurtuluş yollarına değinildi.

İpekyolu Merkez Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans salonunda düzenlenen program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda daha sonra Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi Kadın Kolları Başkanı Nurhayat Gültepe açılış konuşmasını yapan yaptı.

Emperyalistlerin geçmişten günümüze kadar Müslümanlara zulüm ettiğini anımsatan Gültepe, “ Gün geçmiyor ki mazlum beldelerimizde yeni katliamlar, mağduriyetler ortaya çıkmasın. Emperyalistlerin ekmiş olduğu fitne ve fesat ateşi, bugün İslam beldelerinin dört bir tarafını yakıyor. Bu öyle bir kargaşa ki karışıklık içinde olmayan tek bir İslam beldesi de bırakmamıştır. Geçmişte Filistin, Çeçenistan ve Afganistan gibi birkaç İslam beldesi kanayan yara iken, bugün emperyalistlerin kirli emelleri sonucunda başta bölgemiz olmak üzere tüm orta doğu ülkelerini yakıp kavuruyor. Böylece, milyonlarca insan yerlerinden, yurtlarından hicret etmek zorunda kalıyor. Yüce Rabbimiz tüm Müslümanları zalimlerin şerrinden muhafaza eylesin.” dedi.

“Sahneye konan sinsi oyunlar ümmeti özünden koparmayı, maddi ve manevi tüm kaynaklarını sömürmeyi hedefliyor”

Daha sonra programa konuşmacı olarak katılan Nuriye Tangut ise şöyle konuştu: “ Günümüz dünyasında planlanan tüm entrikalar ve hain oyunlar, İslam coğrafyasına yöneliktir. Sahneye konan sinsi oyunlar ümmeti özünden koparmayı, maddi ve manevi tüm kaynaklarını sömürmeyi, sahte ilahlara kul yapmayı amaçlamaktadır. Söz konusu amacın gerçekleşmesi için batı dünyası tüm imkânlarını seferber etmekte ve bu yolda hiçbir şekilde hiçbir şeyden çekinmemektedir. Böylece ümmet içindeki hain ruhları da satın alarak İslam kalesini içerden fethetmenin yollarını aramıştır. Neticede İslam topraklarının dört bir yanı talan edilmiştir. ‘Rabbim Allah’tır’ diyen her bir Müslümanı hunharca katletmekten çekinmemiştir. Ümmetin kaynakları kan emici müstekbirlerce sömürülmüştür. Geriye kendi değerlerine yabancılaştırılmış, sömürülmüş ve zulümlere boyun eğdirilmiştir.” diye konuştu.

Zulümlerin tarih boyunca görüldüğü İslam beldelerinde yalnız aktörlerin değiştiğini belirten Tangut, bu durumdan kurtulmanın tek yolunun ümmet bilinci olduğunu vurguladı.

“Ümmet bilincinin oluşmasında kadınlara büyük görev düşmektedir”

Tangut, “ Bu tablo tarih boyunca hep olagelmiştir. Ancak bir tek şey değişmiştir; aktörler ve sahneye konan oyunlar. Yoksa ümmet tarihin her sayfasında bu durumlarla karşılaşmıştır ve karşılaşacaktır. Yalnız günümüz insanlarının ümmet bilincinden uzaklaşması bize kayıp olarak geri dönmüştür. Bu nedenle tüm Müslümanların bir araya gelip kenetlenmesi gerekmektedir. Mustazaf bırakılmış insanların kurtuluşu ve en büyük özlemi ümmet bilincidir. Ancak bu da biz mümin kadınlara düşmektedir. Ümmetin mustazaf kadınları eşlerine, oğullarına ümmet bilinci vermelidir. Çünkü mümin kadın toplumda her şeyin başıdır. Mümin kadın toplumun düzelmesi için en önemli örnek teşkil eden yapısıdır. Biz kadınlar ümmet bilinciyle donanırsak, toplumumuz ve insanlık da kurtuluşa erecektir.” şeklinde ifade etti.

Yaptığı İslami çalışmalardan dolayı 16 yıldır cezaevinde bulunan Turan Boldağ’ın kızı Semanur Boldağ’ın, babasına yazdığı duygu yüklü mektubu okumasıyla devam eden program, daha sonra sinevizyon gösterisi ve yapılan dua ile son buldu. (Yılmaz Sönmez-İLKHA)