23 Yıllık Tutuklu Annesi: Oğlumun Sıkıntısından Yaşlanıp Kör Oldum
İslami davadan cezaevinde bulunan mahkûmların aileleri feryatlarının duyulmadığından yakınarak, onlarca yıldır kendilerine yaşatılan zulümlerin artık dayanılmaz bir hal aldığını dile getirdiler.
ŞANLIURFA - İslami davadan cezaevine giren mütedeyyin insanların aileleri, Ergenekon ve nice sanıklarının tahliye edildiğini, ancak kendi tutsaklarının mesnetsiz çeşitli bahanelerle hala cezaevinde suçsuz bir şekilde tutulmasının vicdansızlık olduğunu belirterek, bunun adaleti yaraladığını, onlarca yıldır kendilerine yaşatılan zulümlerin artık dayanılmaz bir hal aldığını dile getirdi.
“Kendi yazdıkları ifadeleri işkenceyle imzalattılar”
İLKHA’ya duygularını anlatan tutuklu ailelerinden sadece biri olan Baba Molla Hamdin Zengin, oğlu Abdullah’a, polislerin kendi yazdıkları ifadeleri zorla imzalattıklarını belirterek, “Oğlum Abdullah 1992’den beri cezaevinde. Buradan yakalanarak Urfa’ya götürüldü. Orada onları sorguya çekerek, onlara zorla kendi yazdıkları ifadeleri imzalamalarını istiyorlardı. İmzalamadıkları taktirde ‘Size işkence yaparız’ diyorlardı. Onlar da polislerin yazdığı ifadeleri imzalamak zorunda kaldılar. Bunun üzerine oğlum Abdullah, Diyarbakır’da, ardından da Bingöl’de birkaç yıl kaldıktan sonra Urfa’ya getirdiler. Urfa’da da bir süre kaldıktan sonra Adana F tipi kapalı cezaevine götürdüler. Orada da bir süre kaldıktan sonra onu Elbistan’a gönderdiler. Elbistan’dan sonra da Adıyaman F tipi Cezaevine sevk ettiler. Oğlum 9 yıl cezaevinde kaldığı süre içerisinde, avukatlarının bize söylediği suç sayılacak herhangi bir olay ve eyleme karışmamış, kimse de onun hakkında herhangi bir ifadede bulunmamış, onun bırakılacağını umut ediyorduk. Ama 23 yılı bitmek üzere ve hala maalesef bırakmadılar. Görüşüne giderken çok zahmetler çekiyoruz. Buradan Ceylanpınar Merkeze oradan da Viranşehir, Urfa ve Adıyaman’a gidiyoruz. Bu kadar sıkıntı çekerek gidiyoruz. Görüş saati gelinceye kadar da, orada en az 2 – 3 saat bekliyoruz. Görüş saati geldiğinde de 30 dakikalık bir zaman diliminde bir birimize ne anlatabiliriz ki, görüş saati de çok az.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’de bir kanun mu yoksa iki kanun mu var?”
Hükümet tarafında çıkarılan yasaların, tüm vatandaşları kapsaması gerekirken, kasıtlı olarak mütedeyyin insanların bunun dışında tutulduğundan yakınan acılı baba,”Ergenekon davası hakimleri onlara bu cezayı verdi. Türkiye’de bir kanun mu yoksa iki kanun mu var? Hükümeti devirmek isteyen bazı Ergenekoncular tutuklanıp onlara ceza verildi. Bazılarına ağırlaştırılmış müebbet veridi, ama onların çıkması için de ardından başka kanunlar yaparak serbest bırakılması sağlandı. Bu kanun sadece Ergenekoncular için mi çıkarıldı. Bu da siyasi suç değil mi? Bu çıkarılan kanun zenginlerin, burjuvaların kanunu. Bizim kanunumuz ise fakirlerin ve kimsesizlerin kanunu, bizim bildiğimiz bu. Kimse bize kulak vermiyor. Başbakanın, Cumhurbaşkanının bizden haberi yok. Basın ve medya maalesef bu konuda kör ve sağır kaldı. Hükümeti merhametli olmaya çağırıyorum. Bizim bu sıkıntımızı görsünler ve o suçsuz masum insanlara tekrar yargılanma yolu açılsın.” İfadelerini kullandı.
“Oğlum İslami davadan dolayı tutuklanmış, şeref duyuyorum”
Acılı baba Hamdin Zengin, oğlunun hiçbir suça karışmadığını ve dinine bağlılığından dolayı kendisiyle övündüğünü vurgulayarak, “Biz kaza ve kadere İman etmişiz. Allah insan için neyi yazmış, uygun görmüşse, insan ona mahkumdur, onu yaşayacaktır. Demek ki bu oğlumun kaderinde vardı. Allah’a şükürler olsun ki oğlum İslami davadan dolayı tutuklanmış, bundan şeref duyuyorum. Allah muhafaza oğlum dinsizlikten dolayı tutuklansaydı ne yapardık. Bunun zulüm olduğunu biliyoruz. Allah’a havale ediyoruz. Bizim Allah’tan başka dayanacağımız hiçbir kapı yoktur.” dedi.
Tutuklu olan Abdullah Zengin’in 64 Yaşındaki Annesi Fatma Zengin ise, oğlunun 23 yıldır suçsuz bir şekilde cezaevinde tutulmasına tepki göstererek, oğlum Abdullah’ın hasretinden yaşlanıp kör oldum” dedi.
“Oğluma iftira attılar!”
Kendilerine yaşatılan tüm bu zulümlere rağmen hiçbir şekilde Abdullah’tan dolayı bir hoşnutsuzluğunun olmadığını belirten Anne Zengin, “Oğlum Abdullah dinine bağlı bir insandı. Hz Muhammed’in dinene düşkün ve onun davası için mücadele ederdi. Oğlum köyde hutbe okuduğu zaman, köylüler hayret ediyordu. Bu Molla bize nerden geldi diyarlardı. Oğlum sürekli okul okuduğu için köye çok az gelirdi. Oğluma iftira atarak onu karaladılar. Bize yaşatılan bu zulümlere rağmen biz oğlumuzdan memnunuz onun suçsuz olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.
“Ben oğlumun sıkıntısından yaşlandım ve kör oldum”
“Oğlumun imam olabilmesi için yaşını büyüttük, çok sıkıntılar içerisinde okutuyorduk. Onun ayakkabısı yırtık olduğu için komşu çocukların ayakkabısını ona getirirdik. Onu bu sıkıntılar içerisinde büyüttük ki imam olsun diye. Oğluma bu iftiraları atanları ve cezaevine girmesine sebep olanları Allah’a havale ediyorum. Ben oğlumun sıkıntısından yaşlandım ve kör oldum. 23 yıl az bir zaman değil, bir ömürdür. Başbakan Erdoğan’ın bu mahkeme dosyaları üzerinde durmasını istiyorum. Bu insanlar gereksiz yere ceza evinde çürütüldü. Televizyondan bakıyoruz bir çok kişi ceza evinden çıkarıldı benim oğlum Abdullah neden çıkarılmıyor benim oğlum Abdullah Ergenekon sanıklarından daha mı tehlikeli? Yardımı Allah’tan bekliyorum.” sözlerine yer verdi. (Mustafa Kaynak – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.