Âlimler ve Medreseler Birliği (İttihadul Ulema) Van Temsilcisi Molla Ali Arslan ve mahkum aileleri, 28 Şubat ve FETÖ yargısı tarafından kurulan kumpaslar sonucu cezaevine konulan yusufi mahkumların hâlen cezaevinde olduğunu anımsatarak, geciken adaletin artık sağlanması gerektiğini ifade ettiler.

Yaklaşık 20 yıldır suçsuz yere cezaevlerinde olan Müslümanların olduğunu söyleyen Molla Ali Arslan, FETÖ yargısının mağdur ettiği mahkumların artık görülmesi gerektiğini vurguladı.

Arslan şöyle konuştu: "Filistin’deki mazlumları görüyoruz, Filistin’deki Müslümanlara zulüm eden insanlar kimlerdir? Oradaki Yahudiler, siyonistlerdir. Filistin bölgesine gidin orada Müslümanlara yapılan suçları araştırın, 20 yıl ve üzeri israil zindanlarında bulunan Müslümanların sayısı belki 30’u geçmez. Fakat bizim kendi memleketimizde, kardeşlerimizin eliyle, bizimle birlikte secde eden, bizimle beraber Allah Allah diyen, bizimle beraber Kur'an okuyan insanların eliyle şu anda Türkiye’nin zindanlarında 300’den fazla, 20 yıl ve üzeri ceza almış insanlar var. 20 yıldan fazla zindanda olan insanlar var. Ya insanlar bunu görmüyorlar, yâda bu bir hakikattir diyorlar. Eğer hakikat bu ise neden FETÖ dedikleri insanları içeri atıyorlar, eğer onların verdikleri cezalar, verdikleri hükümler hak ve adalet ise o zaman onları neden içeri alıyorlar. Yok, eğer ki onlar terör ise o zaman terörün verdiği hüküm batıldır o zaman terörün hükmü ile hüküm etmesinler."

"28 Şubat'ta FETÖ eliyle mağdur edilmiş kardeşlerimiz suçsuz yere hâlen zindanlarda" diyen Arslan, adalettin tesis edilmesi gerektiğini belirterek, "Bir gün bir padişah, kasıtlı olarak hasta olduğunu söylüyor. Vezirlerini, bakanlarını çağırıyor ve şöyle diyor; ben hastayım, doktor bana, 'yıkık bir harabeden bir tuğla getir, seni iyileştireyim' dedi. Gidin bana şehirden yıkık bir evden bir tuğla getirin. Bu vezirler, bakanlar üç ay boyunca şehirde geziyor yıkık bir harabe bulamıyor. Bunu üzerine padişah, 'Allah'a hamdolsun, eğer padişah zalim olsaydı, her yer yıkık olurdu.' diyor. Ben dünyadaki yöneticilerin adaletini bu verdiğim örnekle ölçerim. Biz adalet mizanını kıyamet için koyacağız, hiçbir insana miskali zerre kadar zulüm edilmeyecek, ama biz her şeyi millileştirdik ve zulümde bununla birlikte millileşti, benden olmayana zulmetsem caizdir mantığıyla hareket ediliyor. Adaletiniz, Ergenekoncu, hırsızlara mıdır?  Yani halka karşı yapılan suçlara adalet yerini bulsun onları bırakmak mıdır? FETÖ terör örgütünün attığı bir iftira, bir kumpastır. Ben Allah'a karşı bir suç işlememişsem, hiçbir insan bana karşı suç işledin diyemez, suç ilk olarak Allah'a yapılandır, Allah'a karşı eğer herhangi bir suç işlenmemişsem, bunu kabul etmeyen yöneticiler suçludur." ifadelerini kullandı.

Arslan son olarak, "Buradan yöneticilere sesleniyorum! Ülkenizde uygulanan adaletsizliği görün, mazlumların anne, baba, eşlerin feryadına kulaklarınızı açın dinleyin, gözünüzü onlara doğru çevirin ve kulak verin o suçsuz mazlumlar ne diyorlar. Nice anneler, nice babalar, nice evlatlalar, kimisi eşini görmedi, kimisi evladını görmedi, bazen içeride olanlar evlatlarını göremedi, bazen de dışarda olanlar evlatlarını göremeden o hasretle Allah’ın huzuruna şikâyete gittiler." şeklinde konuştu.

 "Umudumuz gelecek bayramları birlikte geçirmekti"

Kumpaslar sonucu eşi Mikail Gültepe'nin yaklaşık 20 yıldır cezaevinde olduğunu söyleyen Cahide Gültepe, eşinin 28 Şubat mağduru olarak cezaevinde olduğunu söyledi.

Gültepe şöyle konuştu: "Eşim 19 yıldır ceza evinde, 28 Şubat mağduru olarak cezaevinde bulunuyor. Bizler bu mağduriyetimizi buradan Cumhurbaşkanına sesleniyoruz, bu son 28 Şubat olmasını bekliyorduk, ama geçtiğimiz 28 Şubat bize hiçbir şey kazandırmadı. Bizler bu 28 Şubat'ın son olmasını temenni ediyorduk maalesef yine bir çalışma yapılmadı. 28 Şubat'ta mağdur edilen abiler, kardeşlerimiz yine zindanlarda, bizler tekrar unutulduk, bir 28 Şubat daha geride kaldı, bizim umutlarımız vardı, bu son 28 Şubat olsaydı gelecek olan bayramları birlikte geçirecektik. Eşimle sadece bir bayram geçirebildim maalesef yine umutlar söndürüldü. Artık bu mağduriyetlerimizin son olmasını istiyoruz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 28 Şubat mağdurları için bir çalışma içerisinde oldukları sözünü hatırlatan Gültepe, "Geçtiğimiz günlerde bir abimiz yine hasretle göçtü bu dünyadan, onların buluşması mahşere kaldı. Bizimde ömrümüz yetmeyebilir, bu yüzden eşlerimizin yanımızda bulunmalarını istiyoruz. Annelerine, babalarına, eşlerine, çocuklarına, sevdiklerine kavuşsunlar bu akan gözyaşları son bulsun. Bu zulümlerin son bulmasını beklerken tekrar bir şubat geride kaldı. Cumhurbaşkanımız defalarca bizlere söz verdi, 'bir çalışma içindeyiz.' dedi. Bu çalışma ne zaman bitecek, seçimlere yakın olduğumuz için tekrar yeni bir umut mu bu sadece, bu bir göz boyaması mı her defasında bizler umutlanıyoruz, onlar verdikleri sözde dursunlar, verdikleri sözleri yerine getirsinler ki, ailelerinde bu mağduriyeti bitsin son bulsun." şeklinde konuştu.

İLKHA