Mustazaflar Cemiyeti Konya Şubesi, geçen yıl 6-7 Ekim’de PKK/HDP’liler tarafından Diyarbakır’da katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarını düzenlediği bir programla andı. Düzenlenen etkinliğe konuşmacı olarak katılan Araştırmacı-Yazar Özkan Yaman, “Nasıl ki Kerbela, üzerinden on dört asır geçmesine rağmen halen bizi ağlatıyorsa, bundan sonra da her 6-7 Ekim bizim için yeni bir Muharrem’dir, yeni bir Aşura’dır ve kıyamete kadar da ağlatmaya devam edecektir.” dedi.

6-7 Ekim’de katledilen gençlerin cennet gençleri olduğunu vurgulayan Özkan Yaman, şunları söyledi: “Onlar şehit olduklarında sadece anneleri ağlamadı, hepimizin yüreği kan ağladı. Şu an üzerinden bir yıl geçti. Halen yüreğim lime lime edilmiş durumda. Onlar şehit oldukları zaman biz yetim kaldık. Öyle gençlerden bahsediyoruz ki, insan yüzlerine bakmaya hayâ ediyor. Biz cennet gençlerinden bahsediyoruz. Nasıl ki Kerbela, üzerinden on dört asır geçmesine rağmen halen bizi ağlatıyorsa, bundan sonra da her 6-7 Ekim bizim için yeni bir Muharrem’dir, yeni bir Aşura’dır ve kıyamete kadar da ağlatmaya devam edecektir.”

Türkiye’nin doğusundan batısına tüm illerinde şehitlerin acısını paylaşanların olduğundan belirten Yaman, konuşmasına şöyle devam etti: “Aytaç Baran’ın yüzüne bakmaya hayâ ederdim. Sivas’a ve İstanbul’a gittim. Aytaç için hepsi ağlıyordu. Sadece İstanbullular ya da Sivaslılar değil; Trabzonlusu, Yozgatlısı, Nevşehirlisi… 6-7 Ekim’den birkaç gün sonra Nevşehir’den program yaptığım televizyonu biri arıyor ve ağlayarak, ‘Benim bir evim var, bu evimi satsam siz Yasin Börü’nün ailesine ulaştırır mısınız? Onlar bu yardımı kabul ederler mi?’ diyor.  Trabzon’dan arıyor adam, ‘Allah Allah Diyarbakır’da böyle insanlar var mı’ diye soruyor. ‘Bizi affeder misiniz,  biz sizi böyle bilmezdik’ diyor.”

Yasin Börü ve arkadaşlarını şehit edenleri, güneşi öldürmeye çalışanlara benzeten Yaman, “Onlar Yasin’in merhametine düşmandılar. Yasin, şehit olmadan önce defterine birkaç şey karalamıştı ve ‘merhamet’ diyordu, onlar buna düşmandı. Onlar Cumali’nin şefkatini vurdular. Onlar yaralıları kurtarmak için ölümü göze alan Cumali’deki o şefkati vurdular. Onlar Riyad’taki Allah aşkını vurdular. Onlar Turan hocanın ilmini, sebatını ve takvasını vurdular. Evet, onlar güneşi öldürmek istiyorlardı ama Allah’u Teâlâ’nın hesabı başkaydı.”dedi.

Program Grup davetin seslendirdiği ezgiler ve sinevizyon gösterimiyle son buldu. (İsmail Yılmaz/İLKHA)