“6-7 Ekim katliamının azmettiricileri hakkında alınan bir mesafe yok”
Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının yargılandığı davayı takip eden hukukçular, azmettiricilerin de dosyaya dâhil edilmesi gerektiğini belirterek, bir insanın suçlu olması halinde gereğinin yapılması gerektiğini söylediler.
Diyarbakır'da 6-7 Ekim 2014’te PKK'liler tarafından yapılan saldırılarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün canavarca hisle katledilmelerine ilişkin açılan 18'i tutuklu 41 sanığın yargılandığı davanın 7’inci duruşması 18 Ağustos 2016 tarihine görülecek.
Bugün görülen 6’ıncı duruşma sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunan dava avukatlarından Abdulğani Orhan, azmettiricilerinde dosyaya dâhil edilmesi gerektiğini belirtti.
Yasin Börü Davası’nın Türkiye tarihine geçen 6-7 Ekim olaylarının özeti olduğunu söyleyen Orhan, soruşturma aşamasındaki eksikliklere de yeniden dikkat çekti.
Dosyada 18’i tutuklu 41 kişinin yargılandığını dile getiren Orhan, “Malumunuz olduğu üzere gerek ilk celsede gerekse de bugünkü son celseye kadar tartışılan soruşturmanın etkin bir şekilde yapılmadığıydı. Dosyada sanık olarak yargılananların dışında azmettirici sıfatıyla yargılanması gerekenlerin olmuş olduğu ama maalesef ne soruşturma aşamasında ne hazırlanan fezlekelerde ne de bugünkü duruşmada bu konu ile alakalı bir mesafe kat etmiş durumda değiliz.” dedi.
“Sevindirici olan husus, savcılık ilk kez tahliye talebinde bulunmadı”
Davaya katkısı olan görüntülerin dosyaya dâhil edilmediğini söyleyen Orhan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Gerek sanık avukatlarının ve gerekse de katılan avukatlar olarak bizlerin talepleri ret edildi. Özellikle dosyaya katkısının olacağını düşünmüş olduğumuz 10 Nisan Polis Karakolu’na yapılan saldırı görüntüleri ile Yasin ve arkadaşlarının üzerinden çalınan cep telefonlarının HTS raporları, bu telefonları kimlerin aldığı kimlerin kiminle nerede görüştükleri ortaya çıkaracaktı. Bununla alakalı bir karar verilmedi. Sevindirici olan husus, savcılık ilk kez tahliye talebinde bulunmadı. ‘Tutuklu sanıkların hepsinin tutukluluk hallerinin devamına’ diye ara mütalaasını verdi. Mahkeme eksik işlemlerin yapılması için 18 Ağustos Perşembe günü saat 10.00’a erteledi.”
Davada taleplerinin olduğunu belirten Orhan, “Dosyada çocuk olarak yargılanan ve dosyaya gelen bu yeni dosyada iki tane şahsın vermiş olduğu ifadelere var. Bu ifadelerde ikisi birbirlerini suçluyor, ‘Telefonu falan şahıs getirdi ondan satın aldım’ şeklinde diye. Onun için telefon önemli, çünkü katledilen çocukların üzerinden, Yasin Börü’nün üzerinden alınan telefon bu telefon. Fakat mahkeme bu çocuklarla alakalı, bu iki isimle alakalı herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı. ‘Katılanlar olarak dışarıdan suç duyurusunda bulunun’ diye bize hatırlatmada bulundu.” diye konuştu.
“Katledilenlerin aileleri ve yaralılar, azmettiricilerin ismini vererek şikâyetçi olmuştular”
Mağdurların azmettiricilere yönelik suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Orhan, “6-8 Ekim’de bu insanlar katledildiği zaman toplamda 28 kişi ifadeye gitti. Yaralı olan ve katledilenlerin aileleri azmettiricilerin ismini vererek şikâyetçi olmuştular. Savcılığa avukatlar olarak gittiğimiz zaman ‘Devlete güvenin gerisini merak etmeyin. Şu anda gizlilik kararı var, biz gereğini yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.’ diye bizi beklettiler. Gizlilik kararının kaldırıldığı gün güvenlik gerekçesiyle dosyayı Adalet Bakanlığı’na gönderdiler. Adalet Bakanlığı da dosyayı Ankara’ya gönderdi ve burada duruşmalar yapılmaya başlandı. Biz şimdiye kadar kendimize bir muhatap bulmak istedik ve şu anda Ankara 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi muhatap olarak karşımızda durmakta ama mahkeme taleplerimizi ‘Gidip savcılıktan yeni baştan isteyin’ deyip bizi 2 yıl geriye gönderiyor. Bunları tartışmak zorundayız. Adil bir yargılanma ve adaletin yerine gelmesi için hukukun herkese eşit bir şekilde uygulanması lazım. Bir insan suçsuzsa suçsuzluğu tespit edilsin bu mahkemelerde süründürülmesin ama bir insan suçluysa bunun gereğinin de yapılması lazım. Dosyaya sanık olarak ta katılması lazım.” diyerek açıklamalarına son verdi. (M. Hüseyin Temel, M. Fatih Akgül – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.