Adıyamanlı kırtasiyeciler kırtasiye ürünlerinin büyük marketlerde satılmasını istemiyor
Pandemi dolayısıyla örgün eğitime ara verildiği için kırtasiye malzemesi satamadıklarını ve zor günler geçirdiklerini dile getiren Adıyamanlı kırtasiyeciler, kırtasiye malzemelerinin büyük marketlerde satılmamasını istiyor.
Tek geçim kaynaklarının okulların açık olduğu dönemler olduğunu belirten kırtasiyeciler, okulların 6 aydır kapalı olmasının sektörü bitirme noktasına getirdiğini belirtti.
"Marketler her işi giriştikleri gibi kırtasiye sektörüne de soyunuyorlar"
Marketler zincirinde kırtasiye ürünlerinin de satılıyor olmasının kendilerine zarar verdiğini belirten kırtasiye işletmecisi Abdullah Çatan, "Kırtasiye malzemesinde elde kalan ürün diye bir şey olmuyor. Sadece kitap reyonunda kitap satışları azalıyor. Geçen seneden beri kırtasiye sektörü durgun, yarıda bırakıldı eğitim, bu da haliyle bizleri çok etkiledi. Geçen senenin ödemeleri yapıldı, ama bu senenin 10 ve 11'inci sezon ödemeleri geliyor.
Okul açılmadığı takdirde büyük sıkıntılara gireceğiz. Onun dışında marketler zincirinin bize verdiği zararlar oluyor. Marketler her işe giriştikleri gibi kırtasiye sektörüne de soyunuyorlar, haliyle bizleri etkiliyor. Marketler büyük olduğu için bizden daha dip fiyatı vermeye çalışıyorlar. Velileri ve duyarlı vatandaşları da ben şu konuda uyarmak istiyorum: Sağlıklı malzeme yani kaliteli malzemelere rağbet etsinler. Bizim tek ekmek teknemiz okul sektörü, oradan kazanç elde edebiliyoruz. Geçen sene bu zamanlar 'iğne atsan yere düşmez.' tabirini kullanıyorduk. Ama bu sene gördüğünüz gibi tek bir müşteri yok. Hayırlısı diyelim inşallah düzelir." dedi
"Okullar açılmasa batmaya doğru gideceğiz"
Kırtasiyelerin iş yapamaması durumunda yaklaşık 3 yüz bin kişinin işsiz kalacağını belirten kırtasiye işletmecisi Zeki Gül, şöyle konuştu:
Mart ayında, ikinci dönemin hemen başında okullar tatil oldu. Bu süreçte en çok etkilenen kırtasiye ürünleridir. Çünkü kırtasiyeler, okulların açılmasıyla ayakta duruyor. Çok zorluk çektik ve halen de çekiyoruz.
Sattığımız ürünlerin arkasında CE ve TSE belgesi var, ürünün nerede ve hangi tarihte üretildiği zaten yazıyor. Büyük marketlerin getirdiği ürünlerde CE veya TSE yazmıyor. Yurtdışından gelen ürünlerdir ve ucuzdur onlar. Biz o tür ürünleri satmayız, çünkü onlar sağlığa zararlıdır.
Bu süreçte özellikle okulların açılması durumunda İstanbul Kırtasiye Derneğinden aldığımız bilgiler yaklaşık 3 yüz bin kişinin kalacağı söyleniyor. Okullar açılmasa biz de dâhil olmak üzere batmaya doğru gideceğiz.
"Kırtasiye ürünlerinin, marketlerde değil de kırtasiyelerde satılması daha güzel olur"
İşlerin durmuş olmasının bütün esnafı etkilediğin belirten kırtasiye işletmecisi Semra Gici, "Piyasa durgun olduğu için işveren çalışanların ücretlerini ödeyemiyor zor durumda kalıyor. Bu durum bütün esnafı etkiledi, sadece bizi değil. Kırtasiyeciler herhangi bir destek almıyor devletten. Geçen yıl aldığımız bütün ürünlerin ücretini ödedik, fakat elimizde duruyor. Marketler Zincirinde bu tür ürünleri ucuz ve kalitesiz getirip satıyor, millet onlara rağbet ediyor. Bu şekilde kırtasiyenin işleri durgunlaşıyor." şeklinde konuştu.
"Türkiye'de kırtasiye durma noktasına kadar geldi"
Büyük marketlerle mücadelede zorlandıklarını belirten kırtasiye işletmecisi Abdullah Gül, "Coronavirusun başlamasıyla beraber Türkiye'de kırtasiye durma noktasına geldi. Okullar uzaktan eğitimle devam ettiği için defter, kalem, kitap ürünleri satılmadığından sıkıntı yaşıyoruz. Evden eğitim görüldüğü için soru bankası tarzı şeyler de satılmadı. Bizim 12-13 liraya sattığımız boyaları büyük marketler 17-18 liraya satıyor. Büyük marketler ulusal televizyonlara reklam verebildikleri için bu da bizi ister istemez etkiliyor, insanlar kandırılıyor gibi bir şey. Bizim bütün ürünlerimiz Sağlık Bakanlığı onaylıdır." ifadesini kullandı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.