Akdeniz’in Maviliği Sahra Çölünün Derinliği: Cezayir

Akdeniz’in Maviliği Sahra Çölünün Derinliği: Cezayir

Bu yazımda sizlere bir tarafı Akdeniz’in maviliklerine diğer tarafı Sahra Çölü’nün derinliklerine açılan Cezayir’i tanıtacağım.

Bu yazımda sizlere bir tarafı Akdeniz’in maviliklerine diğer tarafı Sahra Çölü’nün derinliklerine açılan Cezayir’i tanıtacağım.

Cezayir, Akdeniz kıyılarından Büyük Sahrâ’nın güney kesimlerine kadar sokulan geniş toprakları ile Afrika kıtasının en büyük ikinci ülkesidir. Ülke, kuzeyde Akdeniz, doğuda Tunus ve Libya, batıda Fas ve Batı Sahrâ, güneydoğuda Nijer, güneybatıda ise Mali ve Moritanya ile çevrilidir. Yaklaşık 45 milyonluk nüfusuyla Afrika’nın en kalabalık ülkelerinden olan Cezayir, Afrika Birliği, Arap Birliği, Bağlantısız Ülkeler, İslâm Konferansı ve Petrol İhraç Eden Ülkeler teşkilâtlarına da üyedir. Ülkenin başkenti ülkeyle aynı ismi taşıyan Cezayir şehirdir. Şehir aynı zamanda ülkenin en büyük kentidir.

300 yıl Osmanlı hakimiyetinin sürdüğü Cezayir’de, 1830 yılında Fransa’nın sömürge dönemi başlamıştır. Ülkenin bağımsızlık tarihinde önemli bir figür olan Emir Abdulkadir, Fransızlara karşı silahlı direnişi organize etmiş fakat tüm çabalarına rağmen 1847 yılında Fransa Cezayir’in tamamını ele geçirmiştir. 132 yıl süren sömürge döneminde Fransa, Cezayir’de birçok ihlal ve kıyım gerçekleştirmiş ve yüzbinlerce insanı sistematik bir biçimde katletmiştir.

Cezayir Milli Kurtuluş Cephesi öncülüğünde 1962 yılında bağımsızlığını kazanan ülkenin ilk devlet başkanı Ahmed bin Bella olmuştur. Ancak sekiz yıllık savaş boyunca 1.5 milyona yakın insanın yaşamını yitirmesi, yüzbinlerce insanın yaralanması, 2 milyon civarında insanın ülkeyi terk etmesi, ülkede okul, hastane ve fabrikaların yanı sıra yolların ve altyapının tahrip olması, ülkede hizmet alanlarında kritik rol oynayan eğitimli Avrupalı göçmenlerin ülkeyi terk etmesi gibi nedenlerle Cezayir,  bağımsızlığın kazanılmasını takip eden dönemde oldukça sıkıntılı bir döneme girmiştir.

1989 yılında halkoylamasıyla kabul edilen yeni anayasa ile Cezayir, çok partili sisteme geçmiştir. Yarı başkanlık sistemi ile yönetilen Cezayir’de, devlet yönetiminin başında bulunan Cumhurbaşkanı beş yıllık süre için seçimle işbaşına gelmektedir. Cumhurbaşkanı, başbakan ve hükümeti atamak, bakanlar kuruluna başkanlık etmek, kararname çıkarmak gibi geniş yetkilere sahiptir. İdarî açıdan 48 vilayete ayrılan ülkede, 462 üyesi bulunan ulusal meclisin üyeleri de beş yılda bir gerçekleştirilen seçimlerle belirlenmektedir.

1980’lerin sonunda siyaset sahnesine çıkan ve ülkedeki İslami duyarlılığı temsil eden İslami Kurtuluş Cephesi (FIS), Haziran 1990’daki yerel seçimlerde %50’lik bir oy oranına ulaşmış, 1991 yılındaki seçimlerin ilk turunda, seçim sisteminde yapılan manipülasyonlara rağmen büyük başarı kazanmıştır. Bu gelişmeler üzerine Ocak 1992’de ordu yönetime el koyarak seçimleri iptal etmiş, FIS kapatılarak yöneticileri tutuklanmıştır. Böylece Cezayir 2000’lerin başlarına kadar devam eden ve yaklaşık 150 bin kişinin hayatını kaybettiği derin bir kaosa sürüklenmiştir.

1999 yılında seçimleri kazanan Abdulaziz Buteflika bu görevi 20 yıl boyunca sürdürmüştür. Ancak kürsüye çıkmaya hali olmamasına rağmen 2019’daki seçimlere aday olması protestoları da beraberinde getirmiştir. Günlerce süren kitlesel eylemler sonucunda Buteflika adaylıktan çekilmiştir. 2019 yılında yapılan seçimlerde, eski Başbakan Abdulmecid Tebbun, cumhurbaşkanlığı seçimi birinci turunda oyların yüzde 58'ini alarak Cezayir’in yeni cumhurbaşkanı olmuştur.

Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz üreticileri arasında yer alan Cezayir’de millî gelirin %30’u, bütçe gelirlerinin %65’i ve ihracat gelirlerinin neredeyse tamamı petrol ve doğalgazdan elde edilmektedir. Ülke ekonomik alanda son yıllarda büyük atılım göstermiş ve güçlenmişse de, farklı gelir düzeyine sahip kitleler arasındaki fark giderek açılmaktadır. Öte yandan ülke yüksek yoksulluk, işsizlik ve enflasyon rakamlarıyla ciddi biçimde sınanmaktadır. Ülkenin para birimi Cezayir dinarıdır. 2020 Eylül ayında bir Cezayir Dinarı’nın Türk Lirası karşılığı ise 60 kuruştur.

Cezayir, pek çok kültürel özelliği bünyesinde barındırmaktadır. Ülkenin başkenti Cezayir’in diğer adı ise beyaz şehirdir. Kente bu ismin verilmesinin sebebi ise evlerin çoğunluğun beyaz renge boyanmasıdır. Ülkenin resmi dilinin Arpça olmasına karşın ülkede Fransızca konuşanların oranı bir hayli fazladır.

Diduş Murad Caddesi Cezayir’in turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Ayrıca buradaki dükkânlardan uygun fiyatlara meşhur Cezayir Hurması da alabilirsiniz. Yine başkent Cezayir’de yer alan Kasbah, hem ülkenin hem de şehrin en çok ziyaretçi çelen yerlerinden. Cezayir’in en yüksek noktalarından biri üzerinde bulunan ve çevresi surlarla çevrili olan Kasbah’ın kuruluşu ise 1516’lı yıllara dek uzanıyor. Kasbah, tarihi yapıları ve gizemli dar sokaklarıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor.

Oran şehrinin en ünlü yerlerinden biri El Bahia Plajlarıdır. Deniz ve Güneş’in etkileyiciyi güzelliğini görmek isteyenler mutlaka buraya geliyor. Köprüler şehri olarak bilinen Konstantin’de yer alan El Hıbal köprüsü 175 metrelik yüksekliğiyle ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.

Fransızlara karşı bağımsızlığı simgeleyen Şüheda anıtı ve Ahmed Zabana müzesi de Cezayir’e gidenlerin gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazlarındandır.  El Kebir Camii ve Cami El Cedid gibi tarihi camiler ve 300 yıllık Osmanlı hâkimiyetinin izlerini ülkede görmek mümkündür.

Cezayir, birçok kültürü bünyesinde barındırdığı için mutfağı da oldukça zengindir. Baharatlı ve yağlı yemeklerin hakim olduğu ülke mutfağında Kus kus, Zeytinli Tavuk, Tajine gibi lezzetli yemekler vardır. Hurmalı Makrot ise ülke mutfağının en sevilen tatlılarındandır.

Cezayir’e seyehat etmek isteyen Türkiye vatandaşları vize almak zorundadır. Ayrıca ülkeye giriş çıkışlarda döviz miktarının ibraz edilmesi de zorunludur.

Mağrip ülkelerinden Cezayir’i tanıtmaya çalıştım. Bir başka yazımda bambaşka diyarlarda görüşmek dileğiyle.

Söz&Kalem - Muhsin Şenol

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.