Abdulhakim SONKAYA
AKSA İLE KUSVA
Aksa; en uzak amaç, en zor hedef anlamına geliyor. Aksa, yakının zıddıdır ve lafız olarak müzekkerdir. Bunun dişil formu Kusva'dır ki bu da Kur'an'ı Kerimde Enfal-42'de zikredilir.
Müslümanlar için El-Aksa Kudüs'teki mescidin ismidir. Aynı zamanda zor ve uzak hedef anlamındadır. Peki, Aksa'nın dişisi olan Kusva Müslümanlar için neyi ifade ediyor ya da neyi ifade etmelidir. Şimdiye kadar kimse buna dikkat etmemiş olabilir. Ama Kusva bir vakıadır. Ve Müslümanlar Aksa'yı Kusva ile birlikte ele almalı birlikte anlamlandırmaya çalışmalıdır.
“O vakit siz vadinin dünyasında-yakın noktasında idiniz, onlarsa yüksek noktasında Kusva'da idiler.” (Enfal:42) buyrulur. Ayette zikredilen Kusva, Aksa'nın dişil şeklidir. Ayette geçtiği üzere Bedir savaşı esnasında müşriklerin konakladığı yer olan Kusva, bol suyun güzel toprağın olduğu bir nokta idi. Buna karşılık Müslümanların konakladığı vadinin derin yeri(dünyası) ise kurak ve ayağın içine battığı gevşek bir zemine sahipti. Öyle ya dünyanın gerçek yüzü böyledir. Dünya, Kusva'nın zıddıdır. Dünya sığ, yakın ve düşük iken Kusva yüksek bir noktadadır, verimli ve bereketlidir.
Hem dünyaya hem Kusva'ya sahip olmak gerekir. Ama bilhassa Kusva'yı kaptırmamak şarttır. Çünkü o Aksa'nın eşidir. Nitekim peygamber (sav) seri bir hareketle Kusva'yı müşriklerden alıvermiştir.
Ayette buyrulduğu üzere onlar Bedir'de karşılaşma esnasında Kusva'da idiler. Şimdi Aksa'yı da almak istiyorlar. Yani Müslümanları hem Aksa'dan hem de Kusva'dan mahrum bırakmak istiyorlar.
Peygamber (sav) Mescidi Aksa'ya isra ile varmış Kusva'yı da seriye ile mücadeleyle seri bir hareketle onlardan almıştır. Kusva'daki su kaynağını, verimli toprağı, sağlam zemini onlardan alarak onu Kevser'e dönüştürmüştür. Böylece Kusva ile Aksa'yı birleştirmiştir. Yücelerdeki aşk ve muhabbeti, medeniyeti yere indirmiştir. Aksa ile Kusva'nın birlikteliğinden bedirler, kamerler, parlak güneşler doğmuş, mübarek sümbüller, ayağı üzerinde sağlam duran başaklar bitmiştir.
Bu zamanda Müslümanlara hem isra hem de seri-ye gerekir. Çünkü hem Aksa'ya hem de Kusva'ya muhtaçtırlar. Aksa'ya varmaları, Kusva'ya kavuşmaları gerekir. Zira Kusva da Aksa da onları bekler. Aksa, seri bir aşktır. Bir aşk serisidir. Aşkın sirayetidir. Ona bu şekilde ulaşılır. Kusva ise mücadele aşkıdır. Çünkü aşkta mücadele gerekir. Kusva'ya sahip olmak öyle kolay değildir. Bunun için seriyeler lazımdır.
Nitekim Peygamber (sav) El-Aksa'ya isra ile vardı. İsra seri bir yürüyüştür. Mucizevi bir varıştır. Kusva'ya da mücadele serileriyle, seriyelerle sahip oldu. Seriye seçkin zatların oluşturduğu birliktir.
Hz. İsa'ya gebe kalan Meryem Kusva olmuştu. Uzak bir yere çekilmişti(Meryem:32) Uzak olmak tecrit olmak istemişti. Ama uzaklık seri bir hareketle yakın olur. Nitekim Melek alt tarafından ona seslendi “Rabbin senin altında seri bir ark kılmıştır.”(Meryem.24) İşte böyle fert olarak toplum olarak Müslümanlar hayır ve güzellik serileri oluşturmalıdır. Azim ve kararlılıkla umutla seri bir şekilde mücadele etmelidirler. O zaman en Aksa hedefler en güzel Kusva'lar yakın olur. Bütün bunlar aynı yerde aynı noktada buluşur.
Şimdi Müslüman kadınlar birer Kusva olarak bu mücadelenin aşkını temsil etmeli, üzerlerinde bu aşkın halini yansıtmalıdır. Aksa'ya eşlik edeceklerini ortaya koymalıdırlar. Gayrete gelen erler de Aksa olmak için gayret etmelidir. Allah'ın izniyle o zaman Aksa ile Kusva'nın visali kaçınılmazdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.