Yıllardan bu yana İslam düşmanlarının sinsi planlarına karşı Müslüman âleminin birlik olması gerektiğini ifade ettik. Tek çarenin, ümmetin vahdeti olduğunun altını özellikle çizdik. Küfür cephesinin fırsatını bulduğunda Müslümanların yüreğini acıtacak kararlar alacağını, bütün güçleriyle ümmetin üzerine geleceğinin ön görüsünde bulunduk.

Küfür yıllardan bu yana çalışmalarına hiç ara vermedi, gece gündüz demeden şeytanî emellerine ulaşmak için planlar yaptı ve bunları zamanı geldiğinde uyguladı. Her gün yeni bir planla çıktı karşımıza. İşbirlikçilerini de kullanarak İslam âleminin içine tefrika soktu, ayrılık tohumları ekti. Ancak Müslümanlar olarak bu planları boşa çıkarmak adına herhangi bir çabamız olmadı.

İslam düşmanlarının baskı ve saldırılarını bertaraf etmemiz için ataklar geliştirmemiz gerekirken bunu yapamadık. Yapamadığımız için küfrün içimize koymuş olduğu tefrikalara yenildik ve en fazla birbirimizle uğraşır olduk. Kin ve öfkemiz İslam düşmanlarına yönelik olması gerektiği yerde başkalarına karşı oldu. Kimi zaman kardeşlerimizi bile tanımaz olduk ve maalesef ki tek amaçları dünyevi çıkar olan satılmışları, Allah'ın bizleri kardeş kıldığı insanlara tercih ettik.

Böyle olunca güçsüzleştik, yalnızlaştık, değerlerimizden uzaklaştık. Küfür bu halimizi fırsata çevirdi, her taraftan üzerimize geldi. Kırmızıçizgimiz olan kutsallarımız üzerinden hesaplar yapmanın zeminini oluşturdu. Ve bugün ilk kıblemizi barındıran, biz Müslümanlar için kutsal sayılan, İslam'ın güç ve hürriyet göstergesi olan kadim kent Kudüs'ü işgal çetesi israil'in başkenti ilan etti. Kudüs'ümüz 1967'den bu yana zaten işgal altındaydı ve bizler o tarihten bugüne kadar bu siyonist işgalin sona ermesi için ciddi adımlar atamadık.

Sessizliğimiz ve dağınıklığımızdan güç alan emperyalist ve siyonistler, Kudüs'ümüzü tamamen elimizden almak için harekete geçmiş durumdadır. Bugüne kadarki siyonist zulümlere karşı sadece sesimizi çıkardık, herhangi bir icraatta bulunmadık. Belki de işin ciddiyetinde değildik, küfür cephesinin bu küstahlığı, bu pervasızlığı yapacağını tahmin etmiyorduk. O yüzden sözlerimizi eyleme dönüştürmenin zamanının geldiğini düşünmüyorduk.

Ancak bugün sözleri eyleme dönüştürmenin zamanıdır. Durmanın, beklemenin, olabileceklere göre pozisyon almanın günü değil bugün, bugün harekete geçmenin, adımlar atmanın, inisiyatif almanın günüdür. Bugün küfür cephesinin bize yönelik ilan etmiş olduğu savaşta yerimizi almanın günüdür. Bugün mahzun Kudüs'ün yalnız ve sahipsiz olmadığını tüm şer güçlere göstermenin günüdür.

Bugün Kudüs davasına bütün güç ve imkânlarımızla sahip çıkmanın günüdür. Bugün bir bütün olarak yani ümmet olarak meydanlara inmenin, izzetli bir biçimde ve onurlu bir şekilde Kudüs'ü savunmanın günüdür. Bugün ayrışmanın, ayrı durmanın, ihtilafları konuşmanın günü değil, bugün safları sıklaştırmanın, birlik olmanın, 1,7 milyar Müslüman olarak gücümüzü göstermenin günüdür.

Halkları Müslüman olan devletler açısından da bugün israil ve hamisi ABD ile olan bütün diplomatik ve ticari ilişkileri kesmenin günüdür. Siyasi ve hatta gerekirse askeri seçenekler dâhil her türlü tedbiri gündeme almanın ve ümmetin kalbine saplanmış paslı bir mızrak mesabesindeki ABD ve israil'e hak ettikleri cevabı vermenin ve muhtelif yaptırımlarda bulunmanın günüdür.

Ey İslam'ın izzetli evlatları, ey Kudüs fatihi Selahaddin olmaya namzet ümmetin civanmert kahramanları! Ya bugün bize dayatılan zilleti kabul etmeyip sesimizi çıkaracağız ya da onurumuz, namusumuz, ilk kıblemiz dediğimiz Mescid-i Aksa'mızı kaybedeceğiz. Eğer bugün susarsak, eğer bugün sessiz kalırsak, eğer bugün küfrün almış olduğu kararları sineye çekersek yarın Filistin davası için söyleyecek sözlerimizin hiçbir kıymeti kalmayacak.

O yüzden tekraren ifade ediyoruz: Susmayın, sessiz kalmayın, silkinin, uyanın, emperyalist tahakkümü kabul etmeyin. Meydanlara inin, İslam'ın şiarı Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e sahip çıkın. Ülke idarecilerinize baskı yapın, söz konusu şer hamlenin başını çeken ABD başta olmak üzere israil'le olan bütün ilişkilerin kesilmesi ve bu şer çetelerin terör listesine alınması gerektiğini belirtin.

Ey ümmetin korkusuz neferleri! Filistin sizi bekliyor, Kudüs sizi bekliyor, siyonist postallarla kirletilen boynu bükük Mescid-i Aksa yolunuzu gözlüyor. Birer Selahaddin olun, bedel ödemekten çekinmeden Kudüs'ü fethetmek için kararlı adımlarla yola koyulun. Ve acılarla kıvranan ümmetin yüreğine su serpmek için Hz. Ömer gibi, Selahaddin-i Eyyubi gibi Kudüs'ü fethedin.