Bireysel emeklilik sisteminin ne olduğu, ne olmadığı hususunda daha önce yazmıştım. Ancak mubahlığı hususunda bir şey belirtmemiştim. Bu konuda çok soru gelmesi sebebiyle izahat yapma ihtiyacı hissettim.

Devlet, çalışanın ücretinden zorunlu kesinti yapıyorsa ve bu konuda tercih hakkı bırakılmamışsa zaten yapacak bir şey yok. Biriken bu para sonradan ödendiğinde üzerine faiz gelmişse bu faiz kişiye helal değildir. Ancak bankaya da bu parayı bırakmak doğru değildir. Bu para alınıp tasadduk edilir. Anapara kişinin doğal hakkıdır.

Devlet kişiden, kişinin izin ve isteği doğrultusunda bir para kesip biriktiriyorsa, o zaman bakılır. Üzerine faiz geliyorsa zaten tamamen haramdır. Üzerine faiz gelmiyorsa, devlet faiz değil de destek şeklinde para veriyorsa bunda bir sakınca yoktur. Hayvancılık yapan veya ziraat işi yapan kişilere verilen karşılıksız devlet desteği gibi. Ancak kesilen paranın nerede biriktirildiği ve nerede kullanıldığı da önemlidir.

Para faiz ile çalışan bir bankada biriktiriliyorsa velev ki üzerine faiz gelmiyorsa bile caiz değildir. Çünkü kişinin faiz almasa bile, parasını faiz bankasına yatırması o paranın faizde kullanılması demektir. Bu da kesinlikle caiz değildir. Hatta kişinin işyerini faiz bankasına kiraya vermesi de caiz değildir. Bu mesele sedd-i zerai çerçevesinde şarap fabrikasına direk üzümün satılması gibidir. Bu işlem haramdır.

Seddi zerai harama giden yolların tıkanmasıdır. Faiz bankasına iş yerini kiraya vermek, parasını vadesiz bile olsa faizli bankaya yatırmak, içki fabrikasına üzüm satmak seddi zerai çerçevesinde haramdır.

Bireysel emeklilik tamamen kişinin isteği doğrultusunda yapılan bir işlemdir. Kişi istemezse iki ay sonra kesilen para kendisine geri ödenir. Bu yüzden doğru olan böyle bir işleme girmemektir.

Konut kredisinde de durum bundan farklı değildir. Faizli bankalardan şiddetle sakınmalıyız.

Burada şöyle bir soru sorabilirsiniz. Yastık altında biriken paramızı nerede saklayacağız diye. Finans bankalarının tercih edilmesinde bir sakınca görmüyorum. Finans bankaları da faizli bankalar gibidir fikrine kesinlikle katılmıyorum. Çünkü birisi alenen faiz ile işlem yaptığını belirtirken, diğeri ben kar zarar ortaklığı ile çalışıyorum diyor. Ancak parasını yatıran veya işlem yapan her müşteri işleminin İslam dairesinde yapılıp yapılmadığını soruşturma hakkına sahiptir.

Alternatif üretmek zorundayız. Faizli bankalarla işlem yapılmayacak ise, işlem yapılacak, para yatırılacak bir yer olmalıdır. Bu da finans bankaları olabilir. Ancak müşterilerin duyarlılığı bu kuruluşları doğru işlem yapmaya çekecektir, çekmelidir.

Bir dönem israil malları boykot ediliyordu. Temizlik malzemelerine bakıldığında neredeyse tüm markaların israil malı olduğunu görürdünüz. israil malı olmayan bir iki marka da kaliteden yoksundu.

Müslümanlar piyasada alternatif bulabilmelidir. Allah zinayı haram kılmış ancak evliliği helal kılmıştır. Alışverişi helal faizi haram kılmıştır. Bir şeye set çekiliyorsa helal dairesinde alternatifi olmalıdır. Peygamberimiz Medine'ye geldiğinde Yahudi çarşısına alternatif Medine çarşısı kurmuştur. Müslümanlar helal dairesinde bu çarşıda dilediklerini burada bulabiliyordu.

Allah bizlere hakkı bilip hak yolda yürümeyi, batılı batıl bilip batıldan yüz çevirmeyi nasip etsin. Âmin.