Amerika adına çok küçük düşürücü bir iştir
Başbakan Binali Yıldırım, "Amerika gibi bir ülkenin terör örgütleriyle iş tutması çok küçük düşürücü bir iştir." dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Ortak Ödeme Platformu İmza Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Amerika gibi bir ülkenin terör örgütleriyle iş tutması, bölgede planladığı çalışmaları terör örgütüyle yapması hakikaten Amerika adına çok küçük düşürücü bir iştir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin durup dururken bu operasyonu başlatmadığına dikkati çeken Yıldırım şöyle devam etti: "Güney hudutlarımızda oluşturulmaya çalışılan bir şer kuşağını, terör oluşumunu, sözde devlet oluşumunu yok etmek için bu operasyonu yapıyoruz. Onun için de dünya da, Türkiye'nin meşru müdafaa hakkını teslim etmektedir. Üzücü olan 'müttefik' dediğimiz, NATO'da, bölgede yıllarca beraber çalıştığımız bir ülke, artık terör örgütlerine sarılmış vaziyette. Çok acı ve vahim bir durumdur. Amerika gibi bir ülkenin terör örgütleriyle iş tutması, bölgede planladığı çalışmaları terör örgütüyle yapması hakikaten Amerika adına çok küçük düşürücü bir iştir. Bizim bakımımızdan da böyle bir ülkenin yıllarca Türkiye ile birlikte çalışmış, NATO'da birlikte olduğumuz bir ülkenin NATO sınırlarını korumak gerekirken, NATO sınırlarını hedef alan silahlı oluşumlara örtülü, açık destek vermesi hakikaten akla ziyan bir iştir. Asla kabul edilemez."
"Operasyon, planlandığı gibi gidiyor"
Türkiye'nin güney hudutları boyunca, ister Fırat'ın doğusu ister batısı olsun, hiçbir "terör" oluşumuna izin vermeyeceklerini dile getiren Yıldırım, "Ülkemizin, milletimizin geleceğine, huzuruna, insanımızın can ve mal güvenliğine, bölgenin yeni kaoslara, sorunlara itilmesine asla rıza göstermeyiz." yorumunu yaptı.
Operasyonun altıncı günü olduğunu anımsatan Yıldırım şunları kaydetti: "Orada yaşayan masum Arapları, Kürt kardeşlerimizi, Türkmenleri canından bezdiren terör örgütünün 300'den fazla elemanı etkisiz hale getirilmiştir. Operasyon, planlandığı gibi gidiyor. Burada DEAŞ ve PKK ile mücadele ediyoruz. Adlarını ister YPG ister PYD koysunlar, biz onları biliriz. Hangi kılığa girerse girsinler, biz onları kırk yıldır biliriz. DEAŞ örgütüyle de en amansız mücadeleyi Türkiye yapıyor. Diğerleri lafını yapıyor. Amerika'nın DEAŞ ile nasıl mücadele yaptığını Rakka'dan, PYD'nin YPG'nin eskortunda DEAŞ'lıları silahları, mühimmatlarıyla nasıl yolcu ettiklerini bütün dünya gördü. Bu mu DEAŞ ile mücadele? Oradan çıksınlar da başka yere gitsinler."
"O camide toplanmış dua eden insanlardan ne istiyorsunuz"
Yıldırım, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını vurgulayarak Türkiye'nin bir yandan vatandaşının güvenliğini koruyup huzurunu sağlarken diğer yandan da topraklarına göz diken, vatandaşların güvenliğine kast eden "terör örgütleriyle" amansız mücadelesini sürdürdüğünü söyledi.
PYD/PKK'nin Kilis'e yönelik roketli saldırısına ilişkin Yıldırım, "Hemen arkasından gereken karşılık verildi. Bu alçakların bütün mevzileri yerle bir edildi. Biz dünyaya şunu anlatıyoruz. O camide toplanmış dua eden bu insanlardan ne istiyorsunuz alçaklar. Eğer, yüreğiniz yetiyorsa Mehmetçik'in önüne çıkın, onunla karşılaşın. Yapamazlar. Bunların işi gücü alçaklık. Nerede savunmasız bir insan varsa nerede sivil bir insan varsa ona zulmederler, onun hayatına kast ederler." değerlendirmesinde bulundu.
"Daha çok üreteceğiz, daha çok iş yapacağız"
Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye Ortak Ödeme Platformu İmza Töreni'nde yaptığı konuşmada, bu platformun harcama anlamına geldiğini de söyledi.
Harcayacaklarını ama kazanmayı da ihmal etmeyeceklerini belirten Yıldırım, "Harcarsın biter, ondan sonra kara kara düşünürsün. Daha çok üreteceğiz, daha çok iş yapacağız, daha çok insanımıza iş bulacağız, ülkemizi kalkındıracağız, milletimizin refahını artıracağız. Ondan sonra da gerekli olan yerlere harcayacağız. İsrafta bulunmayacağız." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, 6 güzide kuruluşun bir araya gelerek vatandaşın işini kolaylaştırmak için bir teknolojik araç geliştirdiklerini, bu platformda, 177 yıllık şanlı bir geçmişi olan PTT, 160-170 yıllık geçmişi olan Türk Telekom ile Turkcell, Denizbank, Vakıf Katılım Bankası ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin BELBİM şirketinin olduğunu belirtti.
Bu şirketlerin güçlerini birleştirerek böyle bir hizmeti millete vermek için bir araya geldiklerini anlatan Yıldırım, geçen yıl ekonomik kriz söylentileri ortaya çıktığında kamu ve özel bankaların bir araya gelip küçük orta işletmelere nefes aldıracak imkânları sağladıklarını anımsattı.
Hazırlanan platformun para transferi ve ödeme imkanlarını daha da kolaylaştırdığını, entegrasyon projesi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Türkiye'nin neresinde olursanız olun. Belediye otobüsüne bineceksiniz üzerinizde bilet olmaz, onların ulaşım kartı olmayabilir. Cebinizdeki Türkiye Kart ile ödemenizi yapacaksınız. Cüzdanda, o kart bu kart derken 10 tane kart taşımak zorunda kalmayacaksınız. Tek kart ile her yere her ödeme şeklinde bu iş özetlenebilir. Böylece zaman israfına yol açan kayıplar önlenecek, bir de tabii ekonomide kayıt sistemi daha da güçlenecek." diye konuştu.
Yıldırım, esasında bu işin teknolojisinin 20 yıldan beri olduğunu, kredi kartının 90'lı yıllardan itibaren kullanıldığını dile getirdi.
Başbakan Yıldırım, elektronik ortamdan ödeme ve hizmet için, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde, kendisinin de İDO Genel Müdürü'yken BELBİM şirketine görev verildiğini hatırlattı.
Ödeme işini jetondan çıkarıp otomatik hale getirmek için "AKBİL" diye bir sistem kurduklarını anımsatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üzerinden 23 yıl geçmişti. Biz buna yönelik ilk uygulamayı İDO'da başlatmıştık. O günden bugüne birçok alanda yerli, milli, bilgi iletişim teknolojilerini kullanarak birçok iş yapabiliyoruz. Vatandaşımız işini yapmak için devlet dairesine geliyordu. Saatlerce kuyrukta bekliyor, parasıyla rezil oluyordu. Şimdi gelmeden, gitmeden cep telefonu ve kredi kartı ile ödeme yapıyor. Bu alanda bir hayli mesafe kat ettik. Vatandaşın hayatı kolaylaştı. Gelişmenin, teknolojinin, yeniliğinin sonu yok, hayat durmuyor, devam ediyor. Şimdi başka şeyler var. Sanal gerçeklikten, robotik gelişmelerden bahsediyoruz. Daha da ötesi artık insanların değil eşyaların birbiri ile iletişiminden bahsediyoruz."
"Sayısallaşmada, dijitalleşmede alacak çok yolumuz var"
Bilişim yollarını daha da genişletmek, burada verilecek hizmetleri daha hızlı daha kolay şekilde yapma ihtiyacının olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şunları kaydetti:
"Şu anda nüfusumuzun yüzde 40'ından fazlası banka hesabı kullanmıyor. Bu ne demektir? Sayısallaşmada, dijitalleşmede alacak çok yolumuz vardır. Perakende harcamaların yüzde 60'ı da hala nakit, cepteki para ile yapılıyor. İşte bu ortak platform, vatandaşa alın teri, emeği olan parasını güvenle kullanma imkânı getiriyor. Banka hesabı olmayan vatandaşlarımız da bu kartla iş yapar, ödemelerini yapar hale gelecek. İstediği zaman vatandaş sistem içindeki parasını en yakın noktadan çekebilecek. Para çekme imkânı da var. Banka hesabı olmayanlar cep telefonlarından para yatırabilecekler. Burada özellikle bir konu var. Bu bir kredi kartı değil, bana verilen bilgiye göre. Bunda, gidip borç para alma imkânı yok. Vatandaşlarımız kendi imkânlarıyla işlemlerini yapabilecek ve bu sayede gerek kart gerek cep telefonu kullanarak transferler, ödemeler gerçekleştirilecek.
İstanbul, Diyarbakır, Konya, Kars nerede olursanız olun. 'Bilet alın, Kars'ın ulaşım kartını alın.' Bunları aramak zorunda kalmayacak. Böylece Kars Kart meselesi de ortadan kalkıyor. Gurbetteki kızınıza, oğlunuza, akrabanıza tek bir işlemle havale yapacaksınız. Güvenlik ve maliyet çok önemli. Bu işleri en ucuz şekilde, komisyon olmadan yapacaksınız. Sayısal ortamda işlem yapılınca ekonomi de daha fazla kayıt altına girecek. Çok büyük faydaları var."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.