"Anne ve babalar Yusufî çocuklarına hasret göçtüler"
Anne ve babaların, 28 Şubat darbesi ve FETÖ kumpası nedeniyle cezaevinde olan evlatlarına hasret bu dünyadan göçtüklerini söyleyen HÜDA PAR Van İl Başkanı Rasim Sayğın, yeniden yargılamalarla mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini söyledi.
Geçtiğimiz gün vefat eden mahkum Zülküf Yüce'nin annesi Zülfüye Yüce'yle tekrar gündeme gelen 28 Şubat darbesi ve FETÖ kumpası nedeniyle cezaevinde olan bazı mahkûmların mağduriyetine ilişkin açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Van İl Başkanı Avukat Rasim Sayğın, yeniden yargılamalarla mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini söyledi.
28 Şubat mağdurları olarak adlandırdıkları ve özellikle 1997'den itibaren 2000'li yılarda yoğunlaşan, operasyonlarla binlerce kişinin gözaltına alındığını belirten Sayğın, bu operasyonları yapan hâkim, savcı ve polisin birçoğunun FETÖ üyesi olduğunun sonradan ortaya çıktığını hatırlattı.
Tüm bunların ortaya çıkmasına rağmen mağduriyetlerin sürdüğüne dikkat çeken Sayğın, "Sırf İslami mücadelelerinden, İslami çalışmalarından dolayı, haksız ithamlarla, iftiralarla, müebbet hapis cezasına çaptırılmış durumda olan Yusufiler var. Bizler başından beri söz konusu cezaların haksız olduğunu, bunların yeniden yargılanmaya muhtaç dosyalar ve kararlar olduğunu belirttik. Bu noktada da birçok defa girişimimiz oldu. Aileler aracılığıyla kurulan platformlarda bunların takipçisi olduk." dedi.
Mağduriyetlerin Ankara, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı düzeyinde gündem haline geldiğini ve nihayetinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ne yazık ki 5 yıl, 10 yıl, 15 yıl hapishanelerde çürüyen vatandaşlarımız var. Bunlar oldu. Şimdi bunların düzeltilme fırsatını yakaladık." sözüyle mağduriyetlere değindiğini hatırlatan Sayğın, tüm bunlara rağmen bu konuda bir adım atılmadığına dikkat çekti.
"Durumları yeniden değerlendirildiğinde kardeşlerimizin tamamı dosyalardan beraat edileceklerdir"
Ailelerin, cezaevindeki evlatları için af talebinde bulunmadığını vurgulan Sayğın, "Ailelerin talebi, 'bizler yeniden bir yargılama istiyoruz' şeklindedir. Bu zor bir iş değildir. Nihayetinde yapılacak şey dosyanın yeniden adil hâkimlerce incelenmesi ve durumlarının yeniden değerlendirilmesidir. Biz de inanıyoruz ki durumları yeniden değerlendirildiğinde bu kardeşlerimizin tamamı dosyalardan beraat edileceklerdir. Ancak bu adım atılmıyor, bu adım atılmadığı için de gecikmeler oldukça peyder pey ciddi mağduriyetlere, haksızlıklara, zulümlere şahit oluyoruz." ifadelerini kullandı.
"Mağduriyetler, eziyetler anlatılabilecek bir seviyede değildir"
Geçtiğimiz gün vefat eden mahkum Zülküf Yüce'nin annesi Zülfüye Yüce'yi hatırlatan Sayğın, "Bu annemiz 18 yıldır oğlunu bekliyordu ve gözü yollarda hayatını kaybetti. Yine aynı durumda geçmiş yıllarda bulunan birçok yusufi annemiz, babamız vardı. Onlarda aynı şekilde çocuklarına hasret göçtüler bu diyardan ve halen ceza evlerinde ağır hastalıklarla mücadele eden Yusufiler var. Yani bunların mağduriyetleri, çekmiş oldukları eziyetler, hakikaten anlatılabilecek bir seviyede değildir. Dile kolay 18, 20 yılın üzerinde hapis yatan ve adalet bekleyen insanlar var. Bunlar Türkiye’nin bilmiş olduğu vakalardır. Siyasetin, yazarçizerlerin vakıf, bilmiş olduğu vakalardır. Bu noktada artık yetkililer konumunda olan insanların, 'haberimiz yoktu, bilmiyoruz!' deme lüksleri yoktur. Bildikleri halde bu zulme göz yummak hakikaten ağır bir yükümlülüktür. Bunun hesabını da Allah'a verilmesi ağır olacaktır. Bu vesile ile bu mağduriyetlerin giderilmesi, daha fazla mağduriyetlerin çıkmaması adına bu noktada adım atılmasını bizler kamuoyundan ve yetkililerden talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.