Arakan'da 3 günde 3 bin Müslüman katledildi
Avrupa Rohingya Konseyi Sözcüsü Dr. Anita Schug, Myanmar'ın Arakan eyaletinde son 3 günde Müslümanlara yönelik gerçekleşen saldırılarda 2 ila 3 bin arası Müslüman'ın katledildiğini açıkladı.
Son günlerde Myanmar'ın Arakan (Rohingya) eyaletinde yaşanan Budist vahşetine ilişkin açıklama yapan Avrupa Rohingya Konseyi (ERC) Sözcüsü Dr. Anita Schug, son 3 gün içerisinde ordu mensupları ile Budist çetelerin düzenlediği saldırılarda 2 ila 3 bin arası Müslüman'ın vahşice katledildiğini söyledi.
Arakan eyaletinin Maungdaw bölgesinde Myanmar askerleri ve Budist çetelerin gerçekleştirdikleri katliamlar devam ediyor.
Avrupa Rohingya Konseyi (ERC) Sözcüsü Dr. Anita Schug'un yaptığı açıklama ise Arakan'da yaşanan vahşetin geldiği boyuta işaret ediyor.
Rohingya’da (Arakan) 2012’de başlayan saldırlar sonrası binlerce Müslüman; kadın, çocuk, yaşlı denmeden yakılarak, linç edilerek, ağaçlara, evlerinin tavanlarına asılarak katledilmiş; camiler, medreseler, okullar, evler ve ekili araziler ateşe verilmişti.
Yaşanan vahşet nedeniyle yaklaşık 140 bin Müslüman yerini yurdunu terk ederek Bangladeş'e geçmek zorunda kalmıştı. Bugüne kadar Müslümanlara yönelik saldırılar nedeniyle ara ara göçlerde devam etti.
Son günlerde yaşanan saldırlar sonrası 3 bine yakın Müslümanın vahşice katledildiği haberleri bölgeden gelirken, saldırıların devam ettiği, bu nedenle ölü sayısının artabileceği bildirildi.
Saldırılar dolayısıyla uluslararası insan hakları kuruluşları katliamların durması, insanlık dramın daha vahim boyutlara yükselmemesi için dünya kamuoyuna çağrıda bulunarak, Myanmar yönetiminin cinayetlerinin engellenmesini istediler.
Öte yandan Myanmar Hükümeti ve Budist çetelerinin akıl almaz barbarlıklarından kaçıp Bangladeş’e sığınmaya çalışan Arakanlı Müslümanlar geri iade ediliyor.
Bangladeş ordusu sınır güvenliğinden Ariful İslam adındaki rütbeli asker, AFP’ye verdiği bilgiye göre, Bangladeş ile Myanmar sınırını oluşturan Naf Nehri'nden sadece Pazar (27 Ağustos 2017) günü kendi topraklarına geçen 20 kadar Arakanlı Müslümanı geri gönderdiklerini söyledi. Komutanın verdiği bilgiye göre, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanların köylerine yönelik başlattığı havan topu saldırılarından sonra cumartesi günü de sınıra gelip Bangladeş’e geçmeye çalışan 70 kadar Müslüman geri gönderildi.
İsminin açıklanmasını istemeyen başka bir sınır muhafaza askeri ise sınırı geçmeye çalışan Arakanlı Müslümanların geri gönderilmemek için kendilerine yalvardıklarını söyledi.
Katliamların yeniden başlaması nedeniyle Arakanlı binlerce Müslüman Bangladeş’e geçmek için sınıra akın ederken, Bangladeş sınır polisi ise geçişlere izin vermiyor.
Fortify Right isimli kuruluşun Myanmar İnsan Hakları gözlemciliğini yapan Matthew Smith, durumun tamamen kabul edilemez olduğunu belirterek uluslararası topluluğu sınırın her iki tarafına insani yardım yapmaya çağırdı.
Myanmar ordusunun yürüttüğü saldırıların ayrım gözetmeksizin olduğunu söyleyen Smith, “Sürekli olarak ordunun sivillere saldırdığını, köy yaktığını, erkekleri, kadınları ve çocukları ayırmaksızın öldüklerine dair raporlar alıyoruz. Bu kaçan insanlar, hayatlarını kurtarmak için kaçıyorlar.” dedi.
Bangladeş hükümetinin en azından geçicide olsa sadece sırtındaki elbiseyle sınırı geçen sığınmacılara yönelik barınma ihtiyacını gidermesi gerektiği söyleyen Smith, ayrıca yardım kuruluşlarına da çağrıda bulunarak, yardım kuruluşlarının Rohingya’ya yardım konusunda "Myanmar hükümetinin yaptığı çok tehlikeli kara propagandaya" takılmamaları gerektiğini belirtti.
Smith ayrıca Suu Kyi’i “Bu krizden şaşırtıcı derecede sorumsuzca davranmakla” suçlayarak uluslararası toplumu yüksek sesle bu sorunu dillendirmeye çağırdı.
Sosyal medyada yayınlanan videolarda ise binlerce Arakanlı Müslümanın yaşadığı acı ve sahipsizlik kameralara yansıyor. Yağmur altında Bangladeş sınırındaki dereyi geçerken boğulmuş onlarca Müslümanın cesedi objektiflere yansırken, Arakanlıların yardım çığlıkları ve İslam dünyasına serzenişleri de görüntülerde yer alıyor.
Dünya kamuoyuna yansıyan yüzlerce fotoğrafın içerisinde küçük bir kız çocuğunun suda boğulmuş hali ise acı tabloyu tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.