Arakanlı Müslümanlar korkudan bayramı da yaşayamıyor
Arakan'da bakımsız kamplarda yaşayan Müslümanlar, bu bayramı da buruk geçirdi. Bir daha şiddet olayları başlamasın diye bazı Müslümanlar bayramını bile yaşayamıyor
Arakan'da iki sene önce patlak veren, Müslümanlara karşı şiddet olayları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan ve bakımsız kamplarda yaşayan Müslümanlar, bu Ramazan bayramını da buruk geçirdi.
Kamplarda hastalıklarla ve sağlık sorunlarıyla boğuşan Müslümanlar için eski bayramlar artık yaşanmıyor. Sittwe'nin dışında küçük, derme çatma bir kampta hayatını sürdüren ve bir motorsikletin çarpması üzerine yürümekte güçlük çeken Mabya Hadu, bu sene bayram sabahı yapılan geleneksel tatlı "sudki" pişirmeye bile gücünün yetmediğini söyledi. Sudki'yi son kez 2011'de yediğini anımsayan Hadu, "O zaman mutluydum, azıcık paramı da Ramazan bayramını kutlamaya harcardım" diye konuştu.
Şiddet olayları sırasında köyü yakılıp yıkılan yaşlı kadın, içinde bulunduğu koşulların, bayram günü için yeni giysiler satın almaya ve giymeye de olanak tanımadığını ifade ederek ve kendisine çarpan motorsikletin egzoz borusunun yaktığı, bacaklarındaki yaraları göstererek, "Geçen yıl da aynıydı" dedi.
Sivil toplum kuruluşlarının veya hükümetin dağıttığı bağışlara bağlı, parasız ve acı içinde bir yaşam sürdüren Hadu, tedavisi için bazı yiyecek karnelerini satmak zorunda kaldığını sözlerine ekledi.
Sittwe'deki kamplarda Hadu gibi diğer Müslümanlar da Ramazan bayramını kutlayamazken, Rohingyaların çilesinin gün geçtikçe daha da arttığı gözleniyor.
Hadu'nun yaşadığı kampın komite üyesi Abdül Selam, "Ramazan artık çok farklı. İnsanlar burada hastalıklar nedeniyle acı içinde" diye konuştu.
Selam, çok acil ihtiyaç duyulan tıbbi malzemeyi sağlayan yardım çalışanlarının, radikal Budistlerin saldırıları üzerine bölgeden çıkartıldığı mart ayından bu yana kampta 50 kadar kişinin, ishal ve sıtma dahil olmak üzere koşullara bağlı rahatsızlıklardan yaşamını yitirdiğini söyledi.
GELENEKLERİNİ DE YAŞATAMADILAR
Arakan'da Müslümanların büyük bölümü, şiddet olaylarından sonra Rohingyalarla dayanışma içinde olduklarını göstermek amacıyla ve kutlamaların daha fazla şiddete neden olabileceği endişesiyle Ramazan Bayramı'nı kutlamaktan çekinirken, vahim koşullardaki kamplarda gelenekleri yaşatma arzusu dikkati çekiyor.
İslam dünyasında Ramazan bayramını üç gün boyunca kutlayan ülkelerin aksine bir gün kutlama yapılan Myanmar'da kamplarda kalan kızlar ve erkekler, bayram sabahı yeni kıyaflerini giyerek, bayram namazından sonra komşu köylerdeki yakınlarını ziyaret etmek için yola koyuldu.
Aung Win adlı bir eylemci, "Ramazan bayramında mutluyuz, bu kutlama zamanı ama aslında kalplerimizde mutluluk yok. 2012'den sonra yerlerimizden olduk, evlerimiz yıkıldı" derken, kamplarda çok sayıda insanın güçsüzleştiğini, bazılarının kutlama yapacak parasının olmadığını söyledi. Gözyaşlarını tutmaya çalışan Aung Win, "Kutlayamayan insanlar için çok üzgünüm" dedi.
Köyü Pauktaw'dan şiddet nedeniyle kaçan 6 çocuk annesi Ma Muna da "Bugün yiyecek karnelerimiz var ama bu yeterli değil. Tatlı yapmak için un alacak param yok. Diğer annelerle birlikte burada öylece oturuyorum" diye konuştu.
Baw Du Bar köyünde de geleneksel kıyafetleri içindeki yüzlerce erkek, bayram namazını kılmak için köyün camisine akın etti. Namazdan sonra ilahiler okundu, çok sayıda kişi, caminin yanındaki mezarlıkta sevdiklerinin kabirlerini ziyaret etti.
Mezarlığın ortasında, 2012 yılında şiddet olaylarında hayatlarını kaybeden 14 kişinin gömüldüğü, küçük dikdörtgen toprak parçasının bambudan bir çitle çevrili olduğu görüldü.
Myanmar'ın Arakan eyaletinde patlak veren, sonrasında iç kesimlerine sıçrayan Müslümanlara yönelik şiddet olaylarında 140 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığı sanılıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.