Rümeysa ÜLSEN
Asıl amaç kadın hakları mı yoksa
Tarih boyunca dünya üzerinde toplumsal hareketler zuhur etmiştir. Bu toplumsal hareketlerin küreselleşmeyle birlikte büyük sosyal değişimlere yol açtığı söylenebilir. Toplumsal hareketlerin içinde bayanları en çok ilgilendiren şüphesiz 18. y.y. da kadın haklarını korumak amacıyla ortaya çıkan Feminizm'dir.
Feminizm hareketinin temelinde “Çalışma hakkı, aile içi şiddet, eşit madde, kadınlar için seçme ve seçilme hakkı, cinsel istismar ve cinsel şiddet, kürtaj hakkı” gibi mevzularda kadın haklarına sahip çıkma isteği yattığı iddia edilmektedir.
Şu ana kadar her şey gözümüze çok güzel görünüyor. Ama işin aslının İslam'ın değer verdiği kadını bir madde olarak sunmak olduğu görülünce manzara o kadar da güzel gelmiyor insanın gözüne. Kadın haklarını korumak için ortaya çıkan bu grubun aslında orta ve üst sınıflardaki beyaz kadınların haklarını korumak için ortaya çıkmış olduğu, yaptığı ötekileştirmeden dolayı insanın gözüne de pek samimi gelmiyor açıkçası.
Tarihimizi şöyle bir gözden geçirecek olursak gerek antik yunan gerek İslam öncesi cahiliye devrinde kadının bir meta olarak görüldüğü bir hakikattir. İslam'ın değer verdiği kadın profili karşısında batı aydınları! kendi statülerinde ki kadınlar için “feminizm” denen ideolojiyi oluşturmuşlardır.
Günümüzde kadına karşı uygulanan sömürü şekil olarak değişmiş ve aşırı özgürleştirilen! Kadının artık resmi yollarla meta haline gelmesini sağlamıştır. “Kadın yine erkeğin arabasına koşulan at durumunda kalmış ancak gözüne yeşil bir gözlük takılmış, ilerisini yeşil görüp ot zanneden kadın ota kavuşmak hayaliyle erkeğin arabasında koşulan at olmuştur”
Eşitlik, hak, özgürlük vaatleriyle kandırılan kadın kendi hassas fıtratını bir köşeye koyarak tüm alanlara girmiş, modern olma arzusuyla süslenip, püslenip yine erkeğin eğlencesi olmaya devam etmiştir. Bunları yaparken de aslında kendine asıl değeri veren dine karşı düşman olarak yetiştirilmiş, bir dinin kendisini ancak gerileteceği empoze edilmiştir.
Şüphesiz kadın kendi fıtratını herkesten iyi tanır. Huzur bulması için ne yapması gerektiğini hakkını sözde savunanlardan daha iyi bilir.
Bu ideolojilerin aslında bize ne sunduğunu Kuran' da geçen şu terimle özetleyebiliriz:
Teberrüc: kadının, doğuştan gelen (tabii) ve edinilen (sun'i) güzelliklerini uygun olmayan yerlerde kasıtlı olarak göstermesi; bunun için çaba sarf etmesi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.