Babası 15 yıldır cezaeevinde olan genç 'BABA HASRETİNDEN' kanser oldu
Mersin'de yaklaşık 4 ay önce ilik kanserine yakalandığı için kazandığı İlahiyat Fakültesi'ne gidemeyen Mehdi Yönden'nin annesi, oğlunun 15 yıldır cezaevinde yatan babasına üzüldüğü için bu hastalığa yakalandığını, ilik nakli konusunda devlet ve vatandaşla
MERSİN- Girdiği 2014 YGS sınavında Kayseri Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi bölümü kazanan ve yaklaşık 4 ay önce yakalandığı ilik kanseri nedeni ile okuluna gidemeyen 19 yaşında ki Mehdi Yönden, hastalığı konusunda kendisine yardımcı olunmasını istedi. Annesi Ayşenur Yönden ise, 30 kişi ile sınırlı tutulan ilik verme uygulamasının kaldırılarak, daha çok kişinin ilik vermesinin önünün açılmasını istedi.
Oğlunun hastalığı hakkında açıklamalarda bulunan anne Yönden, hastalık öncesini şu şekilde anlattı: “Mart ayında Mehdi sarılık hastalığına yakalandı. Sonra doktora götürdüm, doktor hepatit virüsü dedi. Dinlensin geçer dedi. Yaklaşık olarak 2 ay yatakta kaldı. Hastalık bayağı iyiye gitti. Kontrol amaçlı doktora götürdüğümde, sarılık hastalığının az kaldığını ve geçeceğini söyledi. Doktor daha sonra kan tahlillerini istedi. Kan tahlillerini yapınca değerleri çok düşük çıktı. Daha sonra doktor bizi hematolojiye sevk etti. Sonra Mersin Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne derken, bir iki ay kemiğinden ilik alındı. Baya bir araştırma yapıldı. Sonucunda da MDS diye bir tanı konuldu. MDS hastalığı da ilik hastalığıdır. İliğin çalışıyor fakat bozuk çalıştığı için vücut kan üretemiyor. Sürekli kendisine kırmızı ve beyaz kan verilmekte” diye belirtti.
İlik nakli şart
Tedavi yöntemi olarak doktorların kemoterapiyi önerdiklerini ifade eden anne Yönden, 4 aylık bir kemoterapi tedavisinin uygulanacağını belirterek, “ İki ay kemoterapi oldu. Şimdi iki aylık kemoterapi gerekmektedir. Bu tedavi süresi içersinde, kan değerleri çok düşüyor. Bağışıklık sistemi sıfır şuan. Bundan dolayı da enfeksiyona yakalanma riski çok yüksek. Sürekli dikkatli olmamız gerekmektedir. Bu 3 aydır sürekli hastanelerdeyiz. Kendisine sürekli kan verilmekte. Henüz bir netice alınamadı. İyileşmesi için bu hastalıkta da ilik naklinin şart olduğu söylendi doktor tarafından. Öncelikle kardeşlerinin ilikleri alındı. Bunların sonucu olumsuz çıkınca akrabalardan alındı. Kardeşleri ve bende yüzde 50 çıktı. Akrabalarımız da ise yüzde 70 çıktı. Bunun yeterli olmadığı belirtildi. Doktorlar bizi Kayseri’de bulunan Dünya İlik Bankası’na yönlendirdiler. Kayseri’ye gidip başvurduk. İlik vermek isteyenler gerekli yerlere gidip iliklerini verebilirler. Eğer ilikler birbirlerine uyarsa tekrar sağlığına kavuşacak. Doktor bu şekilde ifade etti.” dedi.
“İlik vermede 30 kişi sınırı kaldırılsın”
İlik vermenin 30 kişi ile sınırlı olduğunu ve bu gibi hastalıklar için bu sınırın çok az olduğunu vurgulayan anne Yönden, bu 30 kişinin ise 15’i akrabadan 15’inin ise yabancılardan olduğunu kaydetti.
Anne Yönden şöyle devam etti: “Bu sayının sınırsız olmasını istiyorum ve kim vermek isterse, bulunduğu şehirden herhangi bir işlem yapmadan orada ilik verebilirse ve bize bu konuda yardımcı olurlarsa sevinirim. Çünkü 30 kişiyi aşınca bizim artık başvuru hakkımız doluyor. Ve bu da çok az. 30 kişi ile olacak iş değil bu hastalık. İlik verildikten sonra süreç çok yavaş ilerliyor. Bir iliğin belirlenmesi için en az bir ay gerekmektedir. Bu süreç hızlandırılabilir. İlik verme sayısının daha da genişletilmesini istiyorum. Her geçen gün çocuğun sağlığı da tehlikeye giriyor. Tüm Müslüman kardeşlerimden bize bu konuda dua etmelerini istiyorum. Aynı zamanda duyarlı kardeşlerimizin ilik verme konusunda, doku verme konusunda yardımcı olmalarını istiyorum.” şeklinde konuştu.
“İslami davadan cezaevinde bulunan babasının hasretinden bu hale geldi”
Eşinin Camide sırf Kur’an Kerim dersi verdiği için 14-15 yıldır cezaevinde tutulduğunu ve çocuklarının ise babasızlık yüzünden psikolojilerinin sürekli bozuk olduğunu, hastalığa yakalanma nedeninin ise bu olabileceğini ifade eden anne Yönden, Ergenekon ve diğer tutukluları bırakan yetkililere seslenerek şunları dile getirdi: “Ben buradan Adalet Bakanlığı’na ve devlet yetkililerine seslenmek istiyorum. Ergenekoncular ve onlar gibi cezaevinde bulunan diğerleri hepsitek tek dışarı bırakıldı. Ve en ağır suçlarla yargılandıkları halde. Hatta Ergenekon’dan cezaevinde bulunan birinin çocuğunun psikolojisinin bozulması günlerce haber olmuştu. Burada benim çocuğum günden güne erimekte. 14-15 yıldır eşim suçsuz yere cezaevinde yattı. Çocuğum üniversiteyi kazanmasına rağmen hastalığından dolayı şuan gidemiyor. Bu hastalık nedeni ile çocuğumun moralinin çok yüksek olması gerekir. Eşim cezaevinde olduğundan dolayı çocukları derinden sarsıyor. Babalarının en zor zamanlarında yanlarında olmadığı için. Bu Ergenekonculara ve diğerlerine tanınan haklar mütedeyyin insanlara da tanınsın. Hiç olmazsa bu zor zamanda eşimin çocuklarının yanında olmasını istiyorum.”
“Babamızı yanımızda görmek istiyoruz”
Özlem Ajans sanatçılarından Muhammed Nur Yönden ise, Müslümanların abisine dua etmesini istedi.
Muhammed Nur şunları söyledi: “Annemizin dediği gibi, tüm Müslüman kardeşlerimizden dua bekliyoruz ve ilik konusunda da yardımcı olmalarını talep ediyoruz. Ayrıca buradan Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Balyozculara, Ergenekonculara tanıdıkları hakları biraz İslami kesime de tanısınlar. Bu süre içerisinde babamızı aramızda görmek istiyoruz. Sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz çünkü. Yani en azından bize bu hakkı tanısınlar”
“Babamın cezaevinde bulunması psikolojimizi çok bozdu”
Ablası Şüheda Yönden de, “Kardeşimin bu halde olması ve babamın da yıllardır cezaevinde bulunması, bizim psikolojimizi çok kötü etkiledi. Bu zor zamanlarda babamızı da aramızda görmek istiyoruz. Türkiye’de darbe ile yargılananlara tanınan haklar, sırf camide Kur’an dersi verdiği için tutuklanarak cezaevine konulan ve 15 yıldır hala cezaevinde bulunan babam için de verilsin. Bizler babamızı dışarıda hiç göremedik. Sürekli babamızın özlemini yaşamaktayız. Bizler de evladız. Müslümanların kardeşime hastalığından dolayı dua etmesini ve ilik verme noktasında yardımlarını bekliyoruz.” diye söyledi.
Yakalandığı ilik kanseri nedeni ile öğrenim hayatına ara vermek zorunda kalan ve çok istediği İlahiyat Fakültesi’ni okumayan Mehdi Yönden ise, hastalığı nedeni ile konuşamadı. (Osman Öksüz- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.