Bağımsız aday Şahin Solhan'da halka hitap etti video
HÜDA PAR’ın desteklediği Bingöl bağımsız milletvekili adayı Sait Şahin, Solhan ilçesinde düzenlenen Açık Hava Toplantısında halka hitap etti.
Bingöl bağımsız milletvekili adayı Sait Şahin Solhan'da açık hava toplantısı düzenledi. Burada konuşan Şahin, Bingöl’ün çevre illere göre kalkınmada geride kaldığını belirterek, kendi siyasi gündemleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Bingöl için, Solhan için söyleyecek sözümüz var!
7 Haziran Genel Seçimlerinin özelde Solhan’a ve Bingöl’e, genelde ise bütün Türkiye’ye hayırlara vesile olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Şahin, Mecliste söyleyecek sözleri olduğunu belirterek, “İslam adına söyleyecek sözümüz var, adalet adına söyleyecek sözümüz var, barış adına söyleyecek sözümüz var. Bingöl için söyleyecek sözümüz var, Solhan için söyleyecek sözümüz var. Buralardan bağırıyoruz, Ankara sağırlaşıyor; sizi dinlemiyor, bizi duymuyor. O yüzden diyoruz ki ‘mecliste söylenen söz güçlüdür’. Ankara’ya gidip kulaklarının içinde bağıracağız. Sizin sesinizi Ankara’da mecliste onların kulağının içine bağırarak duyuracağız. Ankara’ya gidip sizin sesiniz olacağız ve Ankara’da mecliste sizin adınıza söz söyleyeceğiz." dedi.
"Listeler belirlenirken sizin hassasiyetleriniz göz önünde bulundurulmadı"
AK Partinin aday seçiminde Bingöl’ün hassasiyetlerini göz önünde bulundurmadığını vurgulayan Şahin, hükümete; “Siz, adaylarınızla, hizmetinizle, idarenizle Bingöl’ü ne kadar göz önünde bulunduruyorsunuz’ diye hesabını soracağız.” diyeceklerini söyledi.
Şahin, “ Sözün gücü de haktan sonra halktadır. Sandık başına gideceksiniz inşallah gücünüzü bu defa kendi adınıza, Solhan’ın adına, Bingöl’ün adına kullanacaksınız. Ankara’dan listeler belirlenirken sizin hassasiyetleriniz göz önünde bulundurulmadı.” ifadelerine yer verdi.
“Bu halk Müslüman ama mecliste İslam’ın sesi yok"
Meclis’te Müslümanların hassasiyetlerini bulunduran milletvekillerinin olmasının gerekliliğine vurgu yapan Şahin, Özgecan için okunan Fatiha Suresinin kayıtlara X olarak geçmesini ise sert bir dille kınayarak, ülkede İslami hassasiyetin her geçen gün zayıfladığına vurgu yaptı.
Şahin, “2014 yılında zinayı serbest bırakan yasa bu hükümet tarafından onaylandı. O günden bu yana zina serbest bırakılırken, toplumda fuhuş aldı başını gitti. Dini nikâh yasaklanırken ve bunu yapan imam cezalandırılırken gayri meşru birliktelikler ve zina toplumda serbest hale getirildi. " ifadelerini kullandı.
"Her alanda Adalet için mücadele edeceğiz"
Meclise gitmeleri durumunda ehemmiyet verecekleri ve üzerinde en çok duracakların meselelerden birinin de Adalet kavramı olacağını söyleyen Şahin, adaletin devletin her kurumunda esas alınması gereken bir husus olduğunu ve her kes içinde eşit uygulanması gerektiğine vurgu yaptı.
Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Balyoz tanıkları serbest, Ergenekoncular tahliye oldu, Jitem tahliye oldu, 28 Şubat tahliye oldu. Darbecilerin hepsi tahliye oldu ama bir tek darbe mağdurları kaldı.”
Kendi seçim bölgesi Bingöl’ün hizmetlerde mahrum kaldığını ve birçok alanda Bingöl’ün hizmette hep geri plana itildiğini belirten Şahin, “Bingöl’ün çevre illerle bağlantısını sağlayan bütün yolları eziyete dönüşmüş durumda. Solhan’ın yollarını görüyoruz. Adeta köstebek yuvasına dönüşmüş. Köylerin yolları perişan. Bırakın köy yolları diğer ilçelerin yoları bile köy yollarına dönüşmüş.” şeklinde konuştu.
"Bingöl her alanda geri bırakıldı"
Sorunun her alanda alenen baş gösterdiğini ve Bingöl’ün her alanda geri kaldığını belirten Şahin, Bingöl Devlet Hastanesinin 5 yıldır bitirilemediğini söyledi.
Bingöl’ün çevresinde bulunan iller ile yarışamayacak derecede hizmetten mahrum bırakılmasının anlaşılır bir tavır olmadığını belirten Şahin, Muş, Elazığ ve diğer illerden örnekler vererek bu çifte standardın bariz olarak göz önünde olduğunu söyleyerek, “Bu durum Bingöl için zulümdür.” dedi.
"Bingöl'ü hiçe sayanlara sandıkta cevap vermek lazım"
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Bingöl ve Elazığ mitinglerini de değerlendiren Şahin, Başbakan’ın Bingöl’den 3 vekil istemesine karşın hiçbir vaatte dahi bulunmadığını ancak Elazığ’da yaptığı mitingde 5 projeyi vaat ettiğini belirterek, “Bu ne demek biliyor musunuz? Önümüzdeki dönemde Bingöl’e yatırım yok demek. Bu durum bizim aklımızla oynamaktır. Ağlamayan bebeğe mama vermezler demişler. Tunceli sandıkta ağlıyor, tepki gösteriyor Tunceli’ye hizmet gidiyor. Köylere kadar bulaşık makinesi, çamaşır makinesi dağıtıyorlar ama Bingöl ağlamıyor. Zazalarda artık ağlamalı, mülayimliği bir tarafa bırakıp hizmet görmek istiyorsa, hizmet almak istiyorsa sandığa gitmeli, sandıkta ağlamalı, hakkımızı aramayı bilmeliyiz. Hakkımızı aramasak kimse bize hak vermez. Bunun için diyoruz ki biz inşallah mecliste Bingöl’ün, Solhan’ın sesi olacağız." ifadelerini kullandı.
"Bağımsız adaya teveccüh bunların paçalarını tutuşturmuş"
HÜDA PAR’ın desteklediği Bağımsız Milletvekili adaylarına gösterilen teveccühün hükümeti endişelendirdiğini belirten Şahin, AK Parti adına bölgeye gelerek çalışma Yapan Bülent Arınç’ın ‘Bağımsız aday kazansa da ne yapacak, gidecek mecliste bir kenarda oturacak’ demesini, ‘Korkuyorlar, paçaları tutuşmuş. Bu defa halka gidip kaybettiklerini kazanmak için bin bir türlü yalanlar uyduruyorlar.’ sözüyle eleştirdi.
Şahin, “Değerli, kardeşler çok net söyleyeyim: Bingöl’e hizmet etmeyen, iş üretmeyen, icraatı olmayan, konuşamayan 3 tane Ak Partili Bingöl’ün milletvekili olacağına konuşan, hakkınızı savunan ve işinize sahip çıkan bir bağımsız milletvekiliniz olsun daha iyidir.” dedi.
"Yılanın ısırmasından kaçıp ejderhanın ağzına girmememiz lazım"
Bölgenin çok önemli bir dönemden geçtiğini ve Kürdistan coğrafyasının yaşanan bazı olaylar ile kaderinin tayin edilmeye çalışıldığında vurgu yapan Şahin sözlerini şöyle bitirdi:
“Bu coğrafyanın kaderi tayin ediliyor. Bu bölgede bu halkın geleceği tayin ediliyor. Bu halkın geleceği tayin edilirken Çözüm Süreci adı altında HDP’yi tek temsilci olarak alıyorlar. HDP’yi Kürtlerin, Zazaların temsilcisi olarak alıyorlar. HDP, imanlı Kürtlerin, imanlı Zazaların temsilcisi midir? Ama Ankara’da muhatap alınanlar onlardır. Değerli kardeşlerim! Bizim İslam adına, kardeşlik adına güçlü bir söz söylememiz için, size sahip çıkmamız için mecliste olmamız lazım. Bu coğrafyanın geleceği tayin edildiğin de mecliste olmamız lazım. Çünkü mecliste olan muhatap alınıyor. Biz huzurdan yanayız, sükûnetten yanayız, barıştan yanayız. Biz özgür irade ile siyasi seçimlerden yanayız. Yani kimsenin sizleri baskı altında tutmaya hakkı yoktur. Silah kullanmaya hakkı yoktur, tehdit etmeye hakkı yoktur. Bu bir fırsattır ve burada da iki tercihe mahkûm olmamamız lazım. Yılanın ısırmasından kaçıp ejderhanın ağzına girmememiz lazım.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.