Bakan Kurum kentsel dönüşümün yeni dönemini açıkladı
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Kentsel Dönüşümde Yeni Dönem Tanıtım Toplantısı"nda Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi'ni açıkladı.
Kentsel dönüşümün ülkenin terör kadar önemli bir konu olduğunu belirten Kurum, bu konuda bugüne kadar çok büyük projelerin hayata geçirildiğini ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile projelerin daha hızlı gerçekleştireceğini ifade etti.
2013 yılında çıkan yasa çerçevesinde sahada yaptıkları incelemelerde, gördükleri hataların bugün artık yapılmaması gerektiği düşüncesiyle yeni bir düzenlemeye gittiklerini anlatan Kurum, kentsel dönüşümde, yol haritası ve strateji belgesi hazırladıklarını da belirtti.
Sadece eski ve kaçak evlerin, afet riski taşıyan binaları yenilemenin değil, bunların yanında konfora ve sağlamlığa sahip yapıları üretmenin, şehirleri inşa etmenin önemine vurgu yapan Kurum, "Bu anlamda Türkiye'yi güvensiz ve kaçak yapılardan, afet riski taşıyan yapılardan kurtarmak ana hedefimizdir. Bu bakımdan kentsel dönüşüm kaçınılmazdır, uzun soluklu zor bir süreçtir." dedi.
"6,7 milyon konutu 20 yılda dönüştürmüş olacağız"
Ülke için en önemli projenin kentsel dönüşüm olduğunu kaydeden Kurum, kentsel dönüşüm çalışmalarını, tarihi kent merkezlerinin yenilenmesi ve deprem riski taşıyan alanlarının dönüştürülmesi olarak iki kısma ayırdıklarını söyledi.
Şu ana kadar 37 ilde 65 ziyarette bulundukları bilgisini veren Kurum, "Yıllık en az 300 bin konut dönüştürme hedefi koyduk, bunun 30 bin konutunu yani yaklaşık yüzde 10'unu Bakanlığımız eliyle yürüteceğiz. Sahadaki uygulamaları, vatandaşla olan görüşmeleri, vatandaşın rızası çerçevesinde projeleri hep birlikte yürüteceğiz. Yaptığımız bu konutlar medeniyetimizin bize tarif ettiği, cami merkezli etrafında millet bahçesi olan sosyal donatıların olduğu ve bahçelerin, camilerin etrafında şehirleşmenin olduğu az katlı bizim kültürümüzü yansıtan projeler olacak. Yaptığımız işlerin arkasına geçip baktığımızda 'Artık bu oldu, iyiki dönüştürdük.' diyeceğimiz işler olması bizim için çok önem arz ediyor. Yıllık 300 bin konut dönüştürme hedefinde, dönüştürülmesi gereken 6,7 milyon konutu da 20 yıl içerisinde dönüştürmüş olacağız." ifadelerini kullandı.
"Kentsel dönüşümde yeni dönemi 7 temel hedef üzerine inşa ettik"
Kentsel dönüşümde yeni dönemi 7 temel hedef üzerine inşa ettiklerini aktaran Kurum, hedefleri şu şekilde sıraladı:
"Birincisi, afet risklerinin etkin bir şekilde bertaraf edilmesi, vatandaşların can ve mal güvenliğinin kesin olarak sağlanması. İkincisi, yapıları dönüştürmenin yanında çevresel, tarihi ve kültürel değerlerimizin korunması ve yaşatılması. Üçüncüsü, ülke çapında sürdürülebilir kentsel dönüşümün belirlenmesi. Dördüncüsü, yerinde dönüşümün, yatay mimarinin ve mahalle kültürünün esas alınması. Beşincisi, sosyal ve teknik altyapı yetersizliklerinin giderilmesi, altıncısı, engelli dostu şehirlerin hayata geçirilmesi, yedincisi, yapılaşma sonrası oluşacak değer artışının adil ve dengeli olarak paylaştırılmasıdır."
"Her kente özgü, kentsel dönüşüm anayasası geliyor"
Kurum, sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan böyle her belediyemiz kendi ilçesine veya iline dair Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesi hazırlayacak ve bakanlığımızın onayına sunacak. Bu sayede şehirlerimiz, 'kentine özgü bir dönüşüm anayasasının sahibi olacak. Kentsel dönüşümü, hazırladıkları bu belgeye göre yapacaklar. Yani ilimize kentsel dönüşümle ilgili bir harita hazırlayacaklar, bu haritalar üst ölçekli planlara, mekansal stratejik plana uygun olacak. Kentsel dönüşüm strateji belgesine göre, dönüşüm alanlarının, kentin bir bölümünde değil bütününe yönelik yapılan analizler neticesinde belirlenecek. Dönüşüm alanlarının risk durumu, halkın beklentisi, finansal analizler, konut ve işyeri ihtiyacı ile çevresel etkiler göz önünde bulundurularak öncelik sırasına konulacak."
"Bundan böyle sadece ihtiyaç kadar konut üretilecek"
Bundan önce gerçekleştirilen bina ve parsel bazlı uygulamaların yerini, teknik ve sosyal altyapı ihtiyacını gideren, okulları, ibadethaneleri, yeşil alanları, geniş yolları ile planlanmış, üst ölçekli plan kararları ile uyumlu alan bazlı dönüşüm olacağına değinen Kurum, "Yeni dönemde katılımcılık en önemli gündemimiz. Sürece halkın tam katılımı sağlayacağız ve hak sahiplerinin ihtiyaçları doğrultusunda hareket edeceğiz. Bu sayede hem ekonomik hem de ihtiyaca dair arz talep dengesi sağlanacak. Bundan böyle sadece ihtiyaç kadar konut üretilecek. Kaynaklarımızın en verimli ve en etkin kullanımını sağlayacağız, israf ve kayıpları önleyeceğiz. Yatay mimari, sosyal ve teknik altyapı ihtiyacı, engelsiz yaşam, çevresel değerlerin korunması, sürdürülebilirlik ile tarihi ve kültürel mirasın korunması hususları esas alınacak. Belirlenen tasarım ilkelerinin dışında hiçbir proje yapılmayacak ve bu doğrultuda eksiksiz olarak hayata geçirilmesi sağlanacak. Kentsel dönüşüm uygulama takvimi, yani başlangıç ve bitiş tarihleri belli olacak. Finansman yönetimi belirlenecek. 'Kentsel dönüşüm ne zaman başlayacak, kentsel dönüşümü kim yapacak ve hangi tarihte neticelenecek' soruları tarihe karışacak."
"Belli kriterleri sağlayan müteahhitler kentsel dönüşüm uygulamaları yapabilecek"
Kurum, son olarak şunları kaydetti:
"Yatırımcılarımıza dair en temel hareket noktamız şudur; bundan böyle belli kriterleri sağlayan müteahhitler, kentsel dönüşüm uygulamaları yapabilecek. Bakanlığın belirlediği şartlarda bundan sonraki kentsel dönüşüm uygulamalarında, teminat veya tamamlama sigortası yüklenicilerimiz yaptırmak zorundalar. Kentsel dönüşümde bu şartlara uyabilen firmalarımız bu dönüşümleri gerçekleştirecekler. En önemlisi de kentsel dönüşüm uygulamalarından dolayı hiçbir vatandaşımız mağdur olmayacak. Vatandaşlarımızın haklarını güvence altına almak için yatırımcılarımız yapım bedelinin yüzde 10'unu teminat veya tamamlama sigortası yapmak suretiyle Bakanlığımız projelerinde veya belediyelerde bu teminatı getirmek zorundalar. Olası süreç içerisindeki sıkıntılarda da bu teminatla gelir kaydedilecek ve vatandaşımızın mağduriyetinin engellenmesi suretiyle inşaatın tamamlanmasına destek sağlayacaklar. Yani yatırımcı ne kadar inşaat yaptıysa o kadar satış yapabilecek. Dolayısıyla ön satış yaparak hak etmediği bir parayı alamayacak. Eğer almak istiyorsa da tüm hak sahiplerinin muvafakatını almak zorunda. Temelden veya maketten satma, satın alma yöntemi bu sayede sona ermiş olacak. Tüm uygulama adımlarına ilişkin süreler, kesin bir şekilde belirlenecek ve vatandaşlarımızın dönüşüm süreciyle ilgili belirsizlikleri ortadan kalkacak."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.