BİNGÖL-Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ramazan ayı münasebetiyle Bingöl merkez, ilçe, belde ve köylerde vatandaşlarla bir araya geldi.

Doğu ve Güneydoğu'da Ramazan'ın ayrı bir atmosferi, ayrı bir manevi havası olduğunu ifade eden Yılmaz, "Türkiye son iki yılda yüksek büyüme hızları yakaladı. 2010 yılında 9.2 lik, 2011 yılında yüzde 8.5 gibi dünyada gerçekten herkesin gıpta ettiği bir büyüme oranı yakaladık. Bu sene de orta vadeli programımızda ilan ettiğimiz hedef yüzde 4. İnşallah Türkiye bu hedefi de çok rahat bir şekilde yakalayacaktır. Bu seneki büyümemiz iki sene üst üste büyümenin üzerine gelen bir büyümedir. O yüzden bunu hiç küçümsememek gerekir. Bir 9,2 büyümüşsünüz, birde 8,5 büyümüşsünüz, bu büyümelerin üzerine bir de yüzde 4 bir büyüme sağlıyorsunuz. Avrupa'nın bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde, Ortadoğu'da birçok siyasi kargaşanın, çalkantının olduğu, Arap baharının yaşandığı bir dönemde, dünyanın çeşitli bölgelerinde yine ekonomik sorunların yaşandığı bir dönemde, bunu sağlıyorsunuz. Bu gerçekten önemli bir durumdur." şeklinde konuştu.

Bakan Yılmaz, Türkiye'nin istihdamda iyileşme sağladığını, borçların milli gelire oranının düştüğünü, faiz ve enflasyonun tek hanede seyrettiğini kaydetti. Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti: "Ekonomide tek problemimiz vardı. O da cari açık meselesiydi. Cari açığı yakından takip ettiğimizi hep vurguladık. Sonra orta vadeli programımızda da cari açığı azaltacak bir eğilimin başlayacağını söylemiştik. Cari açıkta da en yüksek rakamlar geride kaldı. Bu yıldan itibaren cari açıkta önemli bir gerileme seyri görüyoruz. Bu da gerçekten dengelerimizi, makro ekonomik değerlerimizin sıhhati açısından olumlu bir hadisedir. Bu seneki büyümemiz geçen seneye göre bir miktar daha düşük, fakat kalitesinde artış var. Çünkü dış ticarete baktığımız zaman ihracatın, büyümeye pozitif etki yaptığını görüyorsunuz."

Suriye'deki durumla ilgili değerlendirme yapan Yılmaz, Suriye'deki insanların durumuna çok üzüldüğünü vurguladı. Yılmaz, "Suriye, tarihi, kültürel, insani çok bağlantılarımız olan bir ülke. Biz Suriye'ye alelade bir ülke, bir coğrafya diye bakamayız. Bize çok yakın bir coğrafya. Çok yönlü ve derin bağlantılarımız olan bir coğrafya. Türkiye başından beri Suriye rejimine halkını dinleme yönünde tavsiyede bulundu. Bizim, Suriye'ye başından beri en olumsuz bir müdahalemiz söz konusu olmadı. Tam aksine Suriye'nin dışarıdan baskı gördüğü, sıkıntı gördüğü günlerde Türkiye Suriye'nin yanında oldu. Suriye'nin barışçıl bir şekilde, kan dökülmeden halkını dinleyerek reformlar yapması yönünde Türkiye her türlü desteği verdi. Fakat maalesef mevcut rejim o fırsatları değerlendiremedi. Bugün Suriye rejimi ile Suriye halkı arasında bir sıkıntı var, ciddi boyutlara ulaşmış bir çatışma var. Ben ümit ediyorum ki en kısa sürede bu çatışmalar bitsin, Suriye'ye barış ve huzur gelsin. Suriye'de de Türkiye'de olduğu gibi halkın iradesine dayalı, halkın beklentilerine uygun, bir yönetim oluşsun diye ümit ediyorum. Suriye'nin birliğini beraberliğini korumasını temenni ediyorum." diye konuştu.

İLKHA