“Bakanlık eğitimdeki sorunların faturasını öğretmene kesmemelidir”

“Bakanlık eğitimdeki sorunların faturasını öğretmene kesmemelidir”

Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi MEB’in eğitimdeki sorunların faturasını öğretmene kesmemesi gerektiğini belirterek, performans değerlendirme sistemini kaldırması çağrısında bulundu.

Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şubesi, düzenlediği basın açıklaması ile Milli Eğitim Bakanlığının performans değerlendirme sistemi ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına tepki gösterdi.

Balıklı Parkı Meydanında düzenlenen basın açıklamasında, veli ve öğrencilerin not verdiği bir sistemin öğretmen camiasını örseleyeceğini, güvene ve bilimselliğe dayalı olmayan söz konusu sistemin bir an önce uygulamadan kaldırılması çağrısında bulunuldu.

Diğer eğitim camialarının da destek verdiği basın açıklamasına çok sayıda eğitim çalışanı katıldı. Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, eğitimdeki başarısızlığın faturasının öğretmenlere kesilmemesinin haksızlık olduğunu ifade etti.

Gök, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın, eğitimcilerin moral ve motivasyonunu bozacak, yüz yüze bakanları karşı karşıya getirecek, saygınlığını zedeleyecek performans değerlendirme sistemi taslağına ilişkin bu itirazlarımızı haykırmak, iş barışına halel getiren, vicdanları yaralayan ve adalet duygusunu örseleyen, mülakatla sözleşmeli öğretmen atama uygulamasına yönelik eleştirilerimizi dile getirmek ve bazıları ölümle sonuçlanan şiddet olaylarını protesto etmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaktayız.” dedi.

“Uygulamanın eğitimin var olan niteliğine de bir darbe vuracağı hesaba katılmalıdır”

Öğretmen performans değerlendirme sisteminin pilot illerdeki uygulamasına son verilmesi gerektiğini belirten Gök, “Bu konuda hükümet tarafı ile görüşülmüş olmasına ve konu imza altına alınmasına rağmen böyle bir taslağın hazırlanması, bakanlığın, attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir. Taslak bir bütün olarak incelendiğinde, eğitimin niteliğine ve öğretmenin de mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı ve aksine kurumsal bütünlüğü, mesleki motivasyonu, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyeceği, öğretmeni mesleğine odaklanmak yerine, performans puanını yükseltme ve yazılı sınava hazırlanma eksenli bir çalışma hayatına yönlendireceği görülmektedir. Performansı ölçmek iddiasıyla öğretmenleri ayrıştıracak, kurumsal bütünlüğü, mesleki dayanışmayı, iş birliği içinde çalışma güdüsünü zedeleyecek bir uygulamanın eğitimin var olan niteliğine de bir darbe vuracağı hesaba katılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Söz konusu sistemin neye hizmet ettiği belli değil”

Hayata geçirilmek istenen performans değerlendirme sisteminin hukuki bir dayanağının da olmadığını dile getiren Gök, söz konusu sistemin herhangi bir analizin sonucu olmadığı gibi neye hizmet ettiğinin de belli olmadığını ifade etti.

Gök, “Bakanlığın, performans değerlendirme sisteminden beklentisinin ne olduğunun belirlenmemiş olması, tutarlı ve sürdürülebilir bir değerlendirme sürecini mümkün kılmadığı gibi, görev tanımları ile hedef tanımlarının belirlenmemesi ve hedeflerle yeterlilikler arasında bir bağlantı olmaması da etkin, etkili ve denetlenebilir değerlendirme kıstaslarının ortaya konulmaması sonucunu doğurmuştur.” diye konuştu.

Performans değerlendirme sistemi uygulanabilir bir politika aracı değildir

“Motive etmek yerine olan motivasyonu bitirmek ve kamu görevlilerini tehdit etmek sonucunu üreten bir içerikle, performans sistemini kurmak hem yorucu hem de yıpratıcı süreçlere yol açacaktır.” diyen Gök, “Performans değerlendirme sistemi uygulanabilir bir politika aracı değildir. Uzun bir süreç içeren eğitimin kısa vadeli nicel sonuçlarının yanında uzun vadeli bir nitel sonuçlarının da olduğu bilinen bir gerçektir. Sonuçları hemen alınamayan bir süreçte, anlık veyahut kısa vadeli performans ölçümünün mümkün olmadığı görülmektedir. Öğretmenler, meslekleriyle ilgili konulara ve karar alma süreçlerine dâhil edilmediği gibi öğretim sürecinde kullanacakları içerik, yöntem ve materyalleri seçme ve okul yönetimiyle ilgili kararlara katılma haklarının olmadığı bir süreçte salt öğretmenlerin performansını ölçmeye kalkmak, performansa olumsuz etki edecektir.

“Bakanlığın performansı sorgulanmadan öğretmenin performansı değerlendirilemez.”

Eşit olmayan bu şartlarda hizmet verenleri aynı kıstaslarla ölçmeye çalışmanın hakkaniyete aykırı olduğunu ifade eden Gök, “Bakanlığın kurumsal performansı sorgulanmadan öğretmenin performansı değerlendirilemez.” dedi.

Gök, “Eğitim sisteminin mevcut durumu ve ortaya koyduğu sonuçlar açısından, öğretmenin görevini ifasının tek başına belirleyici bir ölçüt olmadığı bir sistemde, politika üreticilerin ve karar alıcıların hatalarının sonuçları nasıl değerlendirilecektir?” dedi.

Eğitimde bir başka sorunun da mülakat ile atama yapma ve sözleşmeli öğretmenlik olduğunu belirten Gök, mülakatla atamadan da sözleşmeli öğretmenlikten de vazgeçilmesi, eğitimcilere yönelik şiddetin önlenmesi için de ivedilikle tedbir alınması çağrısında bulundu. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)



















HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.