Başbakan Erdoğan: Partimden üç kişi bana ihanet etti!

Başbakan Erdoğan: Partimden üç kişi bana ihanet etti!

Başbakan Erdoğan, 'Pazartesi günü açıklayacağımız yeni bir paket ile kardeşliğimizi daha da pekiştirecek adımları atacağız' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pamukkale Üniveritesi Kongre Kültür Merkezi’nde yapımı tamamlanan 10 tesisin toplu açılışı ve kendisine fahri doktora unvanı verilmesi töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmadığını, ekonomik büyüklük itibariyle şu anda dünyanın en büyük 17, Avrupa’nın en büyük 6. ekonomisi durumunda bulunduğunu, enerjide dünyanın en önemli yatırımlarını gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Dünyanın hızla değiştiğine dikkati çeken Erdoğan, "Türkiye’de toplum, özel sektör, gençler, iş adamlarımız bu değişime hızla ayak uydururken ne yazık ki sistem bu hıza yeterince ayak uyduramıyor. Hükümet olarak 11 yıl boyunca Türkiye’de ne yapabiliriz? Ayak bağı olan Türkiye'ye adeta bir pranga gibi bağlanıp hareket kabiliyetimizi engelleyen bu karanlık noktaları nasıl yok edebiliriz? Cesaretle bunun üzerine gittik" ifadesini kullandı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Anayasadan yasalara yönetmelikten uygulama sorunlarına kadar işleyişi engelleyen, yavaşlatan noktaları tespit ettik ve bunları büyük bir ülkeye demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletine yaraşır şekilde yeniden düzenledik. Fakat çok çarpık şeyler oldu tabii ki. Örneğin 'Efendim partiler kapatılamaz'. Doğru. Buna şiddetle karşıyım. Onun için de malum 26 maddelik anayasa paketinin 27. Maddesi yani bir maddesi de yani partilerin kapatılmasını adeta ortadan kaldıran bir maddeydi. Çok ilginç. Onun oylamasına geldiğinde muhalefetin tamamı salondan yok oldu. Ama ne yazık ki benim partimin, grubumun içinden de 3 kişi bize ihanet etti ve biz 330'u yakalayamadık. Eğer 330’u yakalamış olsaydık artık partilerin kapatılması Türkiye'de tarih olacaktı. Hem bundan dert yanacaksın hem de gelip orada desteğini vermeyeceksin. Şu anda bile bizim tezimiz hep şudur: Tüzel kişiliklerin cezalandırılması asla doğru değildir. Bu tüzel kişi. Gerçek kişi cezalandırılır. Tüzel kişi niye cezalandırılsın ki? Suç işleyen kim? Genel Başkan, başkan, mensuplarından birisi kimse onu yargıla. Yani kalkıp da afedersiniz kağnıyı ya da oradaki bir arabayı cezalandırmak böyle birşey olabilir mi. Bunun bir mantığı olabiliri mi. Bunlar eskiden fıkra olarak bize anlatılırdı. Tank top cezalandırıldı diye... Hala burada mıyız ya? Tank top cezalandırılır mı? O tankı kullanamayan ya da yanlış kullananın cezalandırılması lazım. Yapılması gereken bu. Onun için partiydi, vakıftı, dernekti bunların kapatılması tamamen yanlış bunlar tarih olmalıdır."

"Türkiye reformları süreç içinde mutlaka gerçekleştirecek"

Öğrencilik yıllarında yaşadıkları sıkıntıları anlatan Başbakan Erdoğan, bu sıkıntıları yeni kuşaklara yaşatmak istemedikleri için sıraların üzerine hep birinci hamur kuşe kağıttan kitaplar koymaya başladıklarını, onu da yeterli görmeyerek akıllı tahta ve tablet bilgisayara geçtiklerini anlattı.

Erdoğan, şunları belirtti:

"Toplum değiştikçe yeni demokratik reformlara gerek olacaktır. Tabii gönül isterdi ki Türkiye hiç gecikmeden hiç vakit kaybetmeden tüm reformlarını bir anda yapabilsin ama en başta mevcut anayasa, o anayasanın şekillendirdiği hukuk ve siyaset, yani zihniyet buna elvermiyor. Bakınız bizim 326 sayımız var. Muhalefetin tamamı 220. Biz diyoruz ki gelin şunu yapalım. Ama biz 3 kişiyle temsil ediliyoruz, 220, 9 kişiyle temsil ediliyor. Derdimiz üzümü yiyelim. Gelin şunu halledelim. Ama hala engel, engel, engel. Takılan yerler çok çok manasız yerler. Bunları gelin aşalım. Ne kadarını yaptık? İşte en son gayret vesaire 60-61'e kadar çıktı. Ondan sonra tekrar bir geri vitese takıldı 59'a indi. Tamam 59'da dörtlü mutabakat var mı? Var. Varsa gelin şu 59'u şöyle bir 15 günde çıkartalım. Hiç olmazsa bunları değiştirmiş olalım. Buna da yanaşmıyorlar. Yani mesafe alamıyorlar. Dert bu... Ama tabii bir şey yapmak istenilmeyince ipe un sermek kolay oluyor."

Bunun yeni bir anayasa olamayacağını dile getiren Erdoğan, "Yani baştan aşağı silme sıfır yeni bir anayasa olmayacak. Zaten 26 madde halkın onayından geçmiş, o bir defa bitmiş. Bunun dışında yine geçmişten bugüne 4 partinin de üzerinde mutabık kaldıkları da var. Bunlar üzerinde de zaten herhangi bir şeye gerek yok. Fakat mutabakatın sağlanması önemli. Bu konudaki umutlar, bütün iyi niyetli, samimi çabalarımıza rağmen gittikçe maalesef güç kaybediyor. Buna rağmen biz umutsuz değiliz. Bugün olmasa da Türkiye bu yenilikleri, bu reformları süreç içinde mutlaka gerçekleştirecek, ihtiyaçlarını mutlaka karşılayacaktır" dedi.

Demokratikleşme paketi

"Pazartesi günü açıklayacağımız yeni bir paket ile Türkiye'ye farklı bir nefes aldıracak, toplumsal barış ve huzuru güçlendirecek, kardeşliğimizi daha da pekiştirecek adımları atacağız" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:

"Daha önceki tüm reformlar gibi ekonominin bu paketten son derece olumlu etkilenmesini bekliyorum. Daha da gücümüzün artacağına inanıyorum. Aynı şekilde demokrasinin de bu paketle daha fazla güç kazanacağına, toplumsal barışın, kardeşliğimizin daha da kuvvetleneceğine inanıyorum.

Bu paket sadece belli kesimlerin, sadece belli mağdurların değil, 76 milyonun eşit derecede memnuniyet duyacağı bir paket olacaktır. Adeta yaşayan bir organizma gibi olan bu yenilenme sürecinde, bu paket son derece önemli bir aşama olacak, yeni imkanlara ve fırsatlara da zemin hazırlayacaktır. İnanıyorum ki yine bu paket, bilgisayar kavramları ile söylersek yeni nesil bir Türkiye'yi ortaya koyacaktır. Değişimden, dönüşümden, tekamülden asla korkmayalım."

Gençler değişimden korkmamalı

Başbakan Erdoğan, "Özellikle üniversitelerin, özellikle gençlerin değişimden korkması, üniversitenin ve gençliğin ruhuna, tabiatına aykırıdır. Gençlerimizin, geçmişte yaşanan direnci, bu direncin de özellikle gençlerimizi nasıl kullandığını görmesini, protesto ederken aslında neyi protesto ettiklerini bilmelerini özellikle arzu ediyorum" ifadesini kullandı.

Erdoğan, "Şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın: Türkiye'de reformcu bir hükümet vardır, 76 milyonu bir olarak kucaklayan bir hükümet vardır. Türkiye değiştikçe büyüyecek, dönüştükçe ilerleyecek, demokratikleştikçe kalkınacaktır. Bunu da inşallah hep birlikte üniversitelerimizle gençlerimizle özel sektörümüzle 76 milyon her bir vatandaşımızla yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, fahri doktora ünvanı nedeniyle Pamukkale Üniversitesi Rektörü, senatosu ve tüm mensuplarına şükranlarını sunarak, açılışını yaptıkları eser ve hizmetlerin hayırlara vesile olmasını diledi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.