Başbakan Yıldırım: Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır
Başbakanı Yıldırım, Irak Kürdistanı bayrağının göndere çekilmesine ilişkin, "Irak Anayasası'na göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır ve dünyada bu şekilde tanınır." dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Irak Kürdistanı bayrağının göndere çekilmesine ilişkin yapılan tartışmalar cevap verdi. Yıldırım, ""Irak Anayasası'na göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır ve dünyada bu şekilde tanınır." dedi.
Yıldırım, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmasına, bugünün 28 Şubat olduğunu hatırlatarak, o dönemle ilgili hazırlanan videoyu izlettirdi.
Ermenistan ile Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalara değinen Yıldırım, "Yukarı Karabağ Bölgesi yıllardır kanayan bir yaradır ve Azeri toprakları Ermeni çeteciler tarafından işgal edilmiş, bu sorun bugüne kadar çözülememiştir. Türkiye olarak, Azerbaycan'ın derdi bizim derdimizdir, sevinci bizim sevincimizdir. Kardeş Azerbaycan'ın haklı davasında her zaman yanında olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Yıldırım, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile dünkü görüşmesine değindi.
Barzani ile bölgedeki gelişmeleri konuştuklarını anlatan Yıldırım, terörle mücadele başta olmak üzere ikili ilişkilerin gelişmesi, PKK'ya karşı iş birliğinin artırılması ve terörle mücadelede etkin çalışma yapılması konularını ele aldıklarını aktardı.
"Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır"
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağının gündemde olduğuna işaret eden Yıldırım, "Irak Anayasası'na göre Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi özerk bir yapıdır. Parlamentosu, başbakanı, bakanları, ayrı bayrağı vardır ve dünyada bu şekilde tanınır." dedi ve şunları ekledi:
"Sanki yeni bir teamülmüş, yeni bir uygulama gibi bunu gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değlidir. Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygı duyar, Irak anayasasının gereği neyse ona da saygı duyar. Bizim bunun dışında başkaca bir diplomatik teamül geliştirmek, buna göre yeni usuller ortaya koymak gibi bir uygulamamız olmadı, olamaz. Baştan beri söylüyoruz; Kürt kardeşlerimizle bizim bir sorunumuz yoktur. Irak'ta, Suriye'de yaşayan, terörle iç içe olmamış, teröre bulaşmamış Kürtler bizim kardeşimizdir. Ülkemizdeki Türk, Kürt kökenli kardeşlerimiz de bizim başımızın tacıdır. Kürtlüğü ile bu vatandaşlarımız ne kadar iftihar etse o kadar yeridir."
"PKK'nın Kürtleri temsil etmesi iddiası koca bir yalandır"
"PKK'nın Kürtleri temsil etmesi, PKK'nın Kürtlerin dertleriyle dertlenmesi iddiası koca bir yalandır." Diyen Yıldırım, "Sorun, Kürt kökenli vatandaşlarımızın hayatını dar eden, geleceğini yok eden terör örgütü PKK'nın ta kendisidir. Terörle mücadeledeki amacımız da orada yaşayan onurlu Kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kardeşlerimizi bu terör örgütünün belasından kurtarmaktır. Yaptığımız budur. Bunda da elhamdüllilah büyük mesafe katettik. Çukurlar açan, insanları hayatından bezdiren bu eli kanlı çeteleri, şehirlerden çıkardık. Kırda, kırsalda, dağda bayırda dünyayı bunlara dar ediyoruz. Bu mücadele yaz kış, gece gündüz tek bir terör unsuru kalmayıncaya kadar devam edecek." diye konuştu.
Olası Rakka operasyonuna da değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin Bab operasyonunu başarıyla, Özgür Suriye Ordusu'na destek vererek tamamlamasından sonra DEAŞ terör mensuplarının Rakka'dan çıkarılması konusunda da ABD, koalisyon güçleri, Rusya ve diğer paydaş ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Bu konuda verilmiş bir kararımız yoktur. Ama verilmiş bir kararımız var, o da şudur: Rakka'da PKK'nın kuzeni, eşiti konumundaki YPG, PYD gibi örgütler, terör unsurları destek amacıyla kullanılırsa biz bu operasyonlarda katiyen olmayız. Hiçbir terör örgütüyle biz yan yana olamayız. Hele hele canımızı acıtan, enerjimizi azaltan bu alçak PKK terör örgütünün akraba örgütleriyle katiyen, hiçbir operasyonun içinde olmayız. ABD'ye söylediğimiz çok açık ve nettir: Bir terör örgütünü yok etmek için başka bir terör örgütünü kullanırsanız daha sonra o terör örgütünü yok etmek için ne yapacaksınız? Bu yerleşik devletlerin başvuracağı yöntem değildir. Bu, Türkiye-ABD stratejik ortaklığına, tarihsel iş birliğine hiçbir şekilde uygun düşmeyecek bir harekettir."
Yıldırım, çiftçilere yönelik bir müjde vermek istediğini belirterek, "Bu yıl içinde üreticilerimize toplam 12,8 milyar, yaklaşık 13 katrilyon ödeme yapacağız. Çiftçilerimiz her şeyin en iyisine layıktır. Mazot ve gübre desteğini mart ayı içinde ödeyeceğiz. Çiftçilerimiz hazırlıklarını yapsınlar." dedi.
Yıldırım, "23 ili kapsayan özel bir kalkınma planıyla ekonomiye can, vatandaşa iş, aş sağlayan cazibe merkezleri programını da başlattık. Bugüne kadar 25 milyar liralık bu bölgelere yatırım için müracaat geldi. Dün itibarıyla bu müracaatlar doldu, bundan sonra bunlar süratle yatırım yerleri tahsis edilecek ve 150 bin üzerinde vatandaşımıza, gencimize iş, aş imkanı sağlanacak. Buradan önemli bir müjdeyi de çiftçilerimize verelim. AK Parti iktidarı olarak 14 yıllık tarıma, hayvancılığa olan desteklerimizi 1,8 milyardan 12 milyarın üzerine çıkardık. Geçen senenin sonlarına doğru aldığımız bir kararla çeşitli adlar altında verilen bu destekleri, bir hasattan önce, bir de hasattan sonra olmak üzere, yani nisan-mayıs ayları ve eylül-ekim aylarında vermek suretiyle bu desteklerin daha anlamlı hale gelmesini hedefledik. Bu yıl içinde üreticilerimize toplam 12,8 milyar, yaklaşık 13 katrilyon ödeme yapacağız. Çiftçilerimiz her şeyin en iyisine layıktır. Mazot ve gübre desteğini mart ayı içinde ödeyeceğiz. Çiftçilerimiz hazırlıklarını yapsınlar." şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.