Muş merkeze bağlı Karabey (Qerebega) köyünün Ayrancı (Zivzer) mezrasında yaşayan Yasin Becerikli (18), kışın saman verip masraf yapmamak için sahipleri tarafından doğaya bırakılan, soğuk hava ve açlıktan dolayı telef olmayla karşı karşıya olan başıboş atları yakalayarak sahipleniyor. Yakaladığı atları ahırda besleyen Becerikli, ailesinin ve köylülerin desteğiyle atların bakımını üstleniyor.

Kurtlara yem olmaktan kurtardığı 5 ata severek bakan Becerikli, atlara günde 2 defa suya içiriyor, ahırda yemlerini veriyor ve tımar ediyor.

İnsanların bahar mevsiminde atlarla işlerini bitirdikten sonra kış mevsiminin başlamasıyla doğaya saldıklarını söyleyen Becerikli, "Ben de bu atların doğada kurtlara yem olmamaları için yakalayıp kendi ahırımda besliyorum. Elimden geldiğince bu hayvanlara iyi bakmaya çalışıyorum. Saman konusunda sıkıntı yaşadığımda köylüler de bana destek çıkıyor." dedi.

"Atlar kurtlara yem oluyor"

Şu an elinde 5 tane at olduğunu belirten Becerikli, "Birkaç tane daha vardı ama onlar doğada kurtlara yem oldular. Günlük olarak hayvanları suya götürüp getiriyorum ve ahırda saman veriyorum. Bahar mevsiminde yine atların sahipleri gelip atlarını istiyorlar. Onlara atlarını geri veriyoruz ancak kış mevsimi geldiğinde tekrar bırakıyorlar ve bu atlar kurtlara yem oluyor. Biz, bazılarını yakalayabiliyoruz ama bazıları da dışarıda telef oluyor. Babam da bu konuda bana destek veriyor. Atlara beraber bakıyoruz." şeklinde konuştu.

"Atların kurtlara yem olması insanın vicdanını sızlatıyor"

Yasin Becerikli'nin babası Mehmet Şirin Becerikli ise atların telef olmasına vicdanının el vermediğini dile getirerek, "Bahar mevsiminde mandıralarda ya da hayvancılıkta kullandıkları atları insanlar kış mevsiminde saman vermemek için doğaya sallıyorlar. Hayvan sahipleri bu şekilde onları doğaya bıraktığında atlar, kurtlara yem oluyor ve bu insanın vicdanını sızlatıyor." ifadelerini kullandı.

"Hayvanlara el birliği ile bakıyoruz"

İlkbaharda biz bu hayvanları meraya bırakıyoruz. Bunların önceki sahipleri gelip bizden habersiz atları alıp gidiyorlar. Biz, karşı çıktığımızda bizi hırsızlık yapmakla suçluyorlar. Oysaki köyün hepsi de biliyor ki bu hayvanları doğadan topladık. Kurda kuşa yem olmaktan kurtardık. Hatta bu hayvanlara el birliği ile bakıyoruz. Bizim samanımız bittiğinde komşular bize destek oluyor, saman veriyorlar. Biz gidiyoruz samanı topluyoruz, getirip atlara veriyoruz. Yazın da dereye bağladığımızda sahipleri bizden habersiz alıp götürüyorlar. Köyde bir sürü eşek vardı. Hepsini kurtlar yedi, hiç bir tane kalmadı. Kurtlar kışın acıktığında kapımızın önünden bile hayvanı alıp götürüyor. Biz de bu hayvanlar doğada telef olup gitmesinler diye sahip çıkıyoruz."

İLKHA