Basın açıklaması engellenen MAZLUMDER'den yeni açıklama
Ankara Çin Konsolosluğu önünde ailelerinden haber alabilmek için bekleyen Doğu Türkistanlı Müslümanlara destek amacıyla yapmak istedikleri basın açıklaması engellenen MAZLUMDER Ankara Şubesinden kamuoyunu bilgilendirme amaçlı yeni bir açıklama geldi.
MAZLUMDER Ankara Şubesi, Komünist Çin rejiminin zulmü altında bulunan yakınlarından haber alabilmek için Ankara Çin Konsolosluğu önünde günlerdir nöbet tutan Doğu Türkistanlı Müslümanlara destek amacıyla yapmak istedikleri basın açıklaması engellenince kamuoyunun bilgisine sunulmak üzere yeni bir açıklamada bulundu.
MAZLUMDER Ankara Şubesinin açıklamasında, "Yakınlarından haber alabilmek için Çin Konsolosluğu önünde bekleyen Doğu Türkistanlı ailelere destek maksadıyla 9 Şubat tarihinde yapmak istediğimiz basın açıklaması polis tarafından engellenmiştir. Bu olayı kamuoyu vicdanına şikâyet etmek maksadıyla yeni bir açıklama yapılmıştır." ifadelerine yer verildi.
"Mülteci politikaları gündelik siyasete alet edilmesin!"
Açıklamada, "Çin yönetimi tarafından kamplarda zorla tutulan ailelerinin durumunu öğrenmek maksadıyla İstanbul'daki Çin konsolosluğu önünde bekleme eylemi yapan Doğu Türkistanlı aileler, Ankara'daki büyükelçilik binası önünde de eylem yapmaya başlamışlardır.
Onlara destek vermek üzere bir basın açıklaması yapmak isteyen MAZLUMDER Ankara Şube yöneticileri, pandemi kurallarını göz önünde bulunduran sınırlı bir sayıyla hareket etmelerine rağmen polis tarafından engellenmişlerdir." ifadeleri kullanıldı.
"Doğu Türkistanlıların medya gündemine taşınması istenmiyor"
Mülteci politikalarının uluslararası faydacılık yaklaşımına kurban edilmesinin kabul edilemeyeceğinin vurgulandığı açıklamada, "Anlaşılan o ki, Çin politikalarındaki değişime paralel olarak yalnızlaşan ve sahipsiz bırakılan Doğu Türkistanlıların hem ülke içinden destek görmesi hem de konunun medya gündemine taşınması istenmemektedir. Nitekim medyaya yansıyan iddialara göre takip eden süreçte kendilerine orada eylem yapamayacakları bildirilmiş ve eylemleri engellenmiştir. Vatanlarını terk ederek bu topraklara göç etmek zorunda kalan ve önceleri 'ensar' yaklaşımıyla kucaklanan insanlar, dış politika rüzgarlarının değişmesiyle ortada bırakılmamalıdır. Mülteci politikalarının uluslararası pragmatist yaklaşımlara kurban edilmesi kabul edilemez." denildi.
"Anayasal hak olan gösteri ve yürüyüş hakkı engellenmesin!"
MAZLUMDER açıklamasında, "En temel anayasal haklardan biri olan gösteri ve yürüyüş hakkının tamamen yasadışı bir şekilde engellenmesi, son dönemde pek çok barışçıl eylemde rastladığımız rutin bir uygulama halini almıştır. Yeri geldiğinde provokatör dış mihrakların müdahalesinden yakınan devlet yetkilileri, yasadışı ve provoke edici olanın bizzat kolluk uygulamaları olduğunu görmelidirler. Bu tutumun diğer pek çok olası unsurdan daha fazla toplumsal gerginlik ve kamplaşma üretme potansiyeli bulunmaktadır." ifadelerine yer verildi.
Açıklamanın sonunda şöyle denildi:
"Eğer bilinçli bir gerginlik üretme politikasının sonucu olarak icra edilmiyorsa, devlet yetkililerini; mülteci politikalarını gündelik siyasete alet etmekten vazgeçmeye, tüm barışçıl protesto eylemleri konusunda insan haklarına ve anayasal sınıra uymaya davet ediyoruz."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.