Özellikle 28 Şubat sürecinde tesettürlü oldukları için birçok zulme uğrayan başörtü mağdurları, Adana’da Genç İmam Hatipliler Platformu’nun düzenlediği programda bir araya geldi. Duygu dolu anların yaşandığı programda başörtü mağdurları yaşadıkları zulmü gözyaşları içinde anlattı.

Türkiye Genç İmam Hatipliler Platformu (TÜGİP) tarafından organize edilen “Başörtüsü yolunda çektiklerimiz” konulu programa katılan başörtüsü yasağı mağdurları, yaşadıkları zulümleri imam hatipli öğrencilerle paylaştı. İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı’nın da katıldığı programda yaşadıkları zulümleri gözyaşlarıyla anlatan yasak mağdurları, genç kızlardan başörtülerinden asla taviz vermemelerini istediler.

Ramazanoğlu Kültür Merkezinde gerçekleşen program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Programda açılış konuşması yapan TÜGİP Kurucu Başkanı Eğitimci Necip Gazel, İslam beldesi olan bir ülkede başörtüsü yasağının uzun yıllar uygulandığına dikkat çekti.  1932-1950 yılları arasında Müslüman halkın ‘Allah-u Ekber” sesinden mahrum bırakılıp ezanın yasaklandığını ifade eden Gazel, İslam’ın önünde kimsenin duramayacağını söyledi. Geçmişte karanlık zihinlerce kapatılmak istenen imam hatiplilerin şu anda en gözde okul olduğunu dile getiren Gazel, bu okullardan Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan ve önemli devlet adamlarının çıktığını söyledi.

Programa Merve Kavakçı telefonla katıldı

Başörtüsü yasağı zulmünün anlatıldığı sinevizyon gösterimi sonrası programa, Fazilet Partisi eski Milletvekili Merve Kavakçı İstanbul’dan telefonla katıldı. Bu tür programların geçmişte başörtülülerin maruz bırakıldıkları zulümlerin bilinmesi açısından önemli olduğunu dile getiren Kavakçı, milletvekili yemininde maruz bırakıldığı zulmü detaylarıyla paylaştı.

Dünyayı ebediyete giden yol olarak tarif eden Kavakçı, başörtüsünün Müslüman genç kız açısından önemini dile getirdi. Adana’da böyle bir program yapılmasını önemsediğinin altını çizen Kavakçı, imam hatipli genç kızların İslam’ın şiarı olan başörtülerine sahip çıkmalarını istedi.

“Annem de ablam gibi yasak mağduru”

Programa katılan AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı ise milletvekilliğinden çok, Türkiye’de seçilmiş ilk başörtülü milletvekili Merve Kavakçı’nın kardeşi olmaktan gurur duyduğunu söyledi. Annesinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da mezun olduğu İstanbul İmam Hatip Lisesinin ilk başörtülü öğretmeni olduğunu ifade eden Kavakçı, yasak yüzünden annesinin de mesleğine veda etmek zorunda kaldığını söyledi.

“Başörtüsü mücadelesi kolay verilmedi”

Konuşmasında imam hatipli genç kızlara tavsiyelerde de bulunan Kavakçı, “Başörtülü, imam hatipli gençler olarak kimsenin size ‘Sen şunu yapamazsın!’ demesine izin vermeyin. Bir şey yapmak istiyorsanız, bir hedefiniz varsa besmele çekin, ondan sonra o hedefe doğru azimle, sebatla çalışarak ulaşmaya çalışın. Sonra da Rabbimizin nasip ettiğine şükredin, hamd edin. Zaman, elimizdekilere hamd etme zamanı, zaman ileriye bakma zamanı. Başörtüsü mücadelesi kolay verilmedi, bu günlere kolay gelinmedi.” diye konuştu.

“Bu kadına haddini bildirin, denilirken bütün Müslümanlar kast edilmişti”

Ablası Merve Kavakçı’nın 2 Mayıs 1999’da yılında Meclis’te maruz kaldığı zulmü hatırlatan Kavakçı, orada “Bu kadına haddini bildirin” sözünün aslında bütün Müslümanlara karşı sarf edildiğini vurguladı. Kavakçı, Müslüman kadının direnişi ile başörtüsü önündeki yasakların bir bir kaldırıldığını, son olarak da 2015 yılında başörtülü birçok vekilin Meclise girdiğini söyledi.

“Örtümden dolayı ödülümü almak için çıktığım kürsüden indirdiler”

Programa konuşmacı olarak katılanlar arasında, 2007 yılında kazandığı kompozisyon ödülünü almak için çıktığı kürsüden, Kozan Kaymakamı ve Garnizon Komutanı tarafından indirilen imam hatip lisesi öğrencisi Tevhide Kütük de katıldı.

Yıllar önce yaşananlarını duygulanarak anlatan Kütük, “Lisede iken bir kompozisyon yazıyorsunuz, ardından birinci oluyorsunuz, ödül için kürsüye çıkıyorsunuz oradan ‘Hayır ödülünüzü alamazsınız!’ deniliyor. Neden? Örtünüz var. İşte böyle bir örtü düşmanlığıyla karşı karşıya kaldım. Bu nasıl bir düşmanlıktır, nasıl bir cehalettir anlam veremiyoruz.” diye konuştu.

O zaman küçücük kalbiyle bu zulme karşı dik durmaya çalıştığını dile getiren Kütük, “Aslında benim yaşadıklarım diğer ablaların yaşadıklarıyla kıyaslanamayacak bir olay. Ben sadece ödülümü alamamıştım ama onlar okullarından atıldılar, mahkemelerde yargılandılar.” diyerek örtülü öğrencilerin çektikleri sıkıntıları aktardı.

29 yıl önce alınmadığı okuldan geçen yıl mezun oldu

Başörtü yasağı mağdurlarından Hanife Demir ise, çektiği sıkıntıları gözyaşlarıyla anlattı. 1986 yılında kazandığı üniversiteye başörtüsü yasağı sebebiyle alınmadığını belirten Demir, “Lisede iken başörtü zulmü başladı. Bir defasında müdire hanım başımdaki örtüyü çekip aldı. Bunun üzerine bayılmışım. Bu zulüm, kazandığım Atatürk Üniversitesinde de devam etti. 1986 yılında kazanarak kayıt olduğum İlahiyat Fakültesine başörtüm sebebiyle alınmadım. Kazandığım üniversitesinin kapısından girip sırasına dahi oturamadan okul hayatımı bitirdiler.” dedi.

Son dönemde üniversite öğrencilerine getirilen afla yeniden okuluna başlayıp 29 yıl aradan sonra başarı ile mezun olduğunu ifade eden Demir, 3 hafta önce de Arapça öğretmeni olarak görevine başladığını söyledi.

Duygu dolu anların yaşandığı program, imam hatip öğrencilerin seslendirdiği ilahilerle devam etti.

Programın sonunda yasak mağduru konuklara plaket takdim edildi.  (Ayhan Kaya - İLKHA)