Batı ve yerli işbirlikçileri mazlumların hamisi olmamızdan rahatsız
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Batı ve yerli işbirlikçileri mazlumların hamisi olmamızdan rahatsız." dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Siirt'e gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Batı ve yerli işbirlikçileri mazlumların hamisi olmamızdan rahatsız." dedi.
Kanaat önderleriyle bir araya gelen Varank, Yeni Zelanda'daki terörist saldırganın İstanbul'daki camileri ve minarelerini yıkmak ve Ayasofya'nın ise tekrar kilise haline dönüştürülmesi gerektiğine ilişkin manifestosunu hatırlattı. Varank, Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesi gerektiğini belirtti.
Varank, Batı'sı da, teröristi de, yerli işbirlikçisi de tüm dünyadaki mazlumların hamisi olmamızdan rahatsızlık duyuyorlar. Yeni Zelenda'da çok elim bir terör hadisesi yaşadık. Orada bir ırkçı terörist, cuma namazı kılan Müslüman kardeşlerimize saldırdı ve oradaki 50 Müslüman kardeşimizi şehid etti. Allah, onlara rahmet etsin, inşallah bizler şefaatlerine layık oluruz. Ama biliyorsunuz bu terörist geride bir manifesto bıraktı. Bu manifestoda çok ilginç ibareler bulunuyor. Bu terörist şöyle yazmış: 'Bizim ezeli düşmanımız Türklerin lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürmemiz gerekiyor. Bizim İstanbul'daki camileri ve minarelerini yıkmamız gerekiyor. Bizim Ayasofya'yı tekrar kilise haline dönüştürmemiz lazım.' Anadolu'nun bu topraklardaki erenleri, Anadolu'ya yerleşmesiyle bu toprakları bir İslam diyarı haline getirmiştir. Yani bizim bu topraklarda İslam sancağını sallandırmamız buradaki erenlerin sayesinde olmuştur. Gördüğünüz gibi Batı'sı da, teröristi de yerli işbirlikçisi de olur olmaz Cumhurbaşkanımıza saldırıyor. Çünkü onların derdi Cumhurbaşkanımız değil, onun bu topraklarda temsil ettiği ideal. Onun tüm dünyadaki mazlumların hamisi olması ve onları savunan güçlü ses olmasıdır." ifadelerini kullandı.
"Ana muhalefet istisnasız şer odaklarının yanında durdu"
Muhalefetin, FETÖ TV'lerinin önünde beraber nöbet tuttuklarını, çukur ve barikat eylemlerinde ise şehirleri işgal girişiminde bulunan örgütlerin sözcülüğüne soyunduklarını dile getiren Varank, "Cumhurbaşkanımızın okuduğu şiirden dolayı hapse mahkûm edildiği ve muhtar bile olamaz, diyenlere inat Siirt, o zaman Cumhurbaşkanımıza sahip çıkmıştır. Bu mücadelemizde türlü engellerle karşılaştık. Yoğunluğunu son 6 senede yaşadığımız sayısız operasyona, kirli tezgâhlara ve saldırılara maruz kaldık. Allah'a hamd olsun ki biz, bütün bu saldırı ve komplolardan milletimizin desteği ve Cumhurbaşkanımızın dik duruşuyla kurtulduk. Ama ana muhalefet istisnasız hepsinde şer odaklarının yanında durdu. E Muhtıra, 367 garabetine alkış tuttular. Parti kapatma davasında savcılık yaptılar. Gezi'de, vandallıkta sınır tanımadılar. 14-25 Aralık kumpasında FETÖ ile başrolleri oynadılar, MİT tırlarının durdurulmasında FETÖ ile bir olup dünyaya kendi ülkelerini şikâyet ettiler. FETÖ TV'lerinin önünde FETÖ ile beraber nöbet tutular. Çukur ve barikat eylemlerinde, şehirlerimizi işgal girişiminde örgütün sözcülüğüne soyunup asker ve polisin karşısında dikildiler." şeklinde konuştu.
"Anlamsız ayırımcı politikalarla vatandaşlar mağdur ediliyordu"
Giyiminden kuşamından dolayı devletten hizmet alamayan ve ikinci vatandaş muamelesi gören insanların olduğuna dikkat çeken Varank, anlamsız, ayırımcı politikaların ve utanç duvarlarının yıkıldığını ifade etti.
"Eski Türkiye'nin iklimini sizler, bu bölgede yaşayan vatandaşlarımız olarak gayet iyi biliyorsunuz." diyen Varank, son olarak şunları kaydetti:
"Türküler, şarkılar, anaların kendi yavrularıyla konuşmaları, kitaplar, kelimeler, çocuklara konulan isimler yasaktı. Anlamsız ayırımcı politikalarla vatandaşlarımız mağdur ediliyordu. İşte tüm bu utanç duvarlarını yıkan, kimsenin atamadığı adımları atan, son derece güçlü bir dirayetle bu adımları atan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan oldu. Biz bu mücadeleyi yürütürken yanımızda kimse yoktu. HDP ve CHP ile mücadele ede ede özgürlükleri genişlettik. Biz bunlarla çarpışa çarpışa kardeşliğimizi, birliğimizi sağlamlaştırdık. Şimdi bunlar ne halde hepiniz görüyorsunuz. Kol kola girmişler, Doğu senin Batı benim diye paylaşımlarda bulunuyorlar. Bunların tek amacı var, Doğu ile Batıyı birbirinden uzaklaştırmak. Şu son günlerde Siirt'te yakaladığımız huzurun kıymetini hep beraber çok iyi bilmemiz gerekiyor. Bu şehre yatırım için Siirt Belediyesine gönderilen paraların kandile akıtıldığı bir dönemi maalesef yaşadık. Allah'ın izni ile kardeşliğimizi, birliğimizi bundan sonra kimse bozamayacak."
Bir düğün salonunda düzenlenen toplantıya; Bakan Varank, Siirt Valisi Ali Fuat Atik, AK Parti Siirt Milletvekili Osman Ören, Siirt Belediye Başkan Vekili Ceyhun Dilşad Taşkın, STK temsilcileri, kanat önderleri ve davetliler katıldı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.